Mahir Kaynak'ın terör açıklaması
Abone ol"Terör insanları öldürmek için değil gözdağı vermek için yapılır" diyen eski MİT'çi Mahir Kaynak, "11 Eylül ve İstanbul saldırılarının ardında başka ülkeler var" dedi.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Sivas İl Teşkilatı'nın Atatürk Kültür
Merkezi'nde düzenlediği 'Hedefteki Türkiye ve Terör' konulu
konferansa konuşmacı olarak MİT eski mensubu Mahir Kaynak ile
Selçuklu Güvenlik Vakfı (SOGEV) Genel Başkanı Lütfi Şahsavaroğlu
katıldı. Konferansta konuşan Kaynak, terör saldırılarının
birilerine mesaj vermek için yapıldığını belirterek, ''Terörün
amacı, hedefteki insanları öldürmek değildir. Bunun üzerinden bir
mesaj vermektir. Türkiye'yi yöneten biri olsaydım, bu mesajı
kesinlikle verdirmezdim. Türkiye'yi yöneten biri olsaydım derdim
ki; 'Polisin elinde çok sağlam deliller var. Bu delillerden
anlaşıldığına göre, Almanya'daki Neo Nazi bir grup, Türkiye'de
sinagoglara saldırmıştır'. Yani ben bunu yaparak, karşıdaki adamın
vermek istediği mesajı asla verdirmez, onu çıldırtırdım. Bu da
mücadelelerin bir tanesidir ve doğru olan budur. Yani sizin ve
herkesin yaptığı gibi 'Nerede bu katiller, bombacısı, yaptırıcısı'
o ayrı bir mesele. Onun üzerinde durun demiyorum. Ama önce bu
meselede adamın vermek istediği mesajın, göndermek istediği
mektubun hedefine ulaşmasına asla izin vermezdim'' dedi. 11 Eylül
saldırısı sonrasında Amerika'nın yoğun güvenlik önlemleri almasına
bir anlam veremediğini ifade eden Kaynak, ''Bir nükleer savaş
eşiğindeymiş gibi tedbir aldılar. ABD Başkanını kaçırdılar ve en
üst düzeyde alarm verdiler. Bu sırada bir terörist saldırısı
olamaz. ABD bunu bir terör örgütünün saldırısı olarak değil, büyük
bir gücün saldırısı olarak algıladı. Üstelik bu gücün dışarıdan
geldiği kabul edilmiyordu. O zaman dedim ki bu saldırı içeridendir.
Bu saldırı ancak içeriden olabilir. Peki bu güç böyle bir saldırıyı
niçin yaptı? Çünkü ABD'nin dünya üzerinde bir takım operasyonlar
yapması gerekliydi. ABD diyor ki 'Ben terörle mücadele ediyorum'.
Peki terörle mücadele ederken dünyanın her yerinde üst kurmak ne
biçim bir şey, ne anlamı var. Yani siz teröristlere Orta Asya'da
kurduğunuz üstlerdeki ağır bombardıman uçaklarıyla mı
saldıracaksınız. Teröristlerle böyle savaşıldığı nerede
görülmüştür. Teröristleri bahane ediyorlar ama asıl hedefleri
petrolü kontrol etmektir. Zaten petrol piyasasını kontrol
ediyorlar. O zaman dediğiniz doğruysa bile Romanya'daki üstlerin
anlamı ne? Romanya'da üst kuruyorsunuz ama orada petrol yok. Peki
bunu niçin yapıyorsunuz?'' diye konuştu. İstanbul'daki sinagoglara
yapılan saldırıların arkasında da yabancı ülkelerin olduğunu ve
bunun Türkiye'yi Amerika, İsrail ve İngiltere eksenine yaklaştırmak
için yapılmış bir operasyon olduğunu ileri süren Kaynak, ''Daha
sonra bir terör olayı başladı. Sinagoglara karşı saldırı oldu.
Dedik ki, Türkiye Amerika ile Irak'ta ihtilaf halinde. Şaron aşağı,
Şaron yukarı. İsrail Başbakanı Moskova'dan dönerken Başbakanla
görüşme isteği ret ediliyor. Türkiye'de İslamcı tanınan bir iktidar
var. Dışarıda İslamcı bir mücadele veren bir kurum bu şartlar
altında Türkiye'ye saldırır mı? Saldırdığı zaman Türkiye'de bu
İslamcı gücü bu ülkeden daha fazla mı olur daha eksik mi olur? Bu
saldırıda Türkiye'de İslami terör olduğunu göstermek, onu daha
fazla zayıflatmaktan başka bir anlam ifade eder mi? O zaman dedik
ki sinagog baskını bir provokasyondur. Türkiye'ye şu mesaj
verilmiştir; 'Sizin düşmanlarınız bizim düşmanlarımızdır. Düşmanlar
aynıysa saflarımız bir olmalıdır'. Yani Türkiye'yi, Amerika, İsrail
ve İngiliz eksenine yaklaştırmak için yapılmış bir operasyondur bu.
Başka hiçbir anlamı yoktur. Çünkü İslamcı bir gurubun bunu yapması
mantık dışıdır. Üstelik şunu da gördük; Saldırılardan sonra hiçbir
tepki gelmedi, dolar yükselmedi. Sadece bir propaganda malzemesi
olarak kullanıldı. 'Olayı kim yaptı, nasıl yaptı?' diye analiz
ederek değil, tepkilerden analiz ediyorum. Onun için yapılan
baskından sonra Türkiye'de borsa kapatıldı, dünyada düştü. Reuters
Ajansı da Beyaz Saray'ın boşaltıldığını söyledi. Ajans böyle
düşünüyorsa 11 Eylül'deki gibi karşı gurubun yaptığı bir
operasyondur. Bunu misilleme olarak algıladık. Tarafları ise
Amerika'nın içindeydi. Bu bir tahmindir, hiçbir gerçekliği yoktur.
Birinci eylemi İngilizler'in yaptığını, ikinci eylemin de Amerika
içindeki bir gurubun İngiltere'yi cezalandırmak, burada sadece sen
yoksun, ben de varım diye bir mesaj vermek için yapıldığını
düşünüyorum. Terör mücadelelerinin zor ve kolay yanları vardır.
Kolay olan karşı tarafın mesaj vermesidir. Siz bu mesajı hiç
verdirmez onun aleyhine çevirirsiniz ve adam kudurur. Yaptığı bir
eylem ona tokat gibi geri döner. Eğer bunu yaparsanız. Bunun içinde
şunu söylüyorum; devletin içinde bunu yapan, anında reaksiyon
gösteren bir gurubun kurulması lazımdır ve oturup da katil aramanın
bir anlamı yoktur diyorum'' şeklinde konuştu. Konferans,
katılımcılarla konuşmacılar arasında karşılıklı soru cevap şeklinde
tamamlandı.