Mahir Ünal'a 'açım vallahi' diye bağıran vatandaştan yeni açıklama! '100 koyun' olayı ne?
ADIYAMAN'da AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal'a "Açım vallahi" diye bağıran Ali Avcı, yeniden konuştu. Mahir Ünal ile görüşüp 100 koyunu olduğunu söylediği videosu yayınlanan Ali Avcı, "Koyunlarımı borçlarım yüzünden zararına satmak zorunda kaldım" iddiasında bulundu.
Adıyamanlı çiftçi Ali Avcı, AK Parti Grup Başkan Vekili
Mahir Ünal konuşma yaptığı sırada “Vallahi açım ben” diye bağırınca
apar topar salondan çıkarıldı. Olayın ardından Ünal'la bir araya
gelen vatandaşın “Üzerimde 100 kayıtlı koyun olduğu için sosyal
yardımlaşmadan destek alamıyorum” dediği video yayınlandı. CHP, o
koyunların 3 ay önce borçları nedeniye satıldığını iddia etti. Ali
Avcı tekrar konuştu. İşte o açıklamalar...
Provokasyon yapmaya gitmedim
– Ben AK Partiliyim, aynı zamanda sandık görevlisiyim. Bizim
toplantı vardı, ben de toplantıya gittim. Ben zannettim ki
işsizlik, yoksulluk, pahalılıktan bahsedilecek. Orada devamlı
bildiğimiz şeylerden bahsedildi. Boş konulara değinildi.
- Biz devletimizi, milletimizi seven insanlarız. Ben işsizim.
Toplantıda havadan sudan konuşulunca ben de tepkimi dile getirdim.
Adıyaman’da büyük bir işsizlik var. Millet dile getirmekten
korkuyor. “Ben işsizim, ben açım” dedim. Ben oraya provokasyon için
değil, onunla görüşüp derdimi anlatmak için gittim.
Koyunlarımı zararına satmak zorunda kaldım
–
Adıyaman’ın Gölpınar köyünden 5 sene önce merkeze taşındım. İş
bulamayınca hazine arazisine çiftlik kurdum. Ziraat
Bankası’ndan 100 bin TL kredi çektim, koyun aldım. Üçüncü çevre
yolu araziye denk gelince yıktılar çiftliğimi.
- Koyunlarımı borçlarım yüzünden zararına satmak zorunda kaldım.
Belediyeye gittim durumumu anlattım. “Benim masrafımı verin”
dedim. Bana sadece 3 bin TL’ye yakın bir para verdiler. Oysa
ben hayvanlarımı sattım en az 50 bin lira zarar ettim. Çiftliğim
gitti, işsiz kaldım. Çocuklarımdan biri de askere gidecek.
Oğlumun verdiği 50 lirayla geçiniyorum
- Üniversiteyi kazanan bir oğlum vardı. Turizm ve otelcilik
bölümünü kazanmıştı, üniversiteye gidecekti. “Oğlum sen
üniversiteye devam et, ben dilensem de seni okuturum” dedim. O da
bana, “Baba sen işsizsin, evde çalışan yok. Ben de okursam aç
kalırız” dedi. Ben gittim muhtarlıktan fakirlik kağıdı aldım, bu
sene üniversiteyi okumasını erteledim. Oğlum gençlerin
oynadığı oyun salonunda çalışıyor. Onun verdiği günlük
50 lirayla geçiniyorum. Biz derdimizi kime anlatalım.