Maalesef dünya yok oluyor
Abone olÇürümeyen ölü insan bedenleri. Görülmemiş virüs ve bakteriler. İşte içinde yaşadığımız ekolojik kıyamet
Gezegenin biyolojik sisteminin artık dayanma gücü kalmadı!
Dünyanın nüfusu yaklaşık 6.5-7 milyar, buna 3-4 milyar dolayındaki
hayvanlar alemini de eklediğimizde kabaca 10 milyar canlı ediyor.
Sanayideki fabrikalar, otomobil, uçak gibi ulaşım araçlarını da
sayarsak 30 milyar "canlı", "cansız" dediğimiz sistem her gün katı,
sıvı, gaz halinde atık bırakıyor, gezegene. Bu da dünyayı
kirletiyor.
15-20 yıl önce bu sorunları bölgesel düzeyde konuşuyorduk, şimdi
küresel ölçekte tartışıyoruz. Dünya ekonomisinin sınırlarını
belirleyen güneş enerjisi ve biyosentez. Yani doğanın tüm ekolojik
gücü. Bu güç, insan nüfusunun hızla artışı ve buna paralel olarak
genişleyen yerleşim nedeniyle tükeniyor.
Kutuplardaki erime artık yeryüzünde iklimin seyrini değiştirmeye
başladı. Çünkü gezegenin ekolojik sistemi bu kadar atığı
kaldıramıyor.
Ozon tabakası delindi. Klorlu karbonlar, azot oksitler ve
karbondioksit gazlarının ozon tabakasının delinmesine yol açtığı
ispatlandı. Ozon tabakası farklı yerlerde delinebiliyor. Örneğin 2,
3 ay önce Arjantin'in bir kasabasında ozon tabakasındaki delinme
nedeniyle ultraviyole ışınların en fazla etkisi altında olduğu
ispatlandı. Kutuplar hızla eriyor.
İklim değişikliği hem kültürel bitkilerin hem de doğal bitkilerin
biyolojik ritmini bozdu. Malatya'da bunu yaşadık. Çukurova'da yılda
3 defa ürün alınır. Bu sene buğdayı üç defa ekmek zorunda kaldılar.
Çünkü 2006'nın sonbaharında Türkiye'de hava ve toprak soğumadı.
Doğu Akdeniz bölgesinden de hava patlamaları, ani seller oldu,
buğday çürüdü. Her bitkinin kendi biyolojik düzeni var. Aşırı nüfus
ve kirlenme doğanın düzenini bozuyor.
İklimi kontrol edemiyoruz, bu durumda Anadolu'da artık büyük tarım
fabrikaları kurmak zorunda kalacağız.