Makarnacılara yetiştik
Abone olTürkiye makarna ihracatında ismi Makarna ile özdeşleşen İtalya'nın arkasından ikinci sıraya yerleşti.
Türkiye'de makarnanın bulgur ve ev eriştesi ile mücadele ettiği, bu nedenle makarna ihracatına yönelindiği için bu başarının yakalandığı bildiriliyor. Uzmanlar buna ek olarak, Türkiye'de ekmek tüketiminin çok olmasının da makarna açısından bir dezavantaj oluşturduğunu kaydediyor. Bu arada yapılan araştırmalar, makarna kullanımının yoğun olduğu ülkelerde mide ve bağırsak kanserine daha az rastlandığını ortaya koydu. Makarna ile ilgili araştırma, Vitrin Dergisi'nin yer aldı. Araştırmaya göre, makarna Türkiye'ye 1922 yılında girdi. İzmir'de kurulan ilk makarna fabrikası ile de sanayi tipi üretime geçildi. Türkiye'de makarna üretiminin hızla artmasının bir diğer nedeni ise üretimin ana maddesi olan durum buğdayının yetişme koşullarının Türkiye'de var olması. Durum buğdayı ağırlıklı olarak İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde üretiliyor. 1950 yılına kadar küçük ölçekli işletmeler halinde sürdürülen makana üretimi, 1959 yılandan sonra sanayileşme eğilimine girdi. Bir tarım ülkesi olmasına rağmen Türkiye'de makarna tüketimi düşük oranlarda kalıyor. Bu da makarnanın şişmanlattığı söylentisinden kaynaklanıyor. Oysa makarna çoğu besinlere oranla daha az kalori içeriyor. Makarna karbonhidratlar grubunda yer aldığı için metebolizmada çok çabuk parçalanıyor. Bu nedenle makarnanın sindirimi çok kolay oluyor. Makarnanın besleyici, doyurucu, lezzetli olması, ucuzluğu ve tek yemek olarak yenebilmesi makarnanın diğer tercih nedenlerini oluşturuyor. Yapılan araştırmalar makarna tüketiminin yoğun oldu