Madde bağımlılığıyla mücadele eden gençler suyun altını keşfetti
Abone olAntalya’da madde bağımlılığından kurtulma mücadelesi veren gençler, su altına dalış gerçekleştirdi. İlk kez dalış yapmanın heyecanını yaşayan gençler önce korksalar da, daha sonra su altı güzelliğinin keyfini yaşadılar.
Akdeniz Otizm Spor Kulübü Derneği (AKODER), Ayık Yaşamda
Buluşalım Derneği (AYBUDER), Mavi Akdeniz Su Sporları Kulübü ve
Dünya Kalite Federasyonu (DÜKAF), madde bağımlılığıyla mücadele
eden gençler için dalış etkinliği düzenledi. Gençler, profesyonel
dalgıçlar eşliğinde suyun altındaki güzelliği keşfetti. Gençler
suyun altına ilk girişte korksalar da, sonradan dalış yapmanın
zevkini sürdü.
"HAYATIMDA İLK DEFA DALIŞ YAPIYORUM" Madde bağımlılığından kurtulma mücadelesi veren 20 yaşındaki Bahadır Kıcalı, hayatında ilk defa dalış yaptığını söyledi. Madde bağımlılığından kurtulmak isteyenlerin, hayatına her zaman yeni aktiviteler kazandırdığını belirten Kıcalı, su altında hissettiklerine değindi. Kıcalı, "Hayatım boyunca ilk defa dalış yapıyorum. Dalış yapmak insanı ilk başta korkutuyor. ‘Ne olacak?’diye düşünüyorsunuz. Aslında suyun altında anı yaşamak yerine, bir an önce ‘çıksak da gitsek’ diye bir duyguya kapılıyoruz. Sonra o hazzı yakalandığında balıkların rengi ve ağzından bir şeyler çıkması çok güzel. Bu etkinliği ayarlayanlara teşekkür ediyorum" dedi.
"ONLARI DENİZLE VE DENİZAKTININ GÜZELLİKLERİYLE BULUŞTURUYORUZ" Maddenin kötülüklerini anlamış ve bundan kurtulmak isteyen gençlerin rehabilitasyonlarına katkı sağlaması için böyle bir etkinlik düzenlediklerine dikkat çeken Mavi Akdeniz Su Sporları Kulübü ve Dünya Kalite Federasyonu (DÜKAF) Başkanı Savaş Karabeli, "Onları denizle ve denizaltının güzellikleriyle buluşturuyoruz. Suyun altı o kadar güzel bir şey ki, daldığınız zaman bütün dertler sıkıntılar yüzeyde kalıyor. Aşağıya kadar tamamen rahat, o güzelliğe kendinizi veriyorsunuz ve güzel bir rehabilitasyon ortamı oluyor" şeklinde konuştu.
"BENİM DERDİM BİR ŞEY İÇİP,İÇMEMEK DEĞİL" Ayık
Yaşamda Buluşalım Derneği (AYBUDER) Başkanı Yavuz Tufan Koçak,
bağımlı bireyi bir yere kapatarak, ilacını vererek ve hayattan
izole ederek iyileştirmenin mümkün olmadığını söyledi. Dernek
olarak bu tip sosyal faaliyetlerin içerisinde olduklarını dile
getiren Koçak şöyle konuştu: "Bağımlının birileriyle irtibatı
kesmemesi lazım. Bu hayatın içinden kaçarak, korkarak bir bağımlıyı
yaşatamazsınız. Onların kafa yapısını değiştirmesi lazım. ‘Benim
yanımda içiyor olduğu için tetiklendim, krizim tuttu tekrar
başladım’ bunlar hep bahane. Ben de bir bağımlı olduğum için ben
içmek istiyorsam içerim. Benim derdim bir şey içip, içmemek değil.
Hayatın içinde duramıyordum. Kızgındım, kendimle barışık değildim.
Küçük Emrah modundan çıkamıyorum. Herkese kapris yapıyordum.
Kirpiyle at hikayesini anlatırız. Kirpi atın üzerine binmiş
oturmuş. Sonra kirpi atın huysuzluk yaptığından şikayet etmesi
gibidir bağımlılık. Bu bahaneleri elinden almamız lazım. Hayatın
çok kısa ve keyifli olduğunu böyle faaliyetlerle öğrenmesi
lazım."