Makarna yerine banka hesabı

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, sağlıklı, tutarlı, namuslu bir yönetim anlayışını egemen kılmak için İstanbul'un rantına değil sorunlarına talip olmak gerektiğini söyledi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde (TİM) ihracatçılarla bir araya gelen Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, İstanbul'un sorunları bulunan ve sorunları ile boğuşan bir kent olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''Eğer sağlıklı, tutarlı, namuslu bir yönetim anlayışını egemen kılmak istiyorsak İstanbul'un rantına değil sorunlarına talip olmak lazım. İlk üç ay içinde gerçekleşmesi gereken konu belediye yönetiminde saydamlıktır'' dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bütçesinin 10 milyar dolar olduğunu, Türkiye'nin üçüncü büyük holdingi niteliğindeki Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 23 anonim şirket bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''23 büyük şirketin gelirini, giderini, kar-zarar tablolarını İstanbullular biliyor mu? Hayır. Her yıl çok sayıda ihale yapılıyor. İhalelerde hangi şirket ne kadar aldı, bu ihaleler, hangi yöntemle yapıldı, İstanbullu biliyor mu? Hayır. 23 şirketin bilançosunda 200 küsur milyon dolar kar görünüyor, ama aynı şirketlerin bilançolarında 2 milyar 56 milyon dolar borç görünüyorsa 'bu karlarla bu borç ödenmez' diyeceksiniz. Sorgulayacaksınız. İlk üç ay içinde yapmamız gereken belediyeyi cam gibi saydam hale getirmek. 10 milyar doları biz ödüyoruz. Kendi ödediğimiz kaynağın hesabını sorgulamak durumundayız.''

İki İstanbul bulunduğunu, bunların; merkezdeki İstanbul ve çeperlerdeki İstanbul olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Aynı İstanbul'da yaşıyoruz, aynı havayı teneffüs ediyoruz, ama farklı kültürlerdeyiz. Kent yoksulluğunu süratle gidermemiz lazım'' diye konuştu.

YILDA 400 KM METRO

Kemal Kılıçdaroğlu, bütün metropollerin ulaşım konusunda vardıkları ortak çözüm konusunun metro olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin 100 yıldır metroyu konuştuğunu, ancak gelinen noktada sadece 12,5 kilometre metro olduğunu, metroda aynı çizgi üzerinde insanların iki kez inmek ve tekrar binmek zorunda kaldıklarını savundu.

5 yıl içinde belediyenin kaynaklarından belli bir miktar ayrılması durumunda 100 kilometre metro yapılabileceğini iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Belli bir yolcu sayısı garanti edilmek kaydıyla 400 kilometre metro yapmanın da mümkün olduğu ifade ediliyor. Demek ki bunlar yapılabilir. Niçin yapmıyoruz? Metro sadece ulaşım sorununu çözen bir şey değil, çağdaş kentleşmenin temel normlarından birisidir'' şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, İstanbul'da meydan kültürünü yeniden yaratmak zorunda olduklarını belirterek, müzelerde bekleyen, gün ışığı görmemiş on binlerce tarihi eser bulunduğunu, bunlar için iş adamlarıyla işbirliği yapılabileceğini, İstanbul'a yeni müzeler kazandırılabileceğini söyledi.

Deprem tehlikesine de değinen Kılıçdaroğlu, 4 üniversitenin gerçekleştirdiği ve 3 ilçede yapılmış bazı güzel çalışmalar olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, ''Ne oldu bu çalışmaların sonucu? Tozlu raflarda bekliyor. Derhal inmesi ve İstanbul'da depreme karşı önlem alınması gerekiyor'' dedi.

''KARTAL'DA 2 SÜLEYMAN DEMİREL LİSESİ VAR''

Kartal'da 2 Süleyman Demirel Lisesi bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Birisi için yıkım kararı alınmış ve faaliyette. Diğeri de o yıkıldıktan sonra öğrencilerin taşınacağı bir lise. Aynı isimle iki lise de çalışıyor. Siz buna 'sağlıklı bir yapılanma', 'kent kültürü', 'depreme karşı önlem alındı' diyebilir misiniz?'' diye sordu.

Kılıçdaroğlu, kent yoksulluğunu çözmek için yeni, akılcı politikalar üretmek gerektiğini, üniversiteler, muhtarlar ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi personeli birlikte süratli bir şekilde yoksulluk envanteri çıkarılması, envanter çıktıktan sonra geliri olmayan veya geliri belli bir rakamın altında bulunan ailelerde, kadının banka hesabına düzenli bir para yatırılması gerektiğini söyledi.

Bu paranın miktarını 600 lira olarak ifade ettiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Onları makarna, kömür, ekmek kuyruğuna dizmek insanlık ayıbıdır, bu ayıba son vermemiz lazım. Yoksa sizin sosyal belediyecilik anlayışınız nerede kalacak?'' şeklinde konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de açlık sınırının altında yaşayan kişi sayısının 600 bin olarak kabul edilebileceğini, bunun yüzde 20'sinin İstanbul'da yaşadığını ve bu ailelerde hane halkı sayısının 4 kabul edilmesi durumunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin söz konusu bedeli çok rahat karşılayacağını belirtti.

Kılıçdaroğlu, belediyeden bir kişinin emekli olması ve yerine yeni bir işçinin alınması halinde söz konusu envanter içinde yer alan bir evde bir kişi çalışmıyorsa öncelikle onun alınacağını, böylece söz konusu kişinin yardımın dışına çıkarılacağını söyledi.

Dağıtılan kömürlerin yandığı zaman genizlerde yanma hissi yarattığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Niçin olsun? Madem yardım yapacaksın doğal gazın belli bir metreküpünü, kömür fiyatına kadar olan kısmını 'ben karşılayacağım' dersin. Çok mu zor? Hayır'' dedi.

YÜKSEK KALDIRIM'A ''RESSAMLAR SOKAĞI''

Haydarpaşa Limanı'nın kent dışına taşınması, Selimiye'nin silüetini bozmadan oraya uluslararası kongre merkezi yapılması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Beykoz'u cam el sanatlarında dünya markası yapacaklarını, Yüksek Kaldırım'dan Galata Kulesine kadar olan alanda da ''ressamlar sokağı'' oluşturulabileceğini söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'un sorunlarına talip olduklarını dile getirerek, ''İstanbul'un sorunlarına talip olacaksınız, sorunlarına kilitleneceksiniz, sorunlarını çözeceksiniz. Yapay sorun çözmek dönemi artık bitmek zorundadır'' dedi.

Türkiye'nin dünya çapında ressamları, şairleri, mimarları, sanayicileri ve ihracatçıları bulunduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, ''Dünya çapında siyasetçilerimiz var mı? Türkiye'nin ciddi sorunlarından birisi bu. Devlet adamı kimliğine sahip dünya çapında siyasetçilerimizin de bol olması lazım'' diye konuştu.