Malezya Türkiye'ye model olabilir mi?
Abone olBaşbakan Tayyip Erdoğan, ekonomik kriz ile karşı karşıya kalan ancak IMF'yi reddeden Malezya'yı yakın takibe aldı.
Erdoğan, bu amaçla Malezya ekonomisini incelemeleri için üç ekonomi kurmayını geçtiğimiz günlerde Malezya'ya gönderdi. Başbakan Erdoğan da Mayıs veya Haziran ayında Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'a gitmeyi planlıyor. Ancak Erdoğan, D-8 Zirvesi'ne katılmak için değil, ekonomilerini yerinde incelemek ve bazı anlaşmalar yapmak üzere Malezya'ya gidecek. AK Parti iktidarı, gözünü nüfusunun yüzde 55'i müslüman olan Malezya ekonomisine çevirdi. 1997 yılında ağır bir ekonomik kriz atlatan Malezya'yı mercek altına Erdoğan, üç ekonomi kurmayını bu ülkeye gönderdi. Üçü de ekonomist olan AK Parti'nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç ve Ekonomik İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nazım Ekren, Malezya'da 22 yıldır iktidarda bulunan United Malezia National Organization partisinin daveti üzerine Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'a ziyaret gerçekleştirdiler. Malezya'da bir hafta boyunca çeşitli temaslarda ve incelemelerde bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Reha Denemeç, Şaban Dişli ve Nazım Ekren, yaptıkları inceleme sonuçlarını Başbakan Erdoğan'a aktardılar. Erdoğan, üç ekonomi kurmayından Malezya ekonomisi ile ilgili ayrıntılı bir rapor hazırlamalarını istedi. Erdoğan'ın da önümüzdeki Mayıs veya Haziran ayında Malezya'ya gitmeyi planladığı öğrenildi. Önümüzdeki aylarda Malezya'da yapılacak D-8 Zirvesi'ne katılmama kararı alan Erdoğan'ın Kuala Lumpur'a yapacağı ziyaret 'ekonomi' amaçlı olacak. MALEZYA EKONOMİSİNİ İNCELEDİLER Malezya Başbakanı Mahattır Muhammed'in davetlisi olarak Kuala Lumpur'da temaslarda bulunan AK Parti'nin ekonomi kurmayları, Başbakan yerine partinin İdari ve Finans Sekreteri Abu Kahamis, Basın Sekreteri Şeharif Hamit ile görüştüler. Malezya'nın önde gelen iş adamlarından Doto Adnan'ın da aralarında yer aldığı bazı isimlerle biraraya gelen AK Parti heyeti, Malezya'nın 1997'deki ekonomik krizi nasıl atlattığını araştırdılar. Araştırma sonucuna göre, ekonomik krizi atlatma konusunda Malezya ile Türkiye arasındaki en büyük farkın IMF'den kaynaklandığı ortaya çıktı. Malezya hükümeti, ekonomik kriz patlak verir vermez IMF'e 'çek-git' restini çekerken, Türkiye IMF programını uygulamaya devam ettiriyor. Diğer önemli bir fark ise Türkiye'nin 94 milyar dolar dış borcu olmasına rağmen, Malezya'nın o dönemde dış borcu olmaması. IMF'ye alternatif olarak iç piyasaya yönelen Malezya'da daha çok inşaat sektörüne yatırım yapıldı. Doğalgazdan yıllık 3.5 milyar dolar, palm üretiminden 6.5 milyar dolar, petrol ve keresteden toplam 20 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Malezya para birimi Ringit'in iç piyasada güçlendirilmesi için, döviz kuru sabitlendi ve dövizin dışarı çıkması 5 yıl süreyle yasaklandı. İhracat için çıkışlar da izne bağlandı. Ülkeden para çıkışı durdu. Döviz kuru sabitlendiği için develüasyon olmayacağı düşüncesiyle dövize hücum durdu. Bunun üzerine de ülkedeki yatırım ve inşaat sektörü canlandı. THY'NİN İPTAL EDİLEN SEFERLERİ YENİDEN BAŞLAYABİLİR AK Parti iktidarı, iki ülke arasında şu ana kadar olan 126 milyon dolarlık işbirliğini daha ileri boyuta taşımak istiyor. Bu çerçevede Mayıs ayında Malezya'dan bir heyet Türkiye'ye gelecek. Başbakan Erdoğan'ın da Mayıs veya Haziran ayında Malezya'ya gitmesi planlanıyor. Erdoğan, aynı dönemde yapılacak D-8 Zirvesi'ne katılmamayı tercih ederken, ziyaretinin ana gündem maddesini 'ekonomi' oluşturacak. Erdoğan'ın ziyareti sırasında iki ülke arasında yeni ekonomik anlaşmalar yapılması bekleniyor. Öte yandan, işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla THY'nin iptal edilen Kuala Lumpur seferlerinin yeniden başlayabileceği belirtiliyor.