Mahmut Koçaktan kritik soru

Abone ol

AK Parti'den ihraç edilen Mahmut Koçak Bakan Gül'ün açıklamalarını gündeme getirdi.

AKP'den bir süre önce ihraç edilen Afyon Milletvekili Mahmut Koçak, partisinin kendisiyle yollarını ayırması üzerine açıklama yaptı. ''Gerekçeli Karar''ın eline ulaştığını söyleyen Koçak, şunları söyledi:

Bir süre önce ihraç edildiğim Adalet ve Kalkınma Parti"nin Müşterek Disiplin Kurulu"nun hakkımda verdiği ihraç kararının gerekçesi nihayet elimize ulaşmıştır.

Bilindiği gibi bizim partilerimizin işleyiş biçimi, siyasi tarihimize çok ilginç ihraç örnekleri kazandırmıştır. Ancak, bahse konu olayda benim ihraç edilmeme gerekçe teşkil edilen olay, bu olayın ele alınış biçimi, tercih edilen yöntem siyasi tarihimizde eşi görülmedik bir nitelik taşımaktadır.

Bir gazeteye vermiş olduğum mülakatta, partime ve sayın genel başkana en küçük bir nakise getirme kastım olmadığı halde, bu mülakat, parti yönetimi tarafından bir ihraç gerekçesi yapılmış; mülakattaki görüşler kendi mantıklarına göre anlamlandırılarak belli sonuçlar çıkarılmıştır.

Bir niyet okuma çabası olarak geliştirilen bu tutum içinde tarafıma yöneltilen suçlamaların tamamının aslında benim hakkımda karar verenlerin gerçek niyeti olduğu açığa çıkmıştır.

Bu anlamda, hakkımdaki kararı verenler ve sözkonusu gerekçeli kararı yazanlar elimize ulaşan metinde baştan sona Sayın Erdoğan"a hakaret etmişlerdir.

Bir hukuki metin değeri taşıması gereken gerekçeli kararda, benim gazete mülakatımda söylediklerime dair açık bir delil konamazken, “ima etmektedir, gazetecinin sorusuyla birleştirilince, imaj yaratmaktadır” şeklinde tamamen subjektif, önyargılı çıkarımlarda bulunmaları esasen benim ima dahi etmeyi düşünmediğim hususların bu insanların kendi esas kanaatleri olduğunu göstermiştir.

Diğer taraftan objektif bakıldığı zaman bu heyetin benim söylediklerimi değil gazetecinin sorularını esas aldığını ve nihayetinde de gazeticinin sorularından hareketle suç icad edilmeye çalışıldığı görülecektir.

Başbakan"a gergin dediğim için beni suçlayanların geçtiğimiz günlerde “ AB müzakerelerinde Başbakan"ın ayağına bastım, sakin ol dedim” açıklamasını yapan Dışişleri Bakanını nereye koyacaklardır? Sayın Abdullah Gül"e de benzer bir disiplin uygulaması yapılıp yapılmayacağı kamuoyu tarafından merak konusudur.

Gerekçeli kararın bütününe baktığımız zaman milletvekilinin söz ve ifade hakkına, saygınlığına nasıl darbe vurulduğu görülecektir.

Bu karar benim miletvekillliği statüme herhangi bir zarar veremez ama milletvekilliğinin temsil ettiği millet iradesine büyük zarar verilmiştir.

Esasen kamuoyunun üzerinde durması gereken husus, mahkemelerin raflarında onlarca dosyası bulunan ve milletvekilliği dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda dirençli davrananların milletin oyuyla gelmiş ve üstelik partisine büyük katkılarda bulunmuş bir milletvekilini hukuka aykırı, haksız ve mesnetsiz bir biçimde partiden ihraç etmeleridir.

Bu, çok yaman bir çelişkidir ve kendilerini, partilerini bu çelişkiye düşürenlerin önce Türk adaleti önünde, sonra milli irade mahkemesinde, daha sonrada ilahi mahkemede bedelini çok ağır ödeyecekleri pek tabidir.

Bu andan itibaren, Türk siyasetine bir ibret vesikası kazandırmak, en başta temsil ettiğim genç siyasetçilere ve geleceğin Türk siyasetine borcumdur.

Hukuk kazanacaktır.

Üzüntüm, Türk milleti AK Parti"nin bünyesinin demokratik bir işleyişe hala sahip olamadığını görmüştür ve böyle giderse görmeye devam edecektir.
AK Parti"nin, kendisine oy veren milyonları kandırmış pozisyona düşmesi, bir aldatma ve kandırma partisi haline gelmesidir. Benim “ milletin dertlerini niçin çözmüyorsunuz”, “ milletin sesine neden kulak vermiyorsunuz” biçimindeki sorularım karşısında ortaya çıkan tablo budur.

Bu gerçeğin ortaya çıkmış olması karşısında benim partiden ihracımın şahsım açısından hiç bir önemi yoktur.

Önemli olan milletin gerçekleri görmesidir.

Kaynak:

Günün Önemli Haberleri