Mandalina ye, geçer dediler ama öldü!
Abone olDoktorların 'Farenjit olmuşsun, bol bol mandalina ye' diyerek eve gönderdiği hasta, domuz gribinden öldü...
Antalya'daki farklı hastanelere toplam 5 kez gitmesine karşın
doktorların “Farenjit olmuşsun, bol bol mandalina ye” diyerek eve
gönderdiği 25 yaşındaki Songül Arslan'ın domuz gribinden öldüğü
ortaya çıktı. Genç kızın ölümünden 5 gün sonra gerçeği öğrenen
ailesi, isyan etti.
Ayşegül Arslan, kardeşi Songül'ün ölmeden önceki son sözlerinin,
“Artık öleyim de kurtulayım” olduğunu söyledi.
Kepezaltı Mahallesi'nde ailesiyle oturan Songül Arslan, 29 Kasım
günü yüksek ateş ve halsizlik nedeniyle Atatürk Devlet Hastanesi
Acil Servisi'ne götürüldü. Hiçbir test ve tahlil yapılmadan
‘Farenjit’ teşhisi konularak eve gönderilen Songül'ün ateşi
düşmeyince, ablası Ayşegül Arslan, ikinci kez aynı hastaneye
götürdü. Şurup verilip eve gönderilen Songül'ün ateşinin 39.0
dereceye çıkması üzerine ablası, 30 Kasım günü sabah erkenden
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Soluk alıp
vermekte zorlanan Songül'e “Ciğerleri dolmuş” diyerek iğne yapan
doktorlar, taburcu etti. 1 Aralık günü yeniden Atatürk Devlet
Hastanesi'ne götürülen ve ayakta durmakta zorlanan Songül Arslan,
doktorlar tarafından “Faranjit olmuşsun, bol bol mandalina ye”
diyerek yine evine gönderildi. 2 Aralık günü saat 05.00'de durumu
ağırlaşan Arslan, yeniden Atatürk Devlet Hastanesi'ne getirildi.
Ateşi 39.8 derece ölçülen, tahlilleri yapılıp film çekilen Songül
Arslan, hemen yoğun bakım ünitesine alındı. 5 Aralık günü saat
11.40'da ölen Songül Arslan'ın cenazesi ailesine teslim edilirken,
“Hastanın ciğerleri tamamen bitmiş” denildi.
5 kez hastaneye götürülen ve domuz gribinden ölen Songül'ün ev
kadını annesi Hatice Arslan, “Doktorlar, farenjit teşhisi
koydukları Songül'ü hastaneye her götürdüğümüzde, ‘Evde bol bol
mandilana ye’ diyerek geri gönderdi” dedi.
Kardeşinin domuz gribinden öldüğünü 5 gün sonra öğrendiğini
belirten ve bir firmada sekreter olarak çalışan 29 yaşındaki abla
Ayşegül Arslan, “Uçakta ateşli yolcu olduğunda sefer iptal edip,
yolcuların evlerinden toplandığı bir ülkede, kardeşim domuz
gribinden öldü. Fakat bizler kardeşimin ölümünden 5 gün sonra,
ailemizden bir başka kişinin hastalığı için hastaneye gittiğimizde
Songül'ün domuz gribinden öldüğünü öğrendik. Ölüm raporuna
bakmamıştık, hastanede karşılaştığınız sağlık personeli söyledi”
diye konuştu.
“İlgisizlik nedeniyle domuz gribinden ölen kardeşimizin ölümüne
neden olan kişiler hakkında dava açacağız” diyen abla Ayşegül
Arslan, şunları söyledi: “Atatürk Devlet Hastanesi'ne 1 Aralık'taki
gidişimizde bir saat gözetim altında tuttular. Songül ayakta
duramıyordu. O anki sözleri aklımdan çıkmıyor, ‘Artık öleyim de
kurtulayım’ diyordu. Kardeşim ateşler içindeyken dahi doktorlar,
‘Bol bol mandalina yesin’ diyerek eve gönderdiler. Bir sonraki gün
saat 05.00'de durumu daha da ağırlaşınca hastaneye götürdüğümüzde
yoğun bakıma aldılar. Daha sonra da, ‘Hastanın ciğerleri tamamen
bitmiş’ diyerek cenazesini verdiler.”
BAŞHEKİM: ÇOK YOĞUN, KASIT ARANMAMALI
Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm.Dr. Kemal Kiraz iddiayla
ilgili olarak, “Hastaya yapılan tüm teşhis ve tedaviler kayıt
altında. Eğer ailenin kuşkusu var ise resmi kurumlara başvuruda
bulunur ve yapılan incelemede tedavi süreci yazılı olarak verilir.
Her gün Acil Servis'e binlerce hasta başvurusu
oluyor. Bunların çoğu yüksek ateşli hastalığa bağlı başvurudur. Her
hastaya yatış yaptırmamız mümkün değil. Hastanemizde hekim sağlık
personeli ve ilaç sıkıntısı yok. Adı geçen hasta için kasıt
aranmamalı, ancak ölen genç kızımızın yakınlarının üzüntüsüne ortak
olmamak elde değil” diye konuştu.