Maçoların keyfi kaçacak

Hükümet 'maço' TCK tasarısından geri adım attı. Tasarı, alt komisyonda Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in de desteklediği kadın kuruluşlarının istediği yönde değiştirildi. Kadın-kız ayrımı kaldırılıp, manevi baskıyla zor kullanma suç sayıldı. Ensest ve işyerinde taciz de tasarı kapsamına girdi Kadın kuruluşlarının şiddetle karşı çıktığı Türk Ceza Kanunu Tasarısı, Meclis Adalet Komisyonu alt komisyonunda kadınların talepleri doğrultusunda değiştirildi. Kadın - kız ayrımı kaldırılarak, erkek kadın eşitliği yönünde adım atılan tasarıda aile içi tecavüz, ensest, manevi baskı da suç kapsamına alındı. Aralarında Mor Çatı TCK Kadın Çalışma Grubu, Cumhuriyet Kadınları Derneği, baroların kadın kurulları, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin de yer aldığı 15 kadın kuruluşunun başlattığı girişim, sonuç vermeye başladı. Taleplerini Adalet Bakanlığı, TBMM, milletvekileri ve Meclis Adalet Komisyonu üyelerine gönderen kadın kuruluşlar, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve kadın milletvekillerinin desteğiyle TCK Tasarısı'nda istedikleri değişikliklerin yapılmasını sağladılar. Kadın örgütleri, mevcut tasarının kabul edilmesi halinde 'kadınların bedenleri üzerinde aile ve topluma kontrol hakkı veren anlayışın korunacağını, tecavüz evlilik içerisinde gerçekleşirse 'tecavüz' sayılmayacağını, namus cinayetlerini ortadan kaldırmak için caydırıcı hiçbir yasal önlem alınmamış olacağını, kadınların ve kız çocuklarının tecavüzcüleri ile zorla evlendirilmeleri yasa eliyle teşvik edilmeye devam edileceğini, çocukların cinsel istismarında çocuğun rızasının olabileceği varsayılacağını, gözaltında gerçekleşen taciz ve tecavüzlere karşı önlem alınmayacağını savunmuştu. Bu itirazlar sonucunda TBMM Adalet Komisyonu, tasarıyı alt komisyona havale etti. Alt komisyon da dün yaptığı toplantıda kadınların talepleri doğrultusunda değişiklikleri yapmaya başladı. Alt komisyon, devrim sayılabilecek bir ilke de imza attı. Şimdiye kadar Türk Ceza Sistemi'nde olmayan yeni bir suç tanımı da oluşturdu. Tasarıda 'manevi cebir' tanımına yer verilerek menavi baskı yapılarak işlenen suçlara da 'zor' uygulayarak işlenen suçların cezasının ve-rilmesi sağlandı. Sırada bunlar var Tasarıyı görüşmeyi sürdüren alt komisyonun Kadın Kuruluşları'nın şu talepleri doğrultusunda değişiklik yapması bekleniyor: 1 Cinsel suçların mağduru bireydir: Tasarıda cinsel suçlar, 'cinsel bütünlüğe ve edep törelerine karşı suçlar' olarak düzenlenmiştir. Kişinin doğrudan bireysel hak ve özgürlüklerine ihlal eden bu suçların 'kişilere karşı suçlar' kapsamına alınması gerekir. 2 Devlet 'namus cinayetleri'ni engellemek için yasal düzenlemeleri yapmakla yükümlüdür: 'Haksız tahrik' maddesinin namus cinayetlerinde uygulanamayacağı açıkça belirtilmeli ve 'nitelikli insan öldürme' maddesi kapsamına alınmalıdır. 3 Irz kavramı TCK'dan çıkartılmalı: Yürürlükteki TCK'da ve tasarıda cinsel suçlar 'Zorla ırza geçme' ve 'Zorla ırza tasaddi' gibi madde başlıkları altında düzenlenmiştir. Bu maddelerde kullanılan 'ırz' kavramı kişinin cinsel bütünlüğünü tanımlamaktan uzaktır. 4 Kız kaçırma ve zorla evlendirmeyi meşrulaştıran maddeler: 'Cinsel tecavüz', 'insan alıkoyma' ve 'kaçırma' suçlarının faillerine etkin pişmanlık ve davanın veya cezanın ertelenmesi hükümlerinden yararlanma olanağı sağlayan maddeleri tasarıdan çıkarılmalıdır. 5 Annenin, evlilik dışı doğan çocuğunu öldürmesine indirim uygulayan madde: Evlilik dışı doğan çocuğun annesi tarafından öldürülmesinde ceza indirimi uygulayan TCK maddesi, çocuklar arasında ayrımcılık yaparak çocuk haklarını ihlal ettiği ve yasa eliyle evlilik dışı çocuk öldürmeyi meşru kıldığı için iptal edilmelidir. 6 'Hayasızca hareketler' TCK kapsamındaki davranışlar değildir: 'Genel ahlak kuralları', 'Edep töreleri', 'hayasızca hareket' gibi kavramlar TCK kapsamında, hukuki öznellik çerçevesinde tanımlanamazlar. Haya ve edep yasal geçerliliği olan kavramlar değildir ve yasa yoluyla düzenleme altına alınamazlar. 7 Gözaltında işlenen cinsel suçlar ağırlaştırılmalı: Cinsel suçların ortak ağırlaştırıcı nedenlerini düzenleyen maddeye silah ve benzeri tehlikeli nesnelerin kullanımı ve bu fiillerin gözaltında iken vukuu bulması veya kolluk kuvvetlerince yapılmış olması hükümleri de eklenmelidir. 8 Bekaret kontrolleri suç olmalı: Kadınların cinsel hak ve özgürlüklerini açıkça ihlal eden, cinsel ve bedensel bütünlüklerini hiçe sayarak yapılan bekaret kontrolleri TCK'da bir suç olarak tanımlanmalı ve cezalandırılmalıdır. Bu çağdışı uygulama Türkiye'de yaygınlığını sürdürmekte, okullarda, cezaevlerinde, ailelerde kadınların insan haklarını ihlal etmeye devam etmektedir. 9 'Ayrımcılık' maddesi kadın-erkek eşitliğini gözetecek biçimde düzenlenmeli: Anayasa'da 'Kanun Önünde Eşitlik' başlığı altında düzenlenmiş olan hakkın, ihlal edilmesinin yaptırımla engellenmesi olumlu bir durumdur. Ancak, tasarıda ayrımcılık alanları üç maddeyle sınırlanmış tır. Tasarı bu şekilde düzenlendiği takdirde Anayasa'da öngürülen eşitlik ilkesini tam anlamıyla koruyamayacaktır. Bunun için, kişiler arasında ayrımcılık yaparak siyasal, sosyal ve ekonomik haklardan yararlanmasını engelleyenlerin cezalandırılacağını açıkça belirtemesi gerekir. (Akşam)