Meksika’da Vatikan’ın kabul etmediği bir azize yönelik ilgi her geçen gün büyüyor. Bu kişi 1909’da öldürüldüğü bilinen Jesus Malverde. Kimileri onu polisin öldürdüğünü anlatıyor, kimileri yakalanıp asıldığını. Fakat asıl hikaye buradan sonra başlıyor. Zamanla Jesus Malverde'nin mezarı yasadışı işlerle uğraşanların türbesi haline geliyor. Sonuçta Malverde’nin efsanesi o günden sonra yayılmaya başlıyor ve yıllarda yasadışı işlerle ilgilenenler uğraşanlar ondan yardım istemeye başlıyor. Artık yasadışı işlerle uğraşanların evlerinde Malverde bibloları, üzerlerinde malverde resimleri sık sık görülüyor. Malverde’nin ikonluk mertebesine yükselmesinde Meksika’nın Katolik inancında Santa Muerte’nin (Ölüm Azizesi) taşıdığı önemin de rolü var. Ölümü temsil eden bu kutsal figür, günhakarların azizesi. Bu nedenle, her ayın ilk günü Meksika’da, suçlular ve yakınlarını suç dünyasından kurtarmak isteyenler, Santa Muerte’ye dua ediyor. Santa Muerte, genelde “çikolata seven, sigara üzerine sigara içen, bir sürü yüzük takan ve sek viski içen bir kadın” olarak tarif ediliyor. Katolik Kilisesi ise ona tapınmayı yasaklıyor. Sinaloa Üniversitesi sosyologlarından James Creechan, “Jesus için türbe inşa ettirildi. Uyuşturucu tacirleri bu türbeye gelip önce bu yasadışı faaliyetleri için kendisinden yardım diliyor; malın sevkıyatını yaptıktan sonra da gösterişli arabalar ve deste deste paralarla türbeye gelip Aziz Malverde’ye şükranlarını sunuyorlar” diye konuşuyor.