M. Akif'in Kuran mealini yakmışlar
Abone olİstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy’un hazırladığı Kuran-ı Kerim mealinin Mısır'da yakıldığı ortaya çıktı. Kuran'ın yakılmasını ise ünlü şair istemiş.
İKÖ Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, ünlü şair
Mehmet Akif Ersoy’un Kuran-ı Kerim mealini vasiyeti üzerine
yaktıklarını söyledi. İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy’un
hazırladığı Kuran mealinin, vasiyetinde olduğu gibi Mısır’da
yakıldığı ortaya çıktı. 1961’de Kahire’de Akif’in vasiyetini yerine
getiren Türk öğrenciler arasında, bugünün İKÖ Genel Sekreteri
Ekmeleddin İhsanoğlu da bulunuyordu. İKÖ (İslam Konferansı Örgütü)
Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, ünlü şair
Mehmet Akif Ersoy’un Kuran-ı Kerim mealini yıllar önce 17 yaşında
bir gençken yaktığı ortaya çıktı. Prof. İhsanoğlu, 1961’de yaşanan
bu olayla Mehmet Akif Ersoy’un bu yöndeki vasiyetinin yerine
getirildiğini bir yıl önce TEMPO Dergisi’ne açıkladı. İhsanoğlu,
Tempo Dergisi muhabiri Nilüfer Kas’a aynen şöyle dedi: ‘Mehmet
Akif’in bir vasiyeti vardı. Akif yaptığı bu tercümeden memnun
değildi. Vasiyet yerine getirilmiştir. Benim diyeceğim budur. Bu
konu tarihe mal olmuştur. Bu insanlara saygılı olmamız lazım.’
Tempo Dergisi’nde, Akif’in mealini yakılmasında bulunan diğer dört
kişinin adları da yeraldı. Bunlar Ekmeleddin İhsanoğlu’nun babası
Mehmet İhsan Efendi’nin din adamı olan arkadaşı İbrahim Sabri Bey,
o sırada Kahire’de bulunan Türk öğrencilerden İsmail Hakkı
Şengüler, Tokat eski AP milletvekili Osman Saraç ve Ankara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski öğretim üyesi Ali İhsan
Okur’du. Meali yakanlar veya yakınları, olayı Tempo’ya şöyle
anlattılar: İSTEMEYEREK YAPTIK Prof. Ali İhsan Okur (Ankara
İlahiyat’tan emekli): ‘O değerli eser yanarken çok müteessir oldum.
Ama bir şey diyemedim (...) Geriye dönüp baktığımda kocaman bir ah
çekiyorum.’ İsmail Hakki Şengüler (Anılarında anlatıyor) ‘Defterler
hemen yakılacaktı. Karar kesindi. Mısır evlerinde ne soba ne de
ocak var. Böyle bir evrak da sokakta yakılamazdı. Aklıma benim ev
geldi. Abbasiye semtinde Şari’ül-Ceyş’te 12 numaralı köşkün
müştemilatıydı. Defterleri tomar halinde tekrar bağladık. Beş kişi
taksiye binip Abbasiye’ye gittik. Balkona çıkardığımız büyük
alüminyum çamaşır leğeninin içinde defterleri birer birer
parçalayarak yaktık (...) O ciltli ikinci nüsha dahil, elde en
küçük bir parça káğıt kalmamacasına hepsini yakıp kül ettik.’
Alaattin Şengüler (İsmail Hakki Şengüler’in oğlu): ‘...Yakılmasına
tepki gösteren tek kişi babamdı. Babam özellikle hocası Yozgatlı
İhsan Efendi’nin yazdığı kopyanın yakılmasından büyük üzüntü duydu.
Dindarlık adına, vasiyetin yerine getirilmesi adına böyle bir şey
yapılmasını hazmedemedi.’ Türkçe ezan korkutmuş PROF. Ekmeleddin
İhsanoğlu’nun Tempo Dergisi’ne yaptığı açıklamada, Mehmet Ákif’in
Kuran meálinin yakılmasını istemesinin sebebi şu sözlerle
anlatılıyor: ‘O dönem Türkiye’de Kuran’ın Türkçe okunacağı meselesi
tartışmaya başlanmıştı. Ezan Türkçe okunuyordu. Bu durum Ákif ve
kendisi gibi düşünenler için kabul edilebilir bir husus değildi.
Kendi yaptığı tercümenin bu yolda kullanılabileceği endişesiyle
istemedi.’ Kaynak: www.hurriyetim.com