Küçük Napoleon, sağa sola saldırıp duruyor.
Komik, saçma açıklamalar yapıyor.
Kendisini küçük düşürüyor ama Fransız halkına da yazık
ediyor.
“NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti, Avrupa ordusu kuralım” dedi,
kimse ciddiye almadı.
Aklının gerisindeki Türkiye’yi dışlayacak bir mekanizma
oluşturmaktı.
Türkiye’nin olmadığı bir askeri yapılanmanın “ordu” olmayacağını
elbette en iyi Amerika bilir.
Şimdi Doğu Akdeniz’de kendilerine bir alan açmaya çalışıyor.
Hiçbir hak ve hukukları yokken, Yunanistan’ın gerçek dışı, hukuk
dışı tezlerine sarılarak gerginlikten kendilerine pay çıkarmaya
çabalıyor.
Suriye’de sembolik sayıda birlik bulunduruyor, Libya’da var
olmak istiyor, patlama sonrası iki kez Lübnan’a gitti; oralardan
bir şeyler koparabilme telaşı ile hareket ediyor…
Afrin’de PKK’lılara tüneller, sığınaklar, barınaklar inşa
ettirdiler; yıllarca sürecek ve Türkiye’yi yıpratacak bir kanlı
süreç başlatmak istediler; kazdıkları kuyularda destek verdikleri
teröristler boğuldu. Türkiye bir hafta bile sürmeyen bir harekat
icrası ile tüm planlarını alt üst etti.
Suriye’de istediklerini bulamıyorlar.
Libya’da eli kanlı Hafter’e silah ve mühimmat yağdırdılar, her
türlü desteği verdiler; Türkiye Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin
arkasında durunca oradan da yüzgeri oldular.
Şimdi ellerinde kala kala Yunanistan’ın saçma sapan, hadsiz
tezleri kaldı.
Türkiye bu saçmalıkları kaale almayacağını ortaya koyup peş peşe
navtex ilanları ile egemenlik alanlarında hiçbir müdahaleye izin
vermeyeceğini gösterince çıldırdılar…
Diyor ki, “Avrupalılar olarak daha net ve açık olmalıyız.
Türkiye'nin halkı ve milletine karşı değil. Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın hükümetine karşı. Onun bugün kabul edilemez tutumları
var ki bunların bazılarını söyledim. Biz, Avrupalılar olarak,
Erdoğan'a karşı katı ve güçlü olmalıyız. Tansiyonu yükseltmekten
kaçınmak istiyoruz ancak Türkiye bazı alanlardaki niyetlerini
netleştirmeli. Avrupa bir bütün olarak Türkiye ile ilgili olarak
daha net ve daha birleşik bir pozisyonda olmalı."
Hadi bundan daha açık nasıl olacaksanız olun bakalım… Derdinizi
belli ettiniz. Bekliyoruz…
Erdoğan’ı bu millet seçti.
Sandıkla geldi.
Erdoğan’sız bir Türkiye için her numarayı çektiniz.
Millet gördü, anladı ve izin vermedi…
Gezi’de denenen neydi? Erdoğan’ın olmadığı bir Türkiye…
17-25’de denenen neydi? Yine aynı…
15 Temmuz kanlı darbe girişiminde denenen neydi? Aynı…
Tüm bu darbe girişimlerinin arkasından sizler çıktınız.
Başarabildiniz mi?
Türkiye ve Türk milleti, attığı her adımda seçtiği
Cumhurbaşkanı’nın yanındadır.
Bu millet ile Cumhurbaşkanı arasında sizin bu haksız, yersiz,
mesnetsiz, sömürgeci zihniyetinizi aşikâr eden cümlelerinizle nifak
oluşmaz, sorun çıkmaz…
Siyasetin de, diplomasinin de, hatta düşmanlık göstermenin de
bir haysiyetli tarafı vardır.
Böyle şahsiyetsiz, terbiyesiz çıkışlarla bu milleti
kandırabileceğinizi mi sanıyorsunuz?