LYS 2015 öncesi adaylara son dakika önerileri
Abone olLYS 2015 için geri sayım başladı. Uzmanlar ise LYS 2015 öncesi velilere ve öğrencilere bir dizi öneride bulundu.
Psikiyatrist/ Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney,
LYS sınavına 3 haftadan biraz daha uzun bir süre kaldığını
belirterek bu sürede ailelerin nasıl davranmaları gerektiği
hususunda bilgiler verdi.
LYS SINAV GİRİŞ YERLERİ AÇIKLANDI LYS SINAV GİRİŞ
YERLERİ ÖSYM ADAY İŞLEMLERİ SİSTEMİ
Öncelikle ailelerin çocuklarının durumunu iyi gözlemlemeleri
gerektiğini ifade eden Üney, şöyle
konuştu:
“Çünkü sınavla ilgili birçok yerde yazılan veya medyada
konuşulan öneriler genel önerilerdir. Ancak her insandan dünyada
bir tane mevcuttur. Mutlaka sınava giren gençlerin ortak bir
davranış biçimi olabilir. Bununla birlikte kardeşlerin, hatta ikiz
kardeşlerin bile gelecekteki mesleğini belirleyecek bir sınava
yaklaşımları, onlarda yarattığı stres farklı olacaktır. Bu durumun
ailelerce iyi anlaşılması gerekir. Bu durumda çocuklarının olumlu
ve olumsuz yanlarını daha iyi değerlendirip, onun ihtiyaçlarına
daha gerçekçi yardımda bulunabilirler. Ayrıca biraz önce değindiğim
gibi her insandan dünyada bir tane vardır; kardeşleriyle, sınıf
arkadaşlarıyla, yakınlarıyla, komşu çocuklarıyla karşılaştırmak
hiçbir fayda sağlamayacağı gibi zarar verir. Bunun dışında bu genç
insanların seçecekleri mesleğin ilk basamağı olan bu sınava
hazırlanırken gergin olmaları doğaldır. Ancak aile bunu fark ederse
ve bu durumu önemserse yardımcı olmaya başlamış olur. Tabi ki
ölçüyü kaçırmadan.”
Psikiyatrist/ Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, ailelerin
çocuklarının sınav stresinin boyutunu nasıl fark edecekleri
hususunda da şöyle konuştu:
“Stres esasen gerektiği kadarsa sorun olmaz. Belli miktarda stres
kişide uyanıklık, uyarılmışlık yaratır. Bu da kişinin bu konuyla
ilgili dikkatini artırır. Performansını olumlu yönde etkiler.
Sınava çalışma isteğini, başarı arzusunu artırır. Hiç kaygının
olmayışı sınava hazırlanan kişinin bazen motive olmasını engeller.
Stresin iç ve dış nedenleri vardır. Belirtiler aynı bile olsa iç
nedenler gencin kişilik özelliklerinden kaynaklanırken, daha
kontrol edilebilir dış nedenler aile ve çevre tutumundan
kaynaklanır. Ancak belirtileri birbirine benzer. Ancak stres artık
kontrol edilemez, baş edilemez duruma gelmişse tehlikelidir.
Sınava gireceklerde olumsuz, yani gereğinden fazla stres olursa; az
uyuma, çok uyuma, gece sık uyanma, uykuya dalmada zorluk gibi uyku
sorunları, iştahta artma ya da azalma, sinirlilik, ani öfkelenme,
ağlama nöbetleri, alınganlık, arkadaşlarıyla sorunlar, dikkat
sorunları, performansta düşme, ders çalışmadan kaçınma, deneme
sınavından kaçınma, moralsizlik, aşırı endişe, isteksizlik, aşırı
heyecan, umutsuzluk gibi birçok belirtiyle kendini gösterir. Bu
durumlar aile için dikkatli olması, yardımcı olamadığı anlarda,
rehberlik, psikolog ya da psikiyatristten yardım alması gereken
durumlardır. Sınav yaklaşırken olumlu aile tutumu nasıl omalıdır?
Aileler bu dönemin hassasiyetini göz önünde bulundurarak, biraz
daha dikkatli davranmalıdırlar. Belki o dönemde çocuklarına biraz
daha fazla zaman ayırmaları önemlidir. Ayrılan zamanlarda sınava
girecek gencin konuşmaları dinlenmeli, sözü kesilmemeli, her soruna
mutlaka bir çözüm bulunmaya kalkılmamalıdır.
Belki yardımcı olabilecekleri bir durumun olup olmadığı
sorabilirler. Kişinin istekleri varsa, abartmadan imkânlar
doğrultusunda sağlanabilir.(Özel ders gibi) Belki onlarla zaman
zaman yürüyüş yapmak iyi olabilir. Ancak en önemlisi sınava girecek
genç istemeden, zorla onun için bir şey yapılmaya kalkılmamalıdır.
Çünkü bazen onlar sadece dertleşmek isterler. Bunu anlamak gerekir.
Sınav sonunda verilmesi düşünülen mükâfat asla abartılı
olmamalıdır. Hoşgörü bu dönemde oldukça önemlidir. Yemek düzenine,
dinlenmesine özen göstermek iyi olabilir. Bunların önemlidir ancak
güven ve sevgi belki en büyük gereksinimdirler. Eğer aile
çocuklarına güvenirse onunda kendine güveni artacaktır. Bir de
aile, çocuklarını başarılı olsa da olmasa da seveceğini
göstermelidir.
SINAV YAKLAŞIRKEN NELERDEN KAÇINILMALI?
Aşırı korumacı yaklaşım sınava girecek kişinin kendisine
güvenini azaltır. Aşırılaşmış hiçbir davranış samimi değildir.
Sınava girecek kişinin tüm sınavlarını aşırı kontrol etmek,
çalıştığı saati, çözdüğü soru miktarını denetlemek sınava girecek
kişide sürekli kameralarca izlendiği izlenimini oluşturur. Bu onun
performansını olumsuz etkiler. Bir diğer aile yaklaşımı aşırı
yarışmacı ailelerin sonuç odaklı zorlayıcılığıdır. Bu aileler hiç
başarıyı yeterli görmez ve sürekli hedef yükseltir. Sınava girecek
gençte bu başlı başına stres unsurudur. Sınavların zorluğu, ya da
sınavlarda oluşan olumsuzluklardan bahsetmek uygun değildir.
Şu konuşmalar hiçbir faydası olmayan hatta zararı dokunacak, stresi
artıracaktır:
“Bunu mutlaka başarmalısın, bunu biliyoruz, bizi mahcup
etme”, “Senin için her şeyi yaptık, bir sürü masraf ettik, saçımızı
süpürge ettik, bizi utandırma”, “Senin sınavın için bir yıldır
misafir kabul etmiyoruz, tatile bile gitmedik, artık başarmalısın”,
“Biz ne zor şartlarda bu sınavı kazandık, senin her imkanın var,
tabi ki yapacaksın”, “Ailede herkes iyi bir üniversite okudu, sende
iyi bir okul kazanmalısın”. Ailelerin olumsuz tutumları
nelere neden olabilir? Olumsuz tutumlar, sınava girecek kişide
kendine olan güvende azalma, aşırı endişe, gerginlik, istek yitimi,
huzursuzluk ve bunların sonucu performansta düşme ve başarısızlığa
neden olabilir. Unutmayalım ki olumsuz konuşarak hiç kimsenin
motivasyonunu, isteğini, iyi hissetmesini artıramayız. Gençlerin
hayatında bu denli önem verdikleri sınav için temel gereklilik
güven ve yanında durmaktır.”