Makedonya'dan 'Erdoğan' çağrısı!
Abone olMakedonya Türklerinin en büyük teşilatlanma ağı durmunda olan Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği Genel Başkanı Emin, 24 Haziran seçimleri ile ilgili Türkiye’deki Rumelili hemşerilere çağrıda bulundu.
Makedonya Türklerinin en büyük teşilatlanma ağı durmunda olan
Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği Genel Başkanı
Emin, 24 Haziran seçimleri ile ilgili Türkiye’deki Rumelili
hemşerilere çağrıda bulunarak “Türkiye’deki Rumelili
hemşerilerimize, dostlarımıza bir haykırış olacaktır bu. Benim oy
hakkım olsaydı tereddütsüz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK
Parti’yi tercih ederdim” dedi.
Makedonya'da 55 Türk derneğinin çatı örgütü konumunda bulunan ve Makedonya Türklerinin en büyük teşilatlanma ağı durmunda olan Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) Genel Başkanı Hüsrev Emin hafta sonu Türkiye'de gerçekleştirilecek tarihi 24 Haziran seçimleri ile ilgili Türkiye'deki Rumelili hemşerilere çağrıda bulunarak “Türkiye'deki Rumelili hemşerilerimize, dostlarımıza bir haykırış olacaktır bu. Benim oy hakkım olsaydı tereddütsüz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'yi tercih ederdim” dedi.
Pazar günü gerçekleşecek seçimlerden hayırlı bir sonuç çıkmasını beklediğini söyleyen MATÜSİTEB Genel Başkanı Hüsrev Emin, “Türkiye inşallah bu seçimlerden daha güçlü bir şekilde çıkacaktır” dedi.
Makedonya ve Balkan ülkelerinin Türkiye'nin siyasi gündemini yakından takip ettiğini ve bu takibin birkaç farklı tepkiyle karşılık bulabileceğini belirten Emin, “Soydaşlar için Türkiye, Rumeli Türklerinin ana vatanıdır ve bu ülkeyi huzursuz eden en ufak bir mesele bu coğrafyadaki Türkleri uykusuz bırakır. Açıkçası farklı ve tarifi zor, mayasında hasret, hüzün ve dua olan bir anavatan sevgisidir bu. Bir diğer kesim ise Türkiye'yi sevdiği ve gerçek anlamda hem bölge adına hem de insanlık adına umut beslediği için yakından takip etmektedir. Elbette ki Türkiye'yi sevmeyen kesimler de vardır. Ancak bu güruh ya Türkiye aleyhine kara propaganda yapar ya da farklı algı oluşturma taktikleri kullanarak Türkiye'nin bölgede yaptığı iyi işleri görmezden gelmeye çalışırlar. Ancak birkaç hafta önce Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç'in de itiraf ettiği gibi bölge için Türkiye'nin önemi inkâr edilemez. Dolayısıyla seven de sevmeyen de bu coğrafyada bir şekilde Türkiye'yi yakından takip etmektedir diyebilirim” şeklinde konuştu.
Rumeli Türklerinin de 24 Haziran seçim heyecanının yoğun
olduğunu kaydeden MATÜSİTEB Genel Başkanı Hüsrev Emin, "Rumeli'nin
farklı bölgelerinde hali hazırda ikamet eden ancak çifte vatandaş
olan bir kesim var. Bununla birlikte Türkiye'den ticaret veya
farklı devlet vazifeleri nedeniyle Balkanların farklı ülkelerinde
bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları var. Bir de vatandaş
olmayan ancak kalbi Türkiye ile atan soydaş ve akraba unsurları
var. Tüm bu faktörler Türkiye'deki seçim heyecanının kısmen de olsa
bu coğrafyada yaşanmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
“24 HAZİRAN'DAKİ SEÇİMLER ANAVATANIMIZ ÜZERİNDE KÖTÜ EMELLERİ OLANLARIN ÜZÜLMESİ GEREKTİĞİ BİR TARİHTİR”
Balkanlardan seçim tartışmalarına çok farklı baktıklarını ve Türkiye'deki seçimlerin Norveç veya İsveç'teki gibi sadece partilerin ülkeyi yönetmek için yarıştığı basit bir iktidar mücadelesi olmadığını belirten Emin, “Türkiye her açıdan çok önemli bir ülke olduğu için, farklı küresel aktörlerin kendi ajandalarına göre bir takım hamleler yapmak istediği bir ülke konumundadır. Bu konuda ne kadar başarılı oldular bu soru işareti ancak denemeye devam edecekleri aşikâr” açıklamalarında bulundu.
15 Temmuz'daki kanlı darbe girişiminin FETÖ eliyle yapılan bir işgal girişimi olduğunu söyleyen MATÜSİTEB Genel Başkanı Hüsrev Emin,“Bu darbenin uluslararası destekçilerini anlamak için komplo teorilerine hacet yok. FETÖ'yu halen koruyan ülkeler belli. Dolayısıyla 24 Haziran'daki seçimler bizim açımızdan anavatanımız Türkiye üzerinde kötü emelleri olanların üzülmesi gerektiği bir tarihtir” dedi.
Türkiye'deki Rumelili hemşerilere çağrıda bulunan MATÜSİTEB Genel Başkanı Hüsrev Emin, “Türkiye'deki Rumelili hemşerilerimize, dostlarımıza bir haykırış olacaktır bu. Benim oy hakkım olsaydı tereddütsüz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'yi tercih ederdim” dedi.
“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, TÜRKİYE'NİN AZILI DÜŞMANLARINA KARŞI BİR KIRMIZI ÇİZGİYİ TEMSİL ETMEKTEDİR”
İfadelerinin keskin bir yaklaşım diye eleştirilebileceğini fakat bunu birçok açıdan kolaylıkla gerekçelendirdiğini dile getiren Emin, “Birincisi Tayyip Erdoğan'a saldıran, itibarsızlaştırmaya çalışan Batılı, İsrailli veya diğer unsurlar öncelikle bizim aklımızla alay ediyorlar. Zira adamların derdi aslında Tayyip Erdoğan değil, Türk insanının “hür iradesi”. Yaklaşık 16 yıldır sürekli oylarını arttırarak seçilmiş bir lider eğer halkın takdirini kazanıyorsa ve bu meşruiyetini tamamen kendi milletinden alan lider, olur olmaz ağır ifadelerle itibarsızlaştırılmaya çalışılıyorsa kusura bakmayın biz Rumeliler olarak Tayyip Erdoğan'a kalkan olmakla mükellefiz. Zira burada itibarsızlaştırılan yok sayılmak istenen şey Türk halkının iradesi. Şöyle ifade edeyim, “kolay yönlendirilebilir ve yönetilebilir bir irade” istiyorlar. Hürriyeti ve bağımsızlığı için ölmeyi kolaylıkla göze alan bir millete bunu yapamazsınız. Diğer partilerle ilgili biz yorum yapacak konumda değiliz ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sadece seçimlerde yönetime talip olan herhangi bir aday olarak göremeyiz. Seçimlerdeki siyasi rekabet bir kenara Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Türkiye'nin azılı düşmanlarına karşı bir kırmızıçizgiyi temsil etmektedir” şeklinde konuştu.
“EVLAD-I FATİHAN'A SAHİPSİZ OLMADIKLARINI HİSSETTİRDİLER"
Erdoğan ve AK Parti'ye oy vermesinin ikinci nedeninin dünyadaki tüm mazlum ve muhtaçlara yardım edilmesi olduğunun altını çizen Hüsrev Emin, “Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyadaki tüm mazlum ve muhtaçların gücü yettiğince daima yanında olan bir lider olarak zihinlere ve kalplere kazınmıştır nokta. İstedikleri kadar farklı ithamlarda bulunsunlar. Mazlumların duasına mazhar olduğuna hepimiz şahit oluyoruz” dedi.
Üçüncü ve son olarak da Recep Tayyip Erdoğan'ın Evlad-ı Fatihan'a ve tüm Balkanlara özel bir muhabbeti olduğuna şahit olduklarını bildiren Emin,“Kendisi Rizeli olmasına rağmen bir Rumeli evladı kadar vefalı davrandı bu topraklara. Her daim büyük bir sorumlulukla ve burayı emanet telakki ederek, yakinen ilgilendi. Özellikle TİKA'nın bu coğrafyaya yaptığı katkıları ifade etmek için kelimler kifayetsiz kalır. Evlad-ı Fatihan'a sahipsiz olmadıklarını hissettirdiler. Allah hepsinden razı olsun” diyerek sözlerine son verdi.