Mahkumlar hayata kazandırılacak

Bin 55 terör mahkumunun ailesine gönderilen mektupta, “Amacımız, desteğinizle evlatlarımızı yeni bir hayata hazırlamaktır” denildi. Devletin şefkat eline olumlu karşılık veren mahkum aileleri, “evlatlarımızı örgüt baskısından” kurtarın çağrısı yaptılar. Yeni bir hayat için İçişleri ve Adalet bakanlıklarınca F tipi ceza evlerindeki mahkumların topluma kazandırılması amacıyla başlatılan “Aileye Açık Mektup Projesi” sonuçlandı. Proje çerçevesinde Ankara, Kocaeli, Tekirdağ ve Edirne F tipi kapalı ceza evlerinde barındırılan toplam bin 55 terör hükümlü ve tutuklunun ailelerine birer mektup yazıldı. Mektupta, “Bu gencecik insanlarla ceza evleri dolmasın; aileler parçalanmasın. İyi eğitim görsünler, iş sahibi olsunlar, size ve ülkemize faydaları olsun. Sizin de desteğinizle evlatlarımızı yeni bir hayata hazırlayalım” ifadelerine yer verildi. Mektupta ayrıca, hayati tehlike içeren açlık grevi eylemlerinin sona erdirilmesi için ailelerin desteğine ihtiyaç duyulduğu da bildirildi. Mektupla birlikte mahkumların demografik özelliklerinin çıkarılması amacıyla bir de inceleme formu ailelere gönderildi. Neler yapılabilir? Adalet Bakanlığı’ndan Psikolog Bülent Yılmaz, Sosyal Hizmet Uzmanı Derya Kolbaşı ile İçişleri Bakanlığı’ndan Psikolog Başkomiser Necati Alkan’ın hazırladığı ‘Aileye Açık Mektup Projesi’ sonrasında bir de rapor yayınlandı. Raporda F tipi ceza evlerinin iyileştirilmesi için neler yapılabileceği anlatıldı. Okullarda olduğu gibi ceza evlerinde de “Ceza evi hükümlü ve tuktuklu aile birlikleri”nin kurulması gerektiği belirtilen raporda, lojman, yaz kampı ve servis gibi sosyal tesislerin toplum içindeki grupları birbirinden uzaklaştırdığına dikkat çekildi. Ailelerden cevap Proje sonrasında hazırlanan raporda, devletin çağrısına ailelerin biraz da sitem dolu olsa da olumlu cevaplar verildiği gözlendi. “Aileye Açık Mektup Projesi Araştırma Raporu”na göre aileler, öncelikle bu mektubun yazılmasında çok geç kalındığını dile getirdi. Bununla birlikte “Devlet tarafından ilk kez muhatap alındıklarını” ifade eden aileler, “iletişimin başlamasından duydukları hoşnutluğu ve sürekli olması gerektiğini” cevabi mektuplarında ifade ettiler. Aileler mektuplarında, özellikle “çocuğumuzu örgüt baskısından kurtarın” mesajını verdiler. Çaresiz bekliyoruz Aileler, “ne yapacaklarını, ilgili kurumlarla nasıl ilişki kuracaklarını, çocuklarını açlık grevinden vazgeçirmek için neler yapacaklarını ve tedavi aşamasında hangi makama başvuracakarını bilmediklerini” yine gönderdikleri mektuplarda açıkladılar. Mektuplarda ailelerin bir bölümünün ‘Size nasıl yardımcı olabilirim?’ sorusunu yönelttiği görülürken, çocuklarının ceza evine girdiği günden bugüne sahipsiz ve caresiz olduklarını, devlet tarafından ‘terörist’ damgası yeme endişesi taşıdıklarını aktardılar. Fakir ve eğitimsizler Mahkumların demografik incelemesi amacıyla yapılan araştırma sonucunda ise hükümlü ve tutukluların gençlerden oluştuğu, belirlendi. Araştırmada mahkumların önemli bir bölümünün ilkokul ve lise mezunu olduğu, çoğunluğun örgüt üyesi ve sempatizan konumunda bulunduğu anlaşıldı. Anne ve baba eğitim düzeylerinin düşük olduğu ailelerden gelen mahkumların, kardeş sayısı açısından kalabalık aile ortamında bulundukları ve gelir durumlarına bakıldığında da alt gelir grubunda oldukları tespit edildi. Haber: Türkiye