Mahir Ünal açıkladı! AK Parti Erken seçime mi hazırlanıyor? Erdoğan'sız AK Parti yaşar mı

Abone ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, katıldığı canlı yayında siyasetin gündemindeki bir çok soruya çarpıcı cevaplar verdi. AK Parti'nin her ay 4 anket yaptırması bir erken seçim hazırlığı mı? DEVA Partisi AK Parti'nin oylarını böler mi? Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu PKK'ya mı hizmet ediyor?

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım ve Medya Başkanı Mahir Ünal'dan gündemdeki tartışmalarla ilgili flaş açıklamalar geldi. Jülide Ateş'le 40 programına konuk olan Mahir Ünal, "30 Ağustos kutlamaları neden yasaklandı? AK Parti milli bayramlara karşı mı?", "Ayasofya neden şimdi açıldı?", "FETÖ ile işbirliği yaptınız mı?", "Ali Babacan'ın DEVA Partisi ve Ahmet Davutoğlu'nun Gelecek Partisi AK Parti'yi böler mi?", "Karadeniz'de bulunan doğal gaza yabancı firmalar ortak mı?", "AK Parti erken seçime mi hazırlanıyor?", "AK Parti, İmamoğlu ve Yavaş'tan çekiniyor mu?", "AK Parti Gül ve Davutoğlu'nun PKK'ya hizmet ettiğine inanıyor mu?", "Erdoğan'sız Ak Parti yaşayabilir mi?", "Erdoğan tek adam rejimi mi kurdu?" sorularına çarpıcı cevaplar verdi. İşte Mahir Ünal'ın açıklamasından satır başları...

Karadeniz'de bulunan doğal gaza yabancı firmalar ortak mı?

Necdet Pamir'in "Schlumberger" ve "Yerli-Milli" iddiaları üzerine; Şimdi öncelikli olarak Necdet Pamir'in iddialarıyla ilgili Enerji Bakanlığı açıklama yaptı ve meselenin anlattığı gibi olmadığı ifade edildi. Burada açıkçası benim tanıtım ve medya başkanı olarak teknik açıdan anlaşmanın detaylarına hakim olmam söz konusu değil. Ama aynı şeyi yerli ve milli arabada da yaptılar. Sonuçta siz bir ülke olarak uluslararası hizmet almanız gayet normal. Türkiye'nin kendi arabasını tasarlarken tasarım konusunda yurt dışından hizmet alması son derece normalken yine aynı tezleri ortaya koydular. Şu anda Türkiye kendi sondaj gemisiyle kendi petrol ve doğal gazını ararken doğal olarak bütün uluslararası şirketlerin, devletlerin yaptığı gibi parasını ödeyip hizmet alıyor. Bu hizmet alımı ortaklık anlamına gelmez.

Ayasofya neden şimdi ibadete açıldı?

Çünkü şimdi zamanıydı. Benim çocukluğumun gençliğimin, hepimizin ortak hayaliydi, Ayasofya'nın ibadete açılması. Burada şuna karşı çıkıyorum; 1934'te devlet aklı Ayasofya'yı müzeye dönüştürmüşse, bugün aynı devlet aklının onu camiye dönüştürmesi birbirinin karşıtı değildir. Öncelikle bunu doğru koymak lazım. Tapu senedinde burası zaten cami olarak kayıtlı. Bunun zamanı neden şimdi derseniz ben de şunu söylerim; "Şimdi değil de ne zaman?" Seçimden önce Cumhurbaşkanımıza Ayasofya Camii'nin açılması teklif edildiğinde Cumhurbaşkanımız, "Ayasofya Camii'nin mehabeti onun seçim sürecinde konuşulmasına uygun değildir" demiş ve seçim öncesinde sayın Cumhurbaşkanımız böyle bir konunun gündeme getirilmesini bile istememiştir.

Milli bayramların kutlanmasına karşı mısınız?

(30 Ağustos tepkileri üzerine) Hayır. Karşı olamayız çünkü AK Parti, Cumhuriyet'in kazanımlarının savunucusu ve garantörüdür. Burada herhangi bir şekilde milli bayramlarımıza dönük bir durum söz konusu değil. 15 Temmuz hassasiyeti çok sıcak ve taze olmasından kaynaklanan bir hassasiyet. 15 Temmuz'u bence milli bayramlarımızın karşısına koymak, Malazgirt'i 30 Ağustos'un karşısına koymak doğru değil. Dediğim gibi bizim milli bayramlarımızla ilgili herhangi bir sorunumuz söz konusu değil.

AK Parti erken seçim istiyor mu?

Biz her ay 3 ile 5 arasında kamuoyu araştırması yapıyoruz ve dört ayrı anket şirketiyle çalışırız. Bunların yaptığı araştırmaları algı haritalarıyla çıkarır, seçmen sadakatinden partiler arasına geçişe kadar bunları belirler ve iletişimimizi bu araştırmalara göre kurgularız. Bizim yaptığımız bu araştırmaların erken seçimle bir alakası yok. 3 yıl gibi bir iktidar süresi olan bir siyasi partinin erken seçim istemesi hiç de makul değil.

AK Parti, İmamoğlu ve Yavaş'tan çekiniyor mu?

Asla. Öncelikle salgın bütün dünyada inanılmaz bir belirsizlikle varken, yurt dışından yağmalanma görüntüleri geliyordu. Bu kriz sürecinin yönetilmesi gerekiyor. Bu süreci yönetmek için illerde pandemi kuruluşları kurulmuş. Mesela Fransa, belediyeleri pandemi kurullarına dahil etmemiş tam tersine belediyeleri işin dışında bırakmış. Bizse belediyeleri pandemi kurullarının üyesi haline getirmişiz. Şimdi durum böyleyken. Biz diyoruz ki alternatif olarak başka bir bilim kurulu oluşturmayın, şehrin kaynaklarını da valilikle beraber, zaten pandemi kurulunda belediye başkanı, beraberce yapın. Şimdi İstanbul örneğinde belediyelere yardım toplama izni valiliğin iznine bağlı. Sen pandemi kurulunda vali ile beraber iş yapıyorsun bu konuyu valiye açmıyorsun. Ya da ekmek dağıtımında pandemi kurulunun kontrolünde ekmeği dağıtman gerekiyor. Sen pandemi kuruluyla hareket etmiyorsun. Neden pandemi kurulunun üyesi olduğunuz halde birlikte hareket etmiyorsunuz? Neden ayrı baş çekiyorsunuz? Sorduğum soru bu. Biz bugüne kadar hiç kimseden çekinmedik.

Ali Babacan AK Parti oylarını bölebilir mi?

Bugüne kadar yaptığımız araştırmalarda ne Babacan'ın ne de Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu parti bizim tabanımızdan oy gitmiş değil. Zaten oy diyebileceğimiz bir oy oranları da söz konusu değil.

Gül ve Davutoğlu'nun PKK'ya hizmet ettiğine inanıyor musunuz?

Bu sorunun cevabı evet ya da hayır değildir. Bazen siyasette siz, bazen öfkenizden, nefretinizden, kızgınlığınızdan olmamanız gereken bir yere düşersiniz. Bu, o yerde olmak istediğiniz anlamına gelmez. Yani şöyle bir şey kimse söyleyemez, "PKK'ya arka çıkmak." Orada benim söylediğim şey şu, bu tavrınızla aslında siz Türkiye'nin terörle verdiği mücadelede Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanında değil, maalesef teröre destek verenlerin yanında gözüküyorsunuz. Bunun farkında mısınız? Kimse "Abdullah Gül ve Davutoğlu teröre arka çıkıyor" diyemez. O Tweeti atarken kastım bu değildi. 

Erdoğan'sız AK Parti yaşayabilir mi?

AK Parti her şeyden önce bir millet hareketidir. Bir siyasi hareketin lideri olması başka bir şeydir, bir siyasi hareketin kendisi başka bir şeydir. Siyasi hareketle lider kenetlenir. Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğini tek adamlık olarak nitelendirmek haksızlıktır. Biz AK Parti siyaseti ile Recep Tayyip Erdoğan'ı konuşurken bir aşk hikayesini konuşuyoruz. Ben burada Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan özelinde açıkçası fazla konuşmak istemiyorum. Çünkü kendi pozisyonlarının dışında bir pozisyon ortaya çıktığında başka yol tercih edenler önce refik sonra tarik diyenler, acaba Recep Tayyip Erdoğan'ın refiki olduklarını neden unuttular? Buradan fazla konuşmak doğru değil. Çünkü bu konuda söz de karar da millet tarafından veriliyor.

Meral Akşener yerli ve milli bir siyasetçi midir?

Meral Akşener'in yerli ve milli bir siyasetçi olup olmadığının göstergesini siyaset yapma biçimi gösterecektir. Siyaset yapma biçimi ile bu konuda bir netlik ortaya koyabilmiş midir? Burada bir netlik ben göremiyorum. Benim sahip olduğum bilgiler ile ilgili yaptığım bir konuşmayı daha sonraki siyasetimi belirleyen bir çerçeveye taşıyamayız. Ben bütün her şeye 15 Temmuz'dan öncesi ve sonrası diye bakıyorum. Çünkü 15 Temmuz kimin nerede durduğunu belirleyen temel bir kırılma noktasıdır. 15 Temmuz'dan sonra biz MHP ile bir millet mutabakatı oluşturduk. Bu cumhur ittifakını millet kurdu biz sadece ona tabi olduk. 

AK Parti Muharrem İnce'ye sempatiyle mi yaklaşıyor?

Ayasofya'nın açıldığı gün eğer siz İBB Başkanı olarak İstanbul'u terk ediyorsanız ama diğer taraftan Muharrem İnce, sıradan bir vatandaş gibi gelip yere seccadesini serip milletin ortak sevincine eşlik ediyorsa burada tabii ki insanlar bu durumu sempati ile karşılıyorlar. Ama bizim AK Parti olarak Muharrem İnce'ye yakınlık duymamız söz konusu değil çünkü daha Cumhurbaşkanı adayı olarak 2018'de rakipti. Bizim İnce ile ilgili insan olarak düşüncelerimiz olabilir. Sayın Muharrem İnce ile benim bir ilişkim vardır ama AK Parti'nin, daha önceki bir Cumhurbaşkanı adayına sempati beslemesi diye bir şey olmaz.

Günün Önemli Haberleri