Mahkemeden Soma için tazminat kararı!
Abone olSoma'daki maden faciasından sağ kurtulan işçinin açtığı manevi tazminat davasında karar çıktı.
Manisa'nın Soma İlçesi'ndeki 301 kişinin yaşamını
yitirdiği kömür ocağı faciasından sağ kurtulan madencilerden 30
yaşındaki Saadettin Güngör, olaydan sorumlu tuttuğu Türkiye Kömür
İşletmeleri'ne (TKİ) açtığı manevi tazminat davasını
kazandı.
Mahkeme TKİ'yi 10 bin lira tazminat ödemeye mahkum etti. Faciadan
sonra açılan tazminat davaları arasındaki bu ilk kararın Yargıtay
tarafından da onanması halinde diğer davalar için de emsal
oluşturabileceği belirtildi.
Soma'da 13 Mayıs 2014 tarihinde, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait
Eynez Kömür Ocağı'nda meydana gelen 301 kişinin yaşamını yitirdiği
faciadan sağ kurtulan 486 madenciden biri de Balıkesir Savaştepeli
30 yaşındaki Sadettin Güngör'dü. Soma'da yaşayan evli, iki çocuk
babası Güngör, uzun süre yaşadıklarının acısını ve şokunu üzerinden
atamadı. Acısını yüreğine gömen Güngör, 27 Haziran 2014 tarihinde
tarihinde avukatı Emre Eren aracılığıyla Türkiye Kömür
İşletmeleri'ne (TKİ) Ankara 6. İş Mahkemesi'nde, 100 bin liralık
manevi tazminat davası açtı. Mahkeme geçen 1 Temmuz'da kararını
verip, TKİ'yi 10 bin lira tazminat ödemeye mahkum etti.
Bu davadaki kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesi tarafından
onanmasının ardından bu konudaki diğer tazmlinat davaları için de
emsal teşkil edeceğini belirten Avukat Emre Eren, "Müvekilimin
davası faciadan sonra açılan ve sonuçlanan ilk dava olması
nedeniyle önemli. Soma'daki maden faicasından ardından yüzlerce
işçi de sağ kurtarıldı. Bu işçiler, fiziken yaşarken manen çöküntü
içine girdi. Bunu gözönüne alarak açtığımız dava nihayet
sonuçlandı. Mahkeme lehimize karar verdi" dedi.
Şimdiye kadar açılan davaların tamamının facianın yaşandığı madeni
işleten Soma Kömür İşletmeleri A.Ş'ye açıldığına dikkati çeken
Avukat Eren, "Ancak, bu şirkete devlet tarafından el konuldu. Soma
Kömür İşletmeleri A.Ş'nin üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı
yok. Bu nedenle herhangi bir tazminat davası açılsa ve kazanılsa
bile hiç bir tazminat alınamayacak.
Davamızı açarken maden ocağını Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye devrederek bu facianın göz göre göre gelmesinde etkili olan Türkiye Kömür İşletmeleri'ne davamızı açtık ve kazandık. Mahkeme, bu kararıyla asıl sorumlunun Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü olduğunu onaylamış ve ve açmış olduğumuz davada müvekkilim Sadettin Güngör'ü haklı bulmuş ve TKİ'yi tazminata mahkum etmiştir" diye konuştu.
"TKİ, FACİANIN YAŞANDIĞI MADENDEKİ TEHLİKEYİ BİLİYORDU"
Soma'daki faicada yaşamını yitiren 301 madencinin göz göre göre
ölüme gittiğine dikkati çeken Avukat Eren, resmi belgelere
ulaştığında şok olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Bu madenin ihalesi ilk önce Park Teknik adlı Ciner Grubu'na bağlı bir şirket tarafından alınmış. Bu şirketin Türkiye Kömür İşletmeleri'ne 2007 yılında göndermiş olduğu resmi yazısında, 'Bu madende sürekli yangın ve sel baskınları oluyor. Madende büyük bir facia yaşanabileceği için bu madenlerde iyileştirme yapmadan çalışmak mümkün olmayacak. Bu sebeple de kazanmış olduğumuz ihaleyi tek taraflı olarak fesh ediyoruz' deniliyor. Bunun ardından Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu toplanarak, 'Bu madende böyle bir sıkıntı var. Her gün yangın ve sel baskınları oluyor. Fakat bizim burada böyle bir güvenlik önlemi almamız çok maliyetli olur. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. bu ihaleye istekli. Bu şirkete bu işi verelim. Ama ihaleye çıkmak kurumumuza büyük bir külfet getirecektir. Bun nedenle ilk ihaleyi tek taraflı olarak fesh eden Park Teknik adlı firmanın üzerinden bu ihaleyi Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye devredelim' kararı alınıyor. Böylelikle usulsüz bir şekilde ihale Soma A.Ş'ye devrediliyor. Bu facianın olacağı TKİ tarafından biliniyordu, sırf 'kurumumuz büyük maliyetler altına girmesin' diye 301 madenci göz göre göre ölüme gönderildi."
Açtığı tazminat davasını kazanan madenci Saadettin Güngör ise "Faicadan yaralı olarak kurtuldum. Ancak, aradan geçen onca zamana rağmen hala psikolojim düzelmiş değil. Arkadaşlarım gözlerimin önünde hayatını kaybetti. Arkadaşlarımın çığlıkları halen kulaklarımda çınlıyor. Yaşayan bir ölüden farkımız yok. Bu davanın diğerlerine emsal olacağını düşünüyorum. Ancak, acımızı hafifletmez" diye konuştu.