LYS öncesi Ali Demir'den açıklama
Abone olÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, önümüzdeki iki hafta sonu yapılacak lisans yerleştirme sınavlarına doğru sınava ilişkin açıklamalarda bulundu
LYS'ye girecek aday sayılarına ilişkin bilgi veren Demir, geçen sene LYS-1'e 625 bin adayın, bu sene 619 bin adayın, geçen LYS-5'e 41 bin 731 adayın bu sene 49 bin 547 adayın, LYS-4'e geçen sene 378 bin adayın, bu sene 385 bin adayın, LYS-3'e geçen sene 681 bin adayın, bu sene 666 bin adayın ve LYS-2'ye geçen sene 293 bin 791 adayın bu sene 308 bin 700 adayın başvuruda bulunduğunu söyledi.
LYS'lerin, Yükseköğretime Giriş Sınavı (YGS) gibi büyük sınavlardan biri olmadığını, beş ayrı sınav yapıldığı için daha az merkezde ve binada yapıldığını belirten Demir, kontrolünün daha kolay olduğunu ifade etti.
YGS'nin ilçeler de olmak üzere 160 merkezde yapıldığını belirten Demir, ancak LYS'lerin il merkezlerinde yapılacağını söyledi. Demir, sınavların toplam 6 bin 555 binada yapılacağı bilgisini de vererek, ''O bakımdan daha rahat olduğumuz bir sınav grubu diyebilirim'' dedi. Demir, sınavın ayrı ayrı testleri içermesi ve ayrı zamanlarda yapılması bakımından daha kolay olduğunu ifade etti.
Adayların beş sınavın hepsine girebileceğini belirten Demir, ancak adaylara en az iki sınava girmeleri önerisinde bulunduklarını anımsattı.
LYS İÇİN EĞİTİM VİDEOLARI HAZIRLANDI
Sınav güvenliği konusuna da değinen Demir, ''Sınav güvenliğini, sınavlarda hak ve adaletin tesisi olarak algılıyoruz. Bunun için gerekli güvenlik tedbirini alıyoruz. Adayın sınava sadece bilgisiyle girmesini, yanında cep telefonu, saat, kolye gibi kötüye kullanılabilecek şeyler olmamasını istiyoruz. Sınava girerken sadece nüfus cüzdanı veya geçerli pasaport ile sınava giriş belgesinin olmasını istiyoruz'' diye konuştu.
LYS'de her adaya farklı soru kitapçığı uygulamasının devam edeceğini söyleyen Demir, ''Her adaya farklı soru kitapçığı konsepti artık Türkiye'de oturdu. Tüm adaylara aynı soruları soruyoruz. Sıralaması farklı, cevap seçenekleri farklı oluyor. Bu sayede toplu ve ikili kopya girişimlerinin tamamen önüne geçmiş durumdayız. Bu da sınav adaletini, güvenliğini sağlayan, hak ve adaleti tesis eden bir unsur'' dedi.
Demir, geçen yıllarda olduğu gibi soru kitapçıklarının sadece adayın açabileceği şekilde poşetlendiğini belirterek, soru kitapçıklarının aday sayısı kadar binalara geldiğini ve rastgele dağıtıldığını anlattı.
Adayların en çok dikkat edeceği bir konunun da soru kitapçık numarasının cevap kağıdı üzerine doğru kodlanması olduğunu vurgulayan Demir, bu konuda yine eğitim videoları hazırladıklarını ve ÖSYM'nin internet sitesinde yayımlandığını söyledi.
Demir, ''YGS'de bu konuda bir sıkıntı yaşamadık, çok az sayıda aday soru kitapçık numarasını kodlamayı unuttu veya yanlış yaptı'' diyerek, kamu spotlarının yararlı olduğunu ve adayların da bilinçlenmeye başladığını belirtti.
SINAVLARDA KAMERALARA DEVAM
YGS'de olduğu gibi LYS'de de tüm Türkiye çapında rastgele seçilmiş salonlarda kamerayla kayıtın uygulanacağını bildiren Demir, belirlenecek salonlara sınav sabahı görevlilerin giderek kamera kuracaklarını, salondaki tüm sürecin kaydedileceğini ifade etti.
