Mahir Ünal: Israrla bu kaftanı Amerika’ya götürmek istediler
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde Yavuz Sultan Selim’in kaftanının restorasyon bahanesiyle ısrarla Amerika’ya götürülmek istenmesinin perde arkasını anlattı.
AK PARTİ Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal,
Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde Yavuz Sultan Selim’in
kaftanının restorasyon bahanesiyle ısrarla Amerika’ya götürülmek
istendiğini ve kendisinin de buna karşı çıktığını belirterek,
"O kaftan da aslında bir nevi hilafetin sembolüdür. Bu, 15
Temmuz’dan sonra Türkiye’ye gelirken o kaftanı giyip
gelecekmiş" dedi.
Mahir Ünal, partisinin Kahramanmaraş İl Başkanlığı’na seçilen Ömer Oruç Bilal Debgici’ye hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Debgici ve ekibine görevinde başarılar dileyen Ünal, daha sonra partililerle bir araya geldi.
''AFRİN’E GİRMESEYDİK ONLAR BURAYA
GELECEKLERDİ''
Türkiye’nin büyük bir mücadele verdiğini belirten Mahir Ünal,
Afrin’de yürütülen ’Zeytin Dalı Harekâtı’nı değerlendirerek, "Eğer
biz bu mücadeleyi Fırat Kalkanı’yla, Zeytin Dalı’yla bu mücadeleyi
vermeseydik onlar bu mücadeleyi, bu yangını evimizin içine
taşıyacaklardı. Eğer biz Cerablus’a, El Bab’a gitmeseydik, eğer biz
Afrin’e gitmeseydik onlar ne yapacaklardı? Onlar buraya
geleceklerdi, onlar buraya gelip bu yangını bizim evimizin
içerisinde çıkaracaklardı. Dolayısıyla şu anda gerçekten hem sınır
güvenliğimizi korumak hem iç güvenliğimizi korumak adına büyük bir
mücadele veriyoruz" dedi.
Mahir Ünal, ziyaretin ardından Türkiye Gençlik Vakfı Kahramanmaraş Şubesi tarafından düzenlenen ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Demirci ile birlikte yapacağı 'Gençlerin medeniyet tahayyülü' konulu söyleşi için Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’ne geçti. Salonda Mahir Ünal’ın yanına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin Kahramanmaraş İl Olağan Kongresi’nde konuşurken yanına çağırdığı ve ağladığı için ''Bordo bereliler ağlamaz'' dediği 6 yaşındaki Amine Tıraş geldi. Yine üzerinde bordo berelilerin üniforması olan küçük kız, yaptığı resimleri gösterdikten sonra Mahir Ünal ile Ak Parti İl Başkanı Ömer Oruç Bilal Debgici’nin elini öptü. Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başlayan programda Amine Tıraş da şiir okudu.
''KAFTANI ISRARLA AMERİKA’YA GÖTÜRMEK
İSTEDİLER''
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ile Prof. Dr. Ekrem
Demirci söyleşiye geçti. Söze ilk başlayan Mahir Ünal, hocaların
toplumdaki önemine ve onlara duyulan saygıya değinerek herkesçe
bilinen Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim ile hocası İbn-i
Kemal arasında geçen kaftana çamur sıçrama hikayesini anlattı.
Asırlar önce gerçekleşen kaftan hikayesinin Kültür ve Turizm
Bakanı olduğu dönemde de devam ettiğini kaydeden Ünal, şunları
söyledi:
"Çaldıran seferine giderken İbn-i Kemal’in atının ayağından
Yavuz’un kaftanına çamur sıçrar ve bir an İbn-i Kemal tedirgin
olur, çünkü Yavuz Saltan Selim Han’ın celaleti çok yüksektir. Bunu
anlar Yavuz, ’Hocam sizin atınızın ayağından sıçrayan çamur bizim
için onurdur’ der ve o çamur sıçrayan kaftanını hocasına hediye
eder ve bir de vasiyette bulunur, der ki 'Bu kaftanı öldüğümde
sandukamın üzerine örtün.' Peki hikaye orada biter mi? Hikaye orada
bitmez. Bakanlığım dönemimde ısrarla bu kaftanı Amerika’ya götürmek
istiyorlar. Diyorum ki 'Bu kaftanı Amerika’ya niye götüreceksiniz?'
'Efendim kaftan eskidi, kumaş restoratörlerine kaftanı restore
ettirmemiz lazım.' Ben de inat ettim dedim ki 'Bu kaftan Amerika’ya
gitmeyecek. Burada kumaş restoratörü bulun, burada yaptırın.' Kumaş
restoratörünü buldurduk, Amerika’ya göndermedik kaftanı. Sonra
Amerika’ya neden götürmek istedikleri ortaya çıktı biliyorsunuz.
Bu, Pensilvanya’daki... O kaftan aynı zamanda hilafeti de temsil
eder çünkü, o seferde biliyorsunuz Memlukluları 3 tane büyük
devleti ortadan kaldırmış ve hilafeti Yavuz Sultan Selim Han
İstanbul’a getirmiştir. O kaftan da aslında bir nevi hilafetin
sembolüdür. Bu, 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’ye gelirken o kaftanı
giyip gelecekmiş. Öyle bir hikayesi var, bu da daha sonra ortaya
çıktı."