MAFIA filmi gibi gasp
Abone olpatronunun elindeki para çantasını almaya çalışan iki erkeğin üzerine doğru yürüyeceği sırada gaspçılardan biri tabancasını çıkardı.....
İNTERNETHABER.COM
(ÖZEL HABER)
Sabah evinden Küçükçekmece İkitelli'de çalıştığı mobilyacı mağazasına gitmek için çıktığında her şeye rağmen mutluydu Hüseyin Balcan…
Çevresinde o kadar çok arkadaşı işsizdi ki…
Kimisi kahve köşelerinde zaman öldürüyor, kimileri ise umut arıyorlardı kapı kapı dolaşarak… O ise yüksek olmasa da her hafta, aldığı haftalığı ile mütevazının da ötesinde yaşamını sürdürüyordu.
Her şey vardı
aklında…
Hatta Allah korusun işsiz kalmak bile vardı ama “ölüm” yoktu…
O kadar gençti ki; ölümü yakıştıramıyordu kendisine…
Hatta az sonra çalıştığı mağazayı soymaya gelen gaspçıların arkalarından koşacağı ve onların üzerine yağdıracağı kurşunlarla öleceği söylenseydi; bunun, güneşin batıdan doğuşu kadar imkânsız olduğuna inanır, güler geçerdi…
Ama hayat… ama kader… ama alın yazısı öyle bir yazıydı ki; ne okunabiliyordu ne de silinebiliyordu…
GASPÇILARI KOVALAMAK KADER MİYDİ? MERTLİK Mİ?..
İkitelli Çorapçılar Sitesi H Blok numara 15-16'ta bulunan Özgür Mobilya mağazasında çalışmaya başladığında da bunların hiç biri yoktu aklında…
Az sonra sesler, bağrışmalar duydu dışarıda…
Dışarıda, Hüseyin Balcan'ın patronu İrfan Özgür elindeki para çantasını almaya çalışan bir gaspçı ile boğuştuğunu bilmiyordu...
Gaspçının tabancasını çıkardığını ve kararlı gözlerle patronu İrfan Özgür’e doğrulttuğunu göremiyordu…
Özgür, canını kurtarmak için direnmekten vazgeçti…
Elindeki çantayı zanlının üzerine attı…
Çanta artık Hüseyin Balcan’ın patronunun değil, gaspçılardan birinin elindeydi…
Çantasını kaptıran Özgür bir yandan soyulduğunu haykırırken diğer yandan da “yakalayın şunları!” diyerek mağazasına daldı...
Hüseyin Balcan ve mesai arkadaşı Oruç Aliyev bir saniye bile düşünmeden, patronunun aracına binip şüphelileri takip ettiler…
GASPÇILARIN PEŞİNE KOŞTULAR
İleride gaspçıyı bir taksiye binmek üzereyken sıkıştırdılar.
Tek amaçları patronlarının kaptırdığı para çantasını geri almak olan bu iki günahsız ve mert genç adam kamyınetten inip gaspçının üstüne yürüdüler ama aynı zamanda gaspçı da ateş etmeye başlamıştı.
Hüseyin Balcan hemen isabet aldı…
Bir de değil, en az üç mermi girdi can alıcı yerlerine…
Ve hemen teslim etti canını ölüm meleğine…
Hiç direnemedi…
Düştüğü yerde son nefesini verirken kaderi de ölümü de düşünmüyordu…
İçini kaplayan sıcaklık hoşuna bile gitmişti…
Son kere hıçkırdı ve dudaklarının iki yanından gelen kanı hissetmedi bile…
Oruç Aliyev ise sadece yaralanmıştı…
Zanlılar olayın ardından kayıplara karışırken, yaralı Oruç Aliyev TEM Hospital'e kaldırılarak tedavi altına alındı.
Hayat hiçbir zaman beklendiği gibi devam etmiyordu…
Bundan sonra daha nice Hüseyin’ler için de bu gerçek değişmeyecekti…