Maden kurbanı o gün öleceğini hissetmiş
Abone olSoma’da meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden maden işçilerinden Osman Şam’ın eşi Nurcan Şam, “Kocam o gün öleceğini biliyordu” d...
Soma’da meydana gelen maden faciasında hayatını kaybeden maden
işçilerinden Osman Şam’ın eşi Nurcan Şam, “Kocam o gün öleceğini
biliyordu” dedi.
Soma’da yaşanan maden kazasında hayatını kaybeden madenci Osman
Şam’ın eşi Nurcan Şam, “Kocam o gün öleceğini biliyordu” dedi.
Kırkağaç’ta ikamet ettiği evinde iki kız çocuğuyla yapayalnız kalan
Nurcan Şam, o gün işe gitmek istemeyen kocasını evin borcu var diye
kendisinin gönderdiğini söyledi. Eşinin, "Bugün ben öleceğim, beni
babamın yanına gömün" dediğini belirten Nurcan Şam, devletin
kendilerine sahip çıkmasını istedi.
"İÇİNE DOĞDU"
Nurcan Şam o günü şu sözlerle anlattı:
“Babam aradı, madende patlama olmuş diye. Eşimi aradım ama telefonu
evde unutmuş. Madeni aradım açan olmadı. Sonra herkes toplandı.
Babamlar maden yerine gitti. Ambulanstaki birini eşime benzettim,
küçük kızım ’Babam bulundu’ diye yerlere attı kendini ama değilmiş.
O gece sabaha kadar bekledik ama haber yine gelmedi. O beklemek
insanı zaten öldürüyor ve ertesi gün soğuk hava deposundan saat
17.30 gibi haber geldi. O gün eşim maden çok sıcak diyordu.
Ayaklarının üzerinden tutun dizlerine kadar sivilce gibi bir şeyler
çıktı. ’Kalbim sıkışıyor, ben öleceğim herhalde’ diyordu. ’Beni
babamın yanına gömün’ dedi. Sanki öleceğini biliyordu. O gün sabah
madene gitmek istemedi. Biz de yeni ev yaptırmıştık. ’Borcumuz çok
git’ dedim. Herhalde bazı şeyler içine doğdu. Nasip böyleymiş. Daha
dört senedir çalışıyordu benim eşim. Daha önce ayakkabı imalatında
çalışmıştı. İki kızımla yalnız kalıyorum diye madene girdi. Burada
başka bir iş imkanı yok ki keşke olsaydı. Aslında buraya başka
fabrikalar yapsalar da gençler çalışsa. Daha iyi olur. Maden
hepimizin içini yaktı. Başka gençler yanmasın."
"ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKSINLAR"
Tek isteğinin çocuklarına sahip çıkmak olduğunun ifade eden Şam,
"Küçük bebeğim var diye fazla birlikte kalamıyorduk. O gün gece
eşim, ’Gel beraber oturalım, çay içelim’ dedi. Çay içtik, oturduk,
konuştuk. ’Bana bir şey olursa beni babamın yanına gömün’ dedi. Ben
de ’Öyle şey olur mu, daha dur bakalım’ dedim. Eşim, ’Ben babamın
yaşına geldim artık. Babamın yaşında öleceğim’ dedi. Saat gece 4
gibi yattık, sabah da işe gitmek istemedi. Bende evin borcu var git
dedim. O da gitti ve akşam bir daha dönmedi. Eşim 9 yaşında babasız
kalmış. O yüzden çocuklarım babasız kalmasın diye çok çabaladı. Biz
erken evlendik. Askere gidene kadar çocuk yapmadı. Askerde ölürsem
çocuklarım yetim kalırsa diye. Ama bu alın yazısı yazıldı mı
oluyormuş. Tabi ki devletimizden beklentilerimiz çok.
Çocuklarımızdan başka kimsemiz yok işte. Bu 3-5 aylık değil de,
ölene kadar bizi bırakmasın. Sadece benim değil bütün madencilerin
çocuklarına sahip çıksınlar” diyerek gözyaşlarına boğuldu.
"BABACIĞIM MEKANIN CENNET OLSUN"
Osman Şam’ın 9 yaşındaki büyük kızı Esra Açelya Şam ise, “Babacığım
seni çok seviyorum. Mekanın cennet olsun. Seni çok özledim. Beni
unutma” derken gözyaşlarına hakim olamadı.
(İHA)