Mahkeme üyesi o anı anlattı
Abone olO oturumda neler yaşandı? Kapatma davasında oy kullanan bir üye, o kritik karar anını anlattı.
Akşam Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya, Anayasa Mahkemesi’nin
‘AK Parti kapatılmasın, Hazine cezası verelim’ diyen bir üyesiyle
görüştü:
"Haşim Kılıç’la ilgili iddialar doğru değil. Mahkemeye haksızlık
yapılıyor. Hepimiz aynı lojmanlardayız, küçücük bir yer. O akşam,
yani 27 Temmuz gecesi bazı üyeler Kılıç’la bahçedeydi. Yanlarına
gittim. Sohbet ettik, çay içtik, tavla oynadık. Aylardır dosya
okumuştuk, karar çıkacağı belliydi."
‘KAPATMA ÇIKARSA ÜLKE NE OLUR’ DiYE
DÜŞÜNDÜM
Verdiği oyla AK Parti’nin kaderini değiştiren o üye, tarihi karar
oturumunu şöyle aktardı: Oylamada 6 kişi ‘kapatma’ dedi. 4 kişi de
‘Hazine yardımından men’ dedik. Karar vermeden önce ‘kapatma çıksa
ne olacak’ diye tarttım. Ekonomiyi, AB’yi, dış ilişkileri düşündüm,
kararımı verdim. Vicdanım rahat.
TEŞEKKÜR DE TEPKİ DE ALMIŞ
Kapatma davasındaki tutumu ardından pek çok teşekkür mesajı alan
Anayasa Mahkemesi üyesine aynı oranda da tepki mesajları yağmış.
Yakın çevresi de aynı şekilde iki farklı tepki göstermiş. Anayasa
Mahkemesi’nin tarihi kararının altında imzası bulunan mahkeme
üyesinin konuyla ilgili değerlendirmeleri şöyle:
ÇERÇEVEYİ TÜRBAN KARARI ÇİZDİ
Fazilet Partisi’nin kapanmasında imzam var. Türban kararında da
imzam var. Bütün meselelerin özü türban kararıdır. Çerçeve orada
çizilmiştir. Mahkemenin esas tarihi kararı, türbanla ilgilidir.
İddianamede de ağırlıklı bir rolü vardı. AKP’nin odak olduğu
tespitinde bu önemliydi. Çünkü söz ve eylemlerin parti yetkili
kurullarında rağbet görüp görmediğine bakarız. Türban düzenlemesi
öyleydi. Gerekçeye de türban diye yazmışlardı. Burası çok önemli.
Türban kararımız Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez
maddelerine atıfla alınmıştır. O maddelerin içinin boşaltılması da
gündemdeydi. Bunu önledik. Odak olmayı buradan gördük.
YENİ DAVADA ESKİ DELİLLER GEÇERLİ
Kapatma kararı ceza davalarından ayrıdır. Bu karıştırılmasın.
Burada yeni dava gelirse şu anda incelediğimiz deliller de yeniden
gündeme gelir. Yetkili kurullara bakarız. Partinin söz ve
eylemlerinin laikliğin odağı olup olmadığı konusunda organlar
onaylamış mı? Merve Kavakçı olayında belliydi, onaylamıştı.
Fazilet’in kapanmasında bu etkili olmuştur. Bu türban kararı da
öyleydi. Nitekim kararımız o anlamda net oldu.
KILIÇ TEK BAŞINA KALDI
Haşim Kılıç tek başına kaldı. O, şiddete karışmadığı sürece parti
kapatmaya da, Hazine yardımının kesilmesine de tamamen karşı. Haşim
Kılıç’ın o günkü açıklamalarına gelince. Tabii kendi üslubu.
Eleştirmek gibi olmasın ama ben öyle konuşmazdım. Başkanın kendi
takdiridir.
Hayır, kesinlikle aramızda en ufak bir görüşme olmadı. O açıklama
mahkemenin aldığı bir karar değil, Sayın Başkan’ın görüşlerini
yansıtıyor. Ben şahsen farklı düşünüyorum. Parti kapatmaların
ortadan kaldırılmasına veya daha da güçleştirilmesine karşı
çıkıyorum. Türkiye farklı bir ülke. Almanya ya da İsviçre değil.
Sistemin kendini koruması için böyle bir mekanizmanın yararlı
olduğu düşüncesindeyim. Bu süreçte Anayasa Mahkemesi’nin yapısının
değiştirilmesinin de doğru olacağını düşünmüyorum.
NEDEN HAZİNE YARDIMI CEZASI?
Oylama yapıldı. 6 kişi “kapatma” dedi. Biz de sonra 4 kişi “Hazine
yardımının yarısından men” dedik. Aslında daha önceki düzenlemede
böyle bir imkan yoktu. 10 kişinin odak dediği bir parti
kapatılırdı. O zamanlar başka seçenek yoktu ama son düzenleme
ardından başka bir imkan da ortaya çıktı. Dolayısıyla biz de hem
odak olmayı saptadık. Hem de Hazine yardımının yarısını
kestirdik.
1 AY EVE KAPANIP DOSYA OKUDUK
Orada da şöyle düşündük: Siyasi partiler demokratik hayatın
vazgeçilmez unsurlarıdır. Hazine yardımı da partilerin yaşamalarını
sağlamak için düzenlenmiştir. Tamamının kesilmesi zaten partinin
yaşamsallığını engellerdi. Bütün arkadaşlarım en az bir ay boyunca
evine kapanıp dosya okudu. Ben de öyle yaptım. 40 klasörü 9 klasöre
indirdim, özetledim, bütün delilleri inceledim. Yeri gelmişken,
delillerin tek tek incelenmesi usuldendir. Biz bunu hep yaparız. En
sonunda ülkenin içinde bulunduğu durumu da düşündüm. Kapatma kararı
çıksaydı ne olacaktı diye tarttım. Başkan o gün açıkladı, biz de bu
ülkenin insanıyız. Ülkemizin şartlarını düşünürüz. En doğrusu bu,
diye karar verdim.
LAİKLİK YAŞAM BİÇİMİ
Gerekçemiz çok önemli olacak. Orada herkesin alması gereken dersler
bulunacak. Türkiye’de laiklik konusunda farklı düşünceler var. Biz
mahkeme olarak buna dair çeşitli kararlar vermişiz. Laikliği bir
yaşam biçimi olarak kabul ediyoruz. Bizim pozisyonumuz, laiklikle
ilgili yaklaşımımız gerekçeli kararda yer bulacak.