Demir, ''Kamera kayıtlarını YGS'den sonra inceledik. Bunların ciddi katkısının olduğunu görüyoruz sınavın düzeni bakımından. Adayların huzur içerisinde sınava girmeleri bakımından çok etkin olduğunu görüyoruz. LYS'de de bunu aynen uygulayacağız'' dedi.
Sınav sonrasında sonuçların daha kolay ve hızlı açıklanması açısından başlattıkları ''kırmızı kutu'' uygulamasını da anımsatan Demir, bu uygulamanın ciddi zaman kazandırdığını belirtti.
Demir, şöyle devam etti:
''Türkiye'ye dağıttığımız tüm kutuları açıp, içinden cevap kağıtlarını almamız hem zaman alıyordu hem de tasnifi zorlaştıran bir işlemdi. Cevap kağıtlarının kırmızı kutu içinde dönmesini istedik, sınav merkezi yöneticilerini bu doğrultuda uyardık. Şimdi sadece kırmızı kutuları açıyoruz ve yüzde 98-99 cevap kağıtlarını kısa sürede okumamız mümkün oluyor. Yine bir ilk diyebiliriz, geçen YGS'den sonraki sınavlarımızda uygulamaya başladık. Artık bir de gri kutularımız var. Bu kutular, yedek soru kitapçıklarının bulunduğu kitaplar. Çünkü biz her sınav merkezine olası bir ihtiyaca karşı yedek soru kitapçıkları da göndermek durumundayız. Onların da yanlışlıkla açılmaması, sadece ihtiyaç olduğunda açılması için farklı renkte oluşturduk.''
CEVAP KAĞITLARI 3 FARKLI OKUMADAN GEÇİYOR
Sınavların cevap kağıtlarını alır almaz çok hızlı bir şekilde organize olarak incelemeyi bitirmeyi hedeflediklerini belirten Demir, sonuçların en kısa zamanda açıklanması için çalışacaklarını vurguladı.
Demir, ''Cevap kağıtlarını okuduğumuzda, hesaplarımızı yaptığımızda en az iki-üç defa farklı kollardan teyit etmemiz gerekiyor. Kendi kendimizi doğrulamak durumundayız. Aksi taktirde daha sonra düzeltmeye girmek istemediğimiz için farklı yazılımlarla, okuma teknikleriyle birbirini mukayese edip, farkları ortadan kaldırdıktan sonra sonuçları açıklıyoruz. Cevap kağıtları bize geldiğinde ilk yaptığımız iş, akademisyen gözlemcilerin var olduğu bir mekanda poşetleri açıp hemen tarıyoruz, elektronik ortama aktarıyoruz. Arkasından o salondaki, şehirdeki cevap kağıtlarının tam olduğu konusunda emin olduktan sonra bunu optik okuyucuya aktarıyoruz. Her kağıt optik okuyucuda iki defa okunuyor. Tarama ve optik okumaların bir ve ikincisinde farklılık varsa o kağıdı tekrar okuma söz konusu olabiliyor. Üç farklı okumanın neticesinde bir eşleşme sağlandıktan sonra hesaplama işlemlerine geçiyoruz.''
Geçmiş yıllara bakıldığında ÖSYM'nin yaptığı sınavlarda seviye farkının olmadığını ifade eden Demir, aday sayısından bağımsız olarak sınavlarda aynı şeyleri ölçmeye çalıştıklarını belirtti. Demir, ''Kolaylık ve zorluk diye bir şey tanımlamak mümkün değil ama aynı seviyede olacak'' dedi.
MECLİS'İN İRADESİNDEN YENİ PUANLAMA DÜZENİ[PAGE]
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, ÖSYS Kılavuzu'nda yapılan değişikliğe ilişkin, ''Meclis'in iradesi, doğrudan diploma notu neyse ortaöğretim başarı puanını hesaplayın ve bunu da yüzde 12 ile çarparak yerleştirme puanına ekleyin diye bir düzenleme getirdi. Biz de o düzenleme kapsamında gerek MEB, gerek YÖK nezdinde görüşmelerimizi yaptık ve kılavuzumuzun güncellenmesi noktasına gelindi'' dedi.
Öğrencilerin ve velilerin panik olmasını gerektirecek bir şeyin olmadığını belirten Demir, ''Başarılı bir öğrencinin diploma notu da yüksektir, YGS'den veya LYS'den aldığı puanlar da yüksektir. Dolayısıyla herhangi bir mağduriyet söz konusu değil'' diye konuştu.
Lisans Yerleştirme Sınavları'na ilişkin açıklamalarda bulunan ÖSYM Başkanı Demir, YGS'deki kuralların LYS'de de aynen geçerli olduğunu belirterek, sınavların saat 10.00'da başladığını, adayların 1 saat önceden sınav yerlerinde olması gerektiğine dikkat çekti.
Adayların sınava sade kıyafetle gelmeleri gerektiğini belirten Demir, isterlerse yanlarında şeffaf bir şişe içerisinde su getirebileceklerini de kaydetti. Demir, adayların güvenlik kuvvetlerince üstlerinin aranmasının ardından sınav salonlarına geçebileceğini söyledi.
Sınavda uyguladıkları bir diğer kurala da değinen Demir, şöyle konuştu:
''Bizim sınavlarımızda uyguladığımız kural her zaman şu, bir aday sağlık nedeniyle 'Benim şuna ihtiyacım var' dediğinde, bunu raporladığında biz bu adaya her türlü olanağı sağlıyoruz. Bu aday eğer sağlık nedeniyle tuvalete gitmek zorundaysa onu uygun bir salonda sınava alarak tuvalete gitmesine izin veriyoruz. Bir aday 'Benim mutlaka yanımda ilaçlarım olması gerekiyor' diyorsa bunu sağlıyoruz. Dolayısıyla bütün olay, bize yeterli süre önce haber verilmesi. YGS'de kamuoyunun da bildiği bir sorun, bir adayın bize hiçbir rapor göndermeden bir cihazla sınava girmek istemesinden oluşan bir sorundu. Burada hassas bir nokta var, o cihaz gerçekten bir sağlık gereci midir, yoksa başka bir şey midir, bunu bilmeniz mümkün değil. Teknoloji o kadar ilerledi ki. Bu arkadaşlar bize raporlarını gönderirlerse, biz inceleme yapıp gerekli tedbiri alıp istedikleri konforu sağlarız. Çok masum bir alet içerisinde bir kamera çok rahat oluşturulabiliyor. Biz de buna fırsat vermek istemiyoruz.''
ÖSYM Başkanı Demir, sınavların olduğu akşam soru ve cevapların internet sitesinde yayımlanacağını söyledi.
Demir, 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca ÖSYS Kılavuzu'nda yapılan değişikliği de değindi.
Kanunun Resmi Gazete'de 11 Nisan 2012'de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini, YGS'nin ise 1 Nisan 2012'de yapıldığını anımsatan Demir, üniversiteye girişte YGS ve LYS'nin bir bütün olduğunu ifade etti. Demir, ''Dolayısıyla bu kanun ki daha önceden hazırlıkları vardı, YGS'yi yapmadan önce gündeme gelseydi, belki biz ÖSYS Kılavuzu'nu yayımlamadan önce bu kanun çıkmış olsaydı bu tartışmaların hiçbiri olmazdı. Çünkü buradaki uygulama şu, geçmişte kullanmış olduğumuz ağırlıklandırmayı Meclis iradesi kaldırıyor ve diyor ki ortaöğretim başarılarını yansıt ama bunu ağırlıklandırarak değil, doğrudan yansıt'' diye konuştu.
Öğrencilerin ve velilerin panik olmasını gerektirecek bir sebebin olmadığını vurgulayan Demir, şunları kaydetti:
''Şunun için bir sebep yok, başarılı bir öğrencinin diploma notu da yüksektir, YGS'den veya LYS'den aldığı puanlar da yüksektir. Dolayısıyla herhangi bir mağduriyet söz konusu değil. Aynı şekilde daha az başarılı bir öğrencinin YGS ya da LYS puanları da fazla değildir. Bu meyanda diploma notu da normal olarak fazla değildir. Geçmişte yapılan neydi, özellikle herhangi bir okuldaki adayların YGS'de aldıkları puanların ortalamaları alınarak onlara uygulanacak olan ortaöğretim başarı puanını bir katsayıyla, bir ağırlıklandırmayla değerlendirerek şöyle bir algı oluşuyordu, 'İyi okullara daha yüksek puan, daha az başarılı okullara daha az puan oluşuyor.' Bu bir algıydı.
Meclis'in iradesi, böyle bir hesabı yapmayın, doğrudan diploma notu neyse ortaöğretim başarı puanını hesaplayın ve bunu da yüzde 12 ile çarparak yerleştirme puanına ekleyin diye bir düzenleme getirdi. Biz de o düzenleme kapsamında gerek Milli Eğitim Bakanlığı, gerek YÖK nezdinde görüşmelerimizi, yazışmalarımızı yaptık ve kılavuzumuzun güncellenmesi noktasına gelindi ve güncellendi. Bu doğrudan bizim kılavuzumuz gibi algılanıyor ama bu ÖSYS esas olarak YÖK'ün bize verdiği bir görev. Kılavuzu YÖK Genel Kurulu kabul ediyor. Genel kurul 6287 sayılı Kanun'un uygulanması konusunda bir karar aldı ve bize tebliğ etti. Biz de o doğrultuda bu işlemi yaptık. Dolayısıyla ÖSYM sadece sınavı uygulayan bir kurum. Burada bir değişiklik yapma hakkımız esas olarak yok. Bize kanun emrediyor.''
Demir, sınavlarda esas olarak her zaman kişinin başarısının söz konusu olduğunu belirterek, ''Ama ağırlıklandırmada bir miktar okulun yani okuldaki arkadaşlarının da etkisi oluyordu. Şimdi bu olmayacak, doğrudan kendi başarısı, diploma notu neyse o 5 ile çarpılarak ortaöğretim başarı puanı bulunacak. Onun da yüzde 12'si yerleştirme puanına ilave edilecek'' diye konuştu.
SINAVA GİRİŞ BELGESİ SINAVA BAŞVURU BELGESİ DEĞİL
Sınava girecek adayların olası herhangi bir polemik, yanlış bilgi, yanlış habere kulak asmamaları uyarısında bulunan Demir, adayların bu tür şeylere hiç aldırış etmeden sınav için gerekli bilgileri tazelemeleri, sınava rahat bir şekilde girmeleri önerisinde bulundu.
Demir, ''Bu sınav şöyle olacak, böyle olacak, ortaöğretim başarı puanı şu olacak gibi konuları hiç kendilerine dert etmemeleri, 'ben sadece bilgimle ve hedeflediğim yere yerleşeceğim' düşüncesi içinde sınava gelmeleri ve sınavın kurallarına uymaları gerekiyor'' dedi.
Sınava gelirken adayların yanında bulundurması gereken nüfus cüzdanının üzerinde mutlaka TC Kimlik Numarası ve fotoğraf olması gerektiğini vurgulayan Demir, bu belgelerin yanı sıra sınava giriş belgesinin de yanında olması gerektiğini söyledi.
Sınava giriş belgesinin sınava başvuru belgesi olmadığını ifade eden Demir, ''Maalesef bunu da yaşıyoruz. Başvuru belgesiyle sınava geliyor aday. Girecekleri sınavın ayrı sınava giriş belgesi var. Sınav binalarını öncenden bilmeleri fayda sağlayacaktır. Özellikle büyük şehirlerde o sabah trafik olabilir. Özellikle cumartesi sabah günü yapacağımız sınavlarda adayların biraz daha trafiğe dikkatli olmaları gerekir, pazar günü gibi değildir cumartesi gününün trafiği. Adayların sınava zamanında girmelerini istiyoruz. Adayların ayrıca sınav bitiminde soru kitapçıklarını ve cevap kağıtlarını salon görevlilerine teslim etmesi gerekir. Maalesef bunları da yaşıyoruz, 'yanlışlıkla aldım götürdüm' diyor ve getiriyor. Kontrolsüz bir şekilde salon dışına çıkan cevap kağıtlarını kesinlikle kabul etmiyoruz. Adaylar sakin bir şekilde sınava girdiklerinde bilgileri doğrultusunda haklarını alacaklarını düşünüyorum. Biz ÖSYM olarak sınava hazırız. Adayların da hazır olmasını istiyoruz ve hepsine başarılar diliyorum.''