Mahkemeden Show TV için flaş karar!
Abone olTMSF'nin Show TV'nin devri için verdiği onay mahkeme kararıyla iptal edildi.
İstanbul 4. İdare Mahkemesi, oy
çokluğuyla TMSF'nin Show TV'nin devri için verdiği onayı iptal
etti. Show Tv Ciner Gurubu'na devredilmişti. Bu kararla Show Tv
tekrar TMSF’ye geçti. Danıştay konu hakkındaki son kararı
verecek.
İstanbul 4. İdare Mahkemesi, Çukurova Grubu’nun başvurusu üzerine
açılan davada Show Tv’nin Ciner Gurubu’na devrini iptal etti. Karar
ikiye karşı bir oyla alındı. “TMSF Dışı Borçları”nın alacaklılarına
ödenmesini, Çukurova Grubu’nun ve SHOW TV alacaklılarının
menfaatinin, amme alacağının önüne geçirilmesi anlamına geldiği ve
bunun hukuken geçerli olmadığı gerekçesiyle TMSF’nin, hisse satış
sözleşmesine onay ve muvafakat verilmesi işleminin oyçokluğu ile
iptaline karar vermiştir” denildi.
Karara muhalefet eden Mahkeme Başkanı, davacının (Erol Aksoy) dava
konusu işlemin tesis edildiği tarihte satışa konu şirkette
hissesinin bulunmadığı, dava dışı Çukurova Grubu ile imzaladığı
sözleşmedeki bir maddeden hareketle satış işleminin iptalini
istediği , bu sebeple dava açma ehliyetinin bulunmaması sebebiyle
davanın reddi yönünde görüş bildirdi. Böylece Show Tv tekrar
TMSF’ye geçti. Danıştay konu hakkındaki son kararı verecek.
CİNER’DEN AÇIKLAMA
Ciner Medya Grup Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada ise kararda
Ciner Grubuna herhangi bir kusur, sözleşme temerrüdü ya da sözleşme
ihlali gibi bir konu atfedilmediği ve kararın Ciner Grubu'nu
etkilemediği öne sürüldü. Ciner Grubu'ndan yapılan açıklamada şöyle
denildi:
“İstanbul 4. İdare Mahkemesi; SHOW TV’nin sahibi AKS A.Ş.’nin
hisselerinin Çukurova Grubu tarafından Ciner Grubuna satışına dair
sözleşmeye TMSF’nin onay ve muvafakat vermesine dair işlemin
iptaline yönelik açılmış olan davada; SHOW TV’nin “TMSF Dışı
Borçları”nın alacaklılarına ödenmesini, Çukurova Grubu’nun ve SHOW
TV alacaklılarının menfaatinin, amme alacağının önüne geçirilmesi
anlamına geldiği ve bunun hukuken geçerli olmadığı gerekçesiyle
TMSF’nin, hisse satış sözleşmesine onay ve muvafakat verilmesi
işleminin oyçokluğu ile iptaline karar vermiştir.
Buna mukabil, Mahkeme Başkanı; “Davacının (Erol Aksoy) dava konusu
işlemin tesis edildiği tarihte satışa konu şirkette hissesinin
bulunmadığı, dava dışı Çukurova Grubu ile imzaladığı sözleşmedeki
bir maddeden hareketle satış işleminin iptalini istediği”, bu
sebeple dava açma ehliyetinin bulunmaması sebebiyle davanın reddi
gerektiği gerekçesiyle karara muhalefet etmiştir.
Kararın içeriğinden de anlaşılacağı üzere :
1) SHOW TV hisselerinin satışı özel hukuk hükümlerine tabi olup,
tüm yönleriyle hukuken ve fiilen sonuçlanmış olan hisse satış
sözleşmesinin iptal edilmesi sözkonusu değildir.
Esasen İdari Yargı tarafından bir özel hukuk sözleşmesinin iptal
edilmesi hukuken mümkün değildir.
2) Kararda, alıcı Ciner Grubuna herhangi bir kusur, sözleşme
temerrüdü ya da sözleşme ihlali gibi bir konu atfedilmemiştir.
Dolayısıyla karar Ciner Grubunu etkilememektedir.
3) Bu sebeple iyiniyetli alıcı olan ve bugüne kadar SHOW TV için
400 milyon Dolar’a yakın ödeme yaparak edimlerini tamamen yerine
getiren alıcı Ciner Grubunun, sözleşme uyarınca hukuka uygun
şekilde kazanmış olduğu müktesep haklarının bu kararla ve bu karara
dayanılarak ortadan kaldırılabilmesi sözkonusu değildir.
4) Ciner Grubu, her zaman olduğu gibi TMSF ile bundan sonraki
süreçte de Hukuka, Kanunlara ve Hukukun Genel İlkelerine uygun bir
şekilde hareket edecektir.
Bilindiği gibi İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nce daha önce de aynı
gerekçeyle TMSF’nin SHOW TV ile ilgili aldığı kararın Yürütmesinin
Durdurulmasına karar verilmiş; ancak Bölge İdare Mahkemesi itiraz
üzerine verdiği kararda “TMSF işlemlerinin hukuka uygun olduğuna ve
Yürütmeyi Durdurma Kararının Kaldırılmasına” karar vermiştir.
Bölge İdare Mahkemesi’nin bu kararı ortada iken, İstanbul 4. İdare
Mahkemesi’nin, Bölge İdare Mahkemesi’nin ayrıntılı gerekçelerle
kaldırdığı Yürütmenin Durdurulması kararındaki aynı geçersiz
gerekçelerle ve avukat iken 8 ay önce hakimliğe geçmiş iki üyenin
kararı ile, hakimlik tecrübesi çok daha uzun ve geniş Sayın Mahkeme
Başkanı’nın muhalefetine rağmen aynı kararı vermiş olmaları
düşündürücüdür ve karar üzerinde maalesef kuşkular yaratmıştır.
Karar, temyize tabi olup, temyizi halinde Danıştay incelemesinden
sonra kesinleşecektir. Danıştay’ın olaya ve hukuka uymayan
gerekçelerle ve saiklerle verilmiş bu kararı hukuka uygun
kriterlerle değerlendireceğine inancımız tamdır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”