Mahkumların eşiyle kaldığı 'Pembe Oda' da neler yaşanıyor?
Abone olÇok tartışılan ve çok konuşulan mahkumların aileleri ile birlikte özel zaman geçirdiği pembe odalarda neler oluyor? "Pembe oda"da son bir yılda 21 bin 698 tutuklu ve hükümlü mahkum, eşleri ile bir araya geldi.
Kamuoyunda "pembe oda" olarak bilinen cezaevlerinde
tutuklu ve hükümlülerin eşleri ile bir araya gelmelerine olanak
sağlayan özel görüşme odaları, tartışmaları ve merak edilen
yanlarıyla son bir yılda 21 bin 698 tutuklu ve hükümlü mahkumu
ağırladı.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgilere göre Türkiye'de 178 bin 360 hükümlü ve tutuklu var. Bu sayının 25 bin 390'ını tutuklu ve 152 bin 970'ini hükümlü oluşturuyor.
PEMBE ODADA NELER VAR?
Uygulandığı 2013 yılından bu yana Türkiye genelindeki cezaevlerinde
toplam 45 bin görüşmenin yapıldığı açıklandı. Adalet Bakanlığı Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü söz konusu rakamın son bir yılda 30
Kasım 2015 tarihi içerisinde ise 21 bin 698 olduğunu belirtti.
İhlas Haber Ajansı (İHA)'nın özel izinle girdiği Bakırköy Kadın
Ceza İnfaz Kurumu'nda da üç pembe oda bulunmakta.
Söz konusu rakamın yarısı bugün odalarda eşler için her şey düşünülmüş. Her odada çift kişilik yatak, masa, iki sandalye, mini buzdolabı, metal elbise dolabı, banyo ve tuvalet bulunmakta. Ses geçirmeyen nitelikteki pencereler, perdeyle kaplı. Ayrıca odalarda mahkumların görüşme esnasında uyması gerekenler de; "Acil müdahale gerektirmeyen hallerde görüşmeye ara verilmez. Kurumun eşya ve aletleri kullanıma sunuldukları işlerden başka işlerde kullanılamaz. Görüş süresi içerisinde kurumu asayişini bozucu davranışlarda bulunulamaz ve gürültü yapılamaz." gibi 8 madde de listelenerek panoda bulunuyor. Öte yandan olumsuz durumlara karşın acil çağrı butonları da odalarda unutulmamış.
3 AYDA BİR İZİN
Adalet Bakanlığı, cezaevinde tutuklu ve hükümlülerin topluma
kazandırılması ve sosyalleşmelerinin teşvik etmek için uyguladığı
ödül yönetmeliğinin 11. maddesine göre hükümlü ve tutuklular en geç
3 ayda 1 kez olmak üzere 3 saatten 24 saate kadar eşleriyle
kurumunun bu tür ziyaretler için ayrılan bölümünde
görüşebileceklerini esas olarak belirlendi.
"AMAÇ TOPLUMA KAZANDIRMAK"
İşledikleri suç ne olursa olsun "herkes ikinci bir şansı
hak eder" düşüncesi en çok cezaevlerinde kendini
gösteriyor. Çünkü mahkumlar ve hükümlüler her ne kadar kısıtlı da
olsa dışarıdaki hayatlarına içeride kaldıkları yerden devam
etmelerini sağlayan alternatifler var. Bunların en güzel örneği ise
farklı dallarda öğrenim gördükleri kurslar, düzenledikleri
etkinlikler ve içeride para kazanımlarını sağlayan işler gibi
çalışabilecekleri atölyeler bulunuyor. Cezalarının bitimine kadar
misafir olarak kabul edildikleri cezaevlerinden sadece biri olan
Bakırköy Kadın İnfaz Kurumu'nda meslek sahibi olmalarının önünü
açan 18 farklı kurs var.
Resimden okuma-yazmaya, takı tasarımından çeşitli dallara uzanan kurslara ilişkin bilgi veren Cezaevi Müdürü Nedim Elbistanlı, "Bizim buradaki yegane amacımız gelen arkadaşları bir misafir olarak kabul edip rehabilite ettikten sonra tekrar topumla meslek sahibi kazandırarak çıkmalarını sağlamaktadır. Ayrıca burada 18 farklı kurs var. Kurs sonunda belgeleri takdim edilerek dışarı çıktıklarında kendi bürolarını açma imkanlarına sahipler. Burada ayrıca özel sektör iş birliği ile tekstil atölyesi var. Atölyede de 70 kişi çalışmaktadır." diye konuştu.
"İHTİYAÇ VARDI"
Avukat Mahmut Ceran da anayasanın 41. maddesiyle ailenin devlet
tarafından korunmasının zorunluluğuna dikkat çekti. Özellikle
eşlerden birinin cezaevinde bulunması evlilikleri zedelediğine ve
yasal mevzuatta boşanma gerekçesi olarak bile sayıldığını
hatırlatan Avukat Ceran söz konusu uygulamayı yerinde bulduğunu
belirterek; "Cezaevinde bulunan yasal olarak özgürlükleri
kısıtlanmış insanların yaşantıları nasıl korunabilir? Bu
doğrultuda Adalet Bakanlığı eşler arasında özellikle madden ve
manen irtibatın muhafaza edilmesi aile birliğinin korunması
açısından çok önemli. Özellikle cezaevinde tutuklu bulunan bir eşin
özel bir görüşme yapamaması aile bağlarını zayıflatmakta ve hatta
ailenin yıkılmasına sebep olmaktadır. Eşlerden birinin
cezaevinde olması boşanma gerekçesidir yasal mevzuat içerisinde.
Özellikle hayatında bir defe suç işlemiş insanlarımız var. Bu
insanlarımız büyük pişmanlık yaşıyorlar ailelerine karşı
kendilerini sorumlu hissediyorlar. Dolayısı ile buna mutlak surette
ihtiyaç vardı." dedi.