Madene zorla indirildi iddiası!
Abone olKaradon'daki grizu faciasında yaşamını yitiren madencilerin yakınları firma yetkilerini şikayet edip çarpıcı iddialarda bulundular.
Maden ocağında 17 Mayıstaki patlamada hayatını kaybeden 30 maden
işçisinden Adem Çengel, Ekrem Akkaya ve Hüseyin Arslan'ın aileleri,
avukatlıklarını üstlenen Ünal Demirtaş ile birlikte asayiş şubesine
giderek ifade verdiler.
Madencilerden Hüseyin Arslan'ın eşi Fatma Arslan istiharat
alan eşinin kağıtlarını şirkete vermek için gittiğinde zorla madene
indirilmiş olduğu iddiasını ortaya attı.
Arslan TTK'dan emekli olan eşinin, çektiği krediyi ödeyebilmek
için şirkette işe başladığını söyledi. Eşinin patlamadan 2 hafta
önce de geçirdiği iş kazasında kaburgalarının ezildiğini ve
ayağından yaralandığını anlatan Arslan, şöyle konuştu:
''Eşime 4 gün istirahat vermişlerdi. Evdeki sohbetlerimizde iş
yerlerinde çok ihmaller yaşandığını, denetimlerin yapılmadığını,
çalışma ortamının sağlıklı olmadığını anlatırdı. İstirahati
bittiğinde artık çalışmayacağı sözünü vermişti. Patlamanın olduğu
gün, istirahati bitiyordu, kağıtlarını vermek için iş yerine
gidecekti. Olayı duyunca birden içime kuşku düştü, ocağın oraya
gittik. Arabasını her zaman park ettiği yerde göremeyince 'demek
buraya gelmemiş, ocakta değil' diyerek sevinmiştik. Ancak akşam
saatlerine kadar kendisinden haber alamayınca ocakta olduğunu
anladık. İş yerindeki dolabında da iş kıyafetleri değil
üzerinden çıkardığı temiz elbiseler bulunuyordu.''
Arslan, eşini zorla ocağa soktuklarını tahmin ettiklerini
belirterek, ''İstirahat kağıdını iş yerine verip dönecekti. O
kağıtlar bile dolaptaki kıyafetinin cebinden çıktı. Olaydan bir
akşam önce kendisini arayan bir mühendisle tartıştı, ayağının
ağrıdığını, artık çalışmayacağını belirtiyordu. Suçluların
bulunmasını, cezalandırılmasını istiyorum'' diye konuştu.
MADENE İNECEK OLSA SUYUNU ALIRDI
Madencinin oğlu Recep Arslan da özel kömür ocağında çalıştığını
belirterek, şöyle dedi:
''Babam her zaman arabasında su bulundururdu. Şayet o gün
ocağa isteyerek inmiş olsaydı, suyunu kesinlikle yanında
bulundururdu. Ben zorla iş başı yaptırdıklarına inanıyor,
suçluların cezalandırılmalarını istiyorum. Her şeye rağmen madende
çalışmaya devam edeceğim, çünkü iş yok, eşime çocuğuma bakmak
zorundayım.''
FARELERDEN MEDET UMUYORLARMIŞ
Adem Çengel'in kız kardeşi Güler Kubilay da, ''Ağabeyim fareler
ocakta dolaşıyorsa gaz tehlikesi olmadığını anlıyormuş. Hayvanlar
kaçmaya başlarsa gazın yükseldiğini tahmin ediyormuş. Hatta, ocağa
kafeste kuş getirmeyi bile düşünüyordu, çünkü onların kokuya hassas
olduğunu söylerdi'' dedi.
YASAL HAKLARIMIZI KULLANACAĞIZ
Sonuna kadar ailelerin yasal haklarını kullanacağını anlatan avukat
Ünal Demirtaş, şunları kaydetti: ''Şu aşamada yargı süreci başladı.
Özellikle ilgili bakanlığın müfettişlik ve savcılık tarafından
hazırlanacak bilirkişi raporunun hazırlanmasını, yasal tahkikatın
neticelenmesini bekliyoruz. İhmalle ilgili son sözü bilirkişi
söyleyecek. Aileler, devletimizden bu işi sonuna kadar takip
etmesini istiyorlar.''
Demirtaş, olayın ardından 16-17 ailenin İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş
Şubesinde ifade vererek şikayette bulunduklarını kaydetti.