Maliye Bakanı Şimşek'ten 'cari açık' itirafı
Abone olMaliye Bakanı Mehmet Şimşek Türkiye'nin 'cani açık' tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, ancak bunu yönetebileceklerini kaydetti.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Cari açık, karşı karşıya
olduğumuz önemli bir sorun alanıdır. Şu anda biz bunu güven ve
istikrar esası üzerinde yönetiyoruz, yönetilebilir kılıyoruz''
dedi.
Şimşek, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen 2011 yılı ''CEO Forumu''nun ilk toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, cari açığın gecikmeli bir rakam olduğunu, cari açıkta enerjiyi dikkate almak gerektiğini söyledi.
Piyasa beklentilerine göre Türkiye'ye ilişkin rakamın, açığın bu sene yüzde 7,5'e çıkabileceği yönünde olduğunu ifade eden Şimşek, bunun en az yüzde 5,5'inin enerji olduğunu vurguladı.
Almanya'nın da petrol ihtal ettiğini ancak büyük bir cari açık ile karşı karşıya olmadığını söyleyen Şimşek, ''Almanya önemli ölçüde bilgi, teknoloji yoğun marka ürünlerle dünya piyasasında. Türkiye, kar marjının düşük olduğu alanlarda yoğunlaşıyor. Bizim uzun vadede başarmamız gereken alan, mutlaka katma değer zincirinde yukarı çıkmamız lazım'' dedi.
ARGE harcamalarının önemli olduğunu, enerjiye ilişkin tedbirler
alındığını anlatan Şimşek, şunları kaydetti:
''Hidroelektrik santrallerinin hemen hemen tamamını özel sektöre devretmişiz. Yenilenebilir kaynaklardan bizim sağlayabileceğimiz avantaj sınırlı. Esas ne yapılması gerekiyordu? Nükleer konusunda adım atılması gerekiyordu. Bu konuda da bir çaba var. Ümit ediyorum ki uzun vadede de olsa bu devreye girer, o büyük fark yaratır. Bunun dışında enerji verimliliği çok önemli. Burada da kat edilecek çok mesafe var. Belki buna ilişkin mikro düzeyde tedbirler yeterince ön planda değildi. Belki bunu çok daha güçlü şekilde bizim ikinci dönemde uygulamaya koymamız lazım, teşvikler vermemiz lazım.''
Ülkenin rekabet gücünün artması için bunların dışında altyapının geliştirildiğini, bu konuda da mali imkanlar elverdiği için yatırımların devam edeceğini söyleyen Şimşek, eğitimin önemine de işaret ederek, ''Eğer biz esnafımızla birlikte, geleneksel sektörlerimizle birlikte bu katma değer zincirinde daha üst noktalara çıkacaksak, hakikaten eğitim ve eğitimin kalitesi çok önemlidir. Bundan sonraki dönemde okul öncesi eğitimle birlikte ilköğretimi 13 yıla çıkartma hedefimiz var'' dedi.
Zaman zaman ''Madem bu kadar ekonomi iyi gidiyor, nasıl oluyor da BM gelişmişlik endeksinde 83. sıradayız'' dendiğini söyleyen Şimşek, ''Aslında çok anlamlı bir soru. O sorunun cevabı bizim nüfusumuzun ortalama kaç yılı okulda geçirdiği ile doğrudan ilişkilidir. Türkiye'ye bakıyorsunuz 6.5 yıl. 25 yaş üstünde tam bir felaket durum söz konusu. Bunu siyaseten söylemiyorum. Gerçi muhalefet bunu söylerken bizi suçlar mahiyette söylüyor ama aslında cevabı bizim dönem değil. Öneceki dönemlerde bu 25 yaş üstü nüfusta ciddi bir eğitim eksikliğimiz söz konusu. OECD ülkelerinde ortalama nüfusun okulda geçirdiği süre 11-12 yıl, Türkiye'nin en fazla eksikliği orada'' diye konuştu.
-''REÇETENİN BÜTÜN UNSURLARI ŞU ANDA UYGULAMADA''-
Cari açıkta altyapının, beşeri sermayenin, enerjinin, ARGE'nin çok önemli olduğunu vurgulayan Şimşek, vatandaşı tasarrufa daha fazla teşvik etmek gerektiğini, kamunun da tasarruf etmesi gerektiğini söyledi.
Mehmet Şimşek, ''Eğer cari açıkta bir ekonomist olarak, Maliye Bakanı olarak konuşmuyorum, bana gelip 'şöyle bir problem var, ülkenin resmi bu, siz olsanız ne yapardınız? Bir reçete üretin' deseniz, inanın o reçetenin bütün unsurları şu anda uygulamada. Bütün unsurlarına ilişkin adımlar atılmış. Şunu tartışabilirsiniz 'daha önce olamaz mıydı, daha güçlü olamaz mıydı'... Bunlar her zaman tartışılabilir. Ama bu konuda ne gerekiyorsa yapılıyor'' dedi.
Şimşek, ''Bizim net ihracatımız büyümeye nötr olsaydı geçen sene biz yüzde 13'ten fazla büyümüş olurduk. Bu da aslında geçen seneki gücü ifade ediyor. Özetle cari açık karşı karşıya olduğumuz önemli bir sorun alanıdır. Şu anda biz bunu güven ve istikrar esası üzerinde yönetiyoruz, yönetilebilir kılıyoruz. Bunun çözümüne ilişkin uzun vadeli adımlar ortada, ama kısa vadede bu petrol fiyatları ile bu doğalgaz fiyatları ile çok can alıcı bir şey de beklememek lazım. Fakat yine de para politikası yoluyla iç talebin makul düzeye düşürülmesi çabası önemlidir'' diye konuştu.
-İŞSİZLİK SORUNU...-
İşsizliğin, bütün dünyanın karşı karşıya olduğu bir sorun olduğunu belirten Şimşek, Türkiye'de önemli bir istihdam yarattıklarını, geçen sene 1 milyon 317 bin kişiye iş imkanı sağladıklarını hatırlattı.
Şimşek, ''Dünya istihdam yaratma ligi oluşturulsaydı muhtemelen Türkiye, artış oranı olarak en başta olurdu. İşsizlik konusunda GAP'ın etkisi önemli olacak. GAP 9 ilimizi kapsıyor ve 9 ilimizde, GAP'ın bitmesi ile birlikte istihdam çok ciddi bir şekilde artacaktır'' dedi.
Türkiye'nin istihdam yarattığını, uzun vadede eğitim çabası ile birlikte işgücüne katılım oranını artıracağını söyleyen Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Türkiye ekonomisi bu sene muhtemelen yüzde 4,5-5,5 civarında büyüme beklentisi var. Bütçe açığı bu sene bizim öngördüğümüz yüzde 2,8'in çok çok altına inecek. Genel devlet açığı bu sene yüzde 2,1 olarak öngörülüyor. Türkiye net borcun milli gelire oranında şu anda yüzde 28'lere doğru inmiş, brüt borcun milli gelire oranı yüzde 41,6'da, inşallah bu sene yüzde 40'ın altına ineceğiz. Şu anda yapılandırma çok başarılı geçti. Bizim beklediğimizden çok çok daha iyi ilgi var. Bu ilginin tahsilata yansıması lazım. İki-üç gün öncesi itibariyle hem maliye hem sosyal güvenlik, ikisini toplarsanız yaklaşık 40 milyar liranın üzerinde şu anda taksitlendirilen, ödeneceği taahhüt edilen bir alacak söz konusu. Bu bir kerelik bir gelirdir. Biz bunu mümkün olduğunca borç azaltmada kullanmak istiyoruz. Kısmen, şartlara bağlı olarak, altyapı bir ülkenin gelişmesi için çok önemlidir, ihtiyacı varsa oraya da aktarırız. Önceliğimiz mümkün olduğunca daha az borçlanmak, kamu finansman dengelerini daha da iyileştirmek.''