Macron'dan Cezayir'de Türkiye için skandal ifadeler
Abone olFransa Cumhurbaşkanı Macron enerji krizinde kapısını çaldığı Cezayir'de, Türkiye menşeli ağların (Afrika'da) Fransa düşmanlığı propagandası yürüttüğünü ileri sürerek "Tek bir düşman var, Fransa. Bunda hepsi birleşiyor." dedi.
Macron, dün geldiği Cezayir'in başkenti Cezayir'deki Saint-Eugene Hristiyan ve Yahudi mezarlığına ziyarette bulundu.
Burada gazetecilere açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı, inkar edilse de 5 yıldır Afrika kıtası ve gençliğine yönelik yeni bir politika yürüttüğünü söyledi.
"TEK BİR DÜŞMAN VAR, FRANSA. BUNDA HEPSİ BİRLEŞİYOR"
Fransa meydanı boş bıraktığı için ülkesine yönelik muazzam bir manipülasyon yürütüldüğünü, Fransa’nın bu nedenle hedefe konulduğunu savunan Macron, “siyasal İslamcı” aktivistlerin Fransa düşmanlığı yaptığını ve bunu yaydığını iddia etti.
"Türkiye'de Fransa düşmanlığı yapan ağlar var"
Macron, ayrıca, “Türkiye, Rusya ve Çin'de, aktivizm, neo-kolonyal ve emperyalist ajandaları olan ve el altında Fransa düşmanlığı yapan ağlar var. Tek bir düşman var, Fransa. Bunda hepsi birleşiyor." diye konuştu.
Fransız Cumhurbaşkanı, Afrikalı gençlerin kendisine sorunları basitçe açıklaması gerektiğini ve Fransa karşıtı fikre kapılmalarının doğru olmadığını belirtti. Macron, "Belki de atalarınızın ve ebeveynlerinizin mücadelesi buydu ama şimdi Afrika'da size (Fransa hakkında) mesnetsiz şeyler öğretiliyor. Yanlış." ifadelerini kullandı.
Sorunların karşılıklı konuşarak aşılacağını savunan Macron, kendisinin Afrika'yı sömüren ailelerden ve nesillerden birine ait olmadığını ancak bu meseleyi çözmeye çalıştığını anlattı.
Fransa Cezayırlilere vıze konusunda esnek koşullar sağlayacak
Cezayirli mevkidaşı Abdulmecid Tebbun ile Cezayir vatandaşlarının Fransa’ya yasal yollarla girmesi için daha esnek koşulların sağlanması konusunda anlaştıklarını söyleyen Macron, yasa dışı göçle mücadele konusunda da Cezayir yönetimiyle ortak iradeyi paylaştıklarını vurguladı.
Macron, öte yandan ikili ilişkilere katkı sağlayan sanatçılar, sporcular, girişimciler ve siyasetçilerin yanı sıra fertlerinden birinin çifte vatandaşlığı bulunan ailelerin Fransa'ya girişi için kolaylık sağlanması konusunda anlaştıklarını söyledi.
Fransa'nın Cezayir gazı ihtiyacı
Öte yandan, Cezayir'in Avrupa'ya yönelik gaz akış kapasitesi kararını memnuniyetle karşıladığına değinen Macron, Fransa'nın enerji çeşitliliğinde gazın yüzde 20'lik dilime sahip olduğunu, Cezayir gazının ise bu oran içinde yüzde 8-9'u kapsadığını aktardı.
Macron, Fransa'nın Cezayir gazı dilenmeye gittiği iddialarının doğru olmadığını savunarak, halihazırdaki gaz stoklarının yüzde 90 seviyesinin üzerine çıktığını anımsattı.
"Görüyorsunuz, Cezayir gazının, durumu değiştirebilecek konumda olduğu ülkelerin durumunda değiliz." diyen Macron, Cezayir gazı hususunda İtalya ile rekabet halinde olmadıklarını ifade etti.
Macron, Cezayir'in ulusal enerji şirketi Sonatrach ile Fransız TotalEnergies arasındaki ortaklığı daha da sağlamlaştırmak istediklerini belirtti.
Öte yandan, İngiltere'nin başbakan adayı Liz Truss'ın, kendisine yönelik yorumunu değerlendiren Macron, kim başa gelirse gelsin İngiltere'nin Fransa'nın dostu olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğine işaret etti. Macron, İngiliz yöneticilerin yaptığı küçük hatalara rağmen Fransızlar ve İngilizlerin dost iki ulus olduğunu savundu.
Cezayir, 15 Temmuz Cuma günü "2022 sonuna kadar İtalya'ya 4 milyar metreküplük ilave doğal gaz pompalama kararı aldığını ve gelecekte bunun 6 milyar metreküpe ulaşacağını" duyurmuştu.
Fransa’nın Cezayir işgali
Fransa’nın Cezayir'deki sömürgesi 5 Temmuz 1962'de, 132 yıl süren bir işgalin ardından son buldu.
Cezayir makamlarına göre, Fransız sömürgesi ülkenin servetini yağmalaması ve ulusal kimliğini yok etme girişimlerinin yanı sıra arkasında 5 milyondan fazla şehit bıraktı.
Fransız sömürgeciliğinin Cezayir'deki suç dosyası, iki ülke arasındaki ilişkileri on yıllardır etkileyen en önemli konuların başında geliyor.
Cezayir, ilişkilerin tamamen normalleşmesini bu sorunun çözümüne bağlarken, Fransa sorunu görmezden gelmeye devam ediyor.
Macron, Fransa'nın Afrika'ya yönelik geçmişi nedeniyle eleştirildiğini ancak zaman alsa da kıtada ülkesine yönelik güven inşa edeceklerini savundu.