Lütfi Elvan'dan Twitter açıklaması: Bekliyoruz!
Abone olUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'dan Twitter'a Türkiye'de ofis açma çağrısı: Adım atılmasını bekliyoruz.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi
Elvan'dan bir süredir Türkiye'de ofis açma taleplerine karşı
harekete geçmeyen Twitter yönetimine çağrıda
bulundu.
Twitter yöneticilerinin görüşme için randevu talebinde
bulunduklarını açıklayan Elvan, "Bir araya geldiğimizde
elbette ofis açma konusu gündeme gelecektir. Twitter’ı kullanma
konusunda Türkiye önde gelen ülkelerden birisi. Bu konuda
Twitter’ın açıkçası biz de adım atmasını bekliyoruz"
dedi.
Elvan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın istifası sonrası Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın 'istifayı doğru bulmuyorum' açıklamasıyla ilgili de
konuştu.
Elvan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamasının bir anlamda,
okumasını yapacak olursak, yine Hakan Fidan’ın önemli bir bürokrat
olduğunu görüyoruz. Ben bu çerçevede değerlendiriyorum. Yani hem
MİT Müsteşarlığı’na hem de Hakan Fidan’a verilen önemin hem Sayın
Cumhurbaşkanımızı hem de Sayın Başbakanımı tarafından yüksek
düzeyde olduğunu söylemek isterim" dedi.
İhlas Haber Ajansı (İHA) ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan
Yaşar’ın sunduğu "Neler Oluyor?" programına konuk
olan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan,
gündemde yer alan konuların yanı sıra bakanlığının yürüttüğü
çalışmalara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’yi 2 gündür etkisi altına alan yoğun kar yağışı nedeniyle
ulaşıma kapanan karayolunun bulunup bulunmadığıyla ilgili açıklama
yapan Elvan, "Bu yıl kış ayına çok yoğun kar yağışıyla
başladık. İkinci kez böyle bir yoğun kar yağışıyla karşı
karşıyayız. Hemen hemen tüm bölgelerimizde şu an kar yağıyor. Genel
olarak baktığımızda devlet ve il yollarımızda kapalı bir yolumuz
yok. Ancak Eskişehir, Bozüyük ve İnönü’de yoğun kar yağışı ve tipi
nedeniyle ağır taşıtlara izin verilmiyor. Afyonkarahisar-Kütahya
bölgesinde de zincirli olmak kaydıyla küçük taşıtların geçişinde
izin veriliyor zaman zaman büyük araçların geçişi durduruluyor.
Özellikle bazı yollarımızda TIR’ların kayması nedeniyle kapanmalar
söz konusu. Karayolları ekiplerimizin gece gündüz, 24 saat esaslı
çalışıyor. Şu an ciddi bir sıkıntımız yok. Kar altında, tipi
altında çalışan işçi kardeşlerimize çok teşekkür ediyorum"
açıklamasında bulundu.
YAŞA DIŞI DİNLEMELER
Bakan Elvan, yasa dışı dinlemeler konusunda da önemli açıklamalarda
bulundu. Gerekli önlemleri almanın yanında yasa dışı dinlemeler
konusunda yargı sürecini de yakından takip ettiklerini belirten
Elvan, şunları kaydetti:
"Bir kaç gün önce çıkan dinleme kayıtlarından şunu
öğrendim, ’ben de 4 yıl süreyle dinlenmişim. Özellikle Plan ve
Bütçe Komisyonu Başkanı olduğum dönemde beni de dilenmişler. Nedir
gerekçeleri bilemiyorum. Bu yasa dışı dinleme olayları, bir takım
verilerin bir şekilde kaçırılması, dinleme yapılan hard disklerin
bir yerlere götürülmesiyle ilgili süreçte mutlaka sonuna kadar
yargının ısrarlı bir şekilde gitmesi ve yasa dışı dinleme
yapanların, bunları teşvik edenlerin, bunlara önderlik yapanların
mutlaka yargı önünde sonuna kadar hesap vermeleri gerektiğini
düşünüyorum. Bu yapılanlar şeyler, bir ülkenin Cumhurbaşkanının,
Başbakanınını, Genelkurmay Başkanının dinlenmesi ne demek, bu
casusluk değil de nedir, hangi amaçla dinliyorsun. Böyle bir şey
söz konusu olabilir mi? Belki dersiniz ki yabancı bir takım
istihbarat birimleri, gayri hukuki, gayri yasal yollardan bir takım
yol ve yöntem bularak dinlemiş olabilir ve buna karşı mücadelenizi
yaparsınız ama bu ülkenin vatandaşı. Yani sen bu ülkenin vatandaşı
olacaksın, bu ülkede yaşayacaksın, kamunun tüm imkanlarını
kullanacaksın, devlet sana maaş verecek sen de yasa dışı
dinleyeceksin, ülkenin Başbakanını, Cumhurbaşkanını, Genelkurmay
Başkanını, MİT Müsteşarını, bakanları dinleyeceksin, ondan sonra
kalkıp kendini savunmaya kalkacaksın. Bunun hesabı mutlaka
sorulacak. Mutlaka bunların her birisi yargı önünde hesabını
verecek. Biz de basında yer alan isimlerden öğrendik. Benim de
ismim geçiyor orada, 2010-2014 döneminde dinlendiğime dair ismimiz
geçiyor. Şimdi tabi bunların her birisi mutlaka yargı önünde
detaylı araştırması yapılacak, yargı da gereken kararı
verecektir."
YASA DIŞI DİNLEMELER KONUSUNDA ALINAN ÖNLEMLER
Yasa dışı dinlemelerle gündeme gelen Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığı’na (TİB) ilişkin kritik pozisyonda olan kişileri derhal
görevlerinden alıp onların yerlerine diğer kamu kurum ve
kuruluşlarından yeni görevlileri istihdam ettiklerini vurgulayan
Elvan, "Alt düzeyde olan yine kritik birimlerde, kritik
işlerin başında olanlar değiştirildi, önemli bir değişim söz konusu
oldu. Bununla ilgili soruşturmalar başlatıldı hem Başbakanlık
Teftiş Kurulu yine Devlet Denetleme Kurulu ve Gölbaşı Cumhuriyet
Başsavcılığı’nın Başkanlığı’nda araştırmalar yapıldı. Bir takım
kayıtların silindiği tespit edildi. Yapılan iş ve işlemlerin
silindiği tespit edildi. Bunlar ilgili çalışmalar devam ediyor.
Silinen bilgilerin önemli bir kısmı kurtarıldı" dedi.
Bakan Elvan, sözlerine şöyle devam etti:
"Gelen mahkeme kararlarının usulüne uygun olup olmadığını
kapsamlı bir şekilde incelemeyi amaçladık, arkadaşlarımız. Örneğin
herhangi bir mahkeme kararıyla bir telefon numarası geliyorsa o
telefon numarasının kime ait olduğuyla -o şahsa mı ait yoksa başka
bir şahsa mı ait, belgeler tamamlanmış mı, tamamlanmamış mı- ilgili
bir durum söz konusu ise doğrudan bir o mahkeme kararını veya
savcılıkla ilgili talebi geri iade ettik. Onunlar ilgili
eksikliklerin giderilmesi ve böyle bir kararın alınamayacağına dair
yazıyla mahkemeye bunu bildiriyoruz. Üçüncü olarak eğer eksik bir
belge varsa geri iade ediyoruz. Bunların kontrolleri yapılıyor.
Yine TİB’de mahkeme kararıyla dinlenen kişi sayısının çapraz
kontrolleri yapılıyor. Yani kaç mahkeme kararı var, kaç kişi
dinleniyor. Bununla ilgili bir sağlama yapılıyor. Yasa dışı
herhangi bir tevessül edilmiş mi, alt düzeyde bir şey var mı...
Bunların kontrolü sürekli olarak yapılıyor. TİB aldığımız dördüncü
almış olduğumuz önemli tedbir, en alt düzeyindeki uzman
yardımcısından uzmanına, orta düzeyli ve üst düzey yöneticisine
kadar her aşamada bir elemanın TİB’de yapmış olduğu iş ve işlemler
kayıt altında tutuluyor. Yani bunlar 2014 yılı başından itibaren
istisnasız bir şekilde kayıt altında tutuluyor. Yarın herhangi bir
soruşturma, usulