'Manavdaki etiket bile Kürtçe olacak!'
Abone olDTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, 21 Şubat'ta başlatacakları kampanya ile artık bölgede çok dilli bir yaşama geçileceğini açıkladı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Hatip Dicle,
21 Şubat 2015 Anadil Günü'nden başlayarak bir yıl devam edecek
kapsamlı bir Kürtçe kampanyasına başlanacağını
duyurdu.
Özgür Gündem gazetesinde bugün yayınlanan köşesinde kampanyaya
çağrı yapan Dicle, seçimlerle de birleşecek bu kampanya ile artık
bölgedeki tüm faaliyetlerin, yazışmaların, basın açıklamalarının,
çok dilli yapılacağını duyurdu.
TABELADAN MAKBUZLARA, MÖNÜDEN ETİKETE...
Hatip Dicle şöyle yazdı:
"Başta belediyelerimiz olmak üzere tüm Kürdistani siyasi parti ve
hareketlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve demokratik kitle
örgütlerinin, bu kampanyaya kendi çaplarında katılıp öncülük
yapmaları başta Kürtçe olmak üzere Kuzey Kürdistan'ın tüm dillerine
nasıl sahip çıktığımızın da yığınsal yanıtı olacaktır.
Her kurumumuz hatta her insanımız kendi çapında bu kampanyaya
katılabilir, güç verebilir. Örnek olarak belediyelerimiz kurum
içlerinde ve kent girişi tabelalarının düzenlenmesinde çift
dilliliği yaygınlaştırma amacıyla birçok adım atmışlardır. Köy
tabelalarının eski isimlerini de içerecek şekilde çift dilli
hazırlanması vatandaşa verilen makbuzların Türkçe-Kürtçe basılması,
belediye bültenleri ve anonslarının iki dilli yapılması, tüm hizmet
araçlarında Kürt dilinin de kullanılması gibi birçok yaratıcı
pratikle bu kampanyaya güç verebilir.
Başta yurtsever esnaflarımızın işyerleri olmak üzere tüm
işyerlerinin isimlerini bu kampanya çerçevesinde Kürtçeleştirmek,
Kürtçe adlarla değiştirmek; ya da manav etiketlerini, lokanta
menülerini iki dille hazırlamak gibi girişimler, çözüm sürecinin
ruhunu daha da güçlendirip besleyecektir.
Yine tüm parti ve sivil toplum örgütlerimiz, başta tabelaları olmak
üzere basın açıklamalarını çift dilli hazırlayarak, bu kampanyaya
anlamlı bir yanıt verebilir. Asuri, Arap ve Mıhelmilerin yaşadığı
coğrafyalarda, bu halkların dilinin yeniden günlük yaşamda görünür
hale gelmesi, halklar arası barış, diyalog, eşitlik ve kardeşliği
daha da pekiştireceğinden kuşkumuz olmamalıdır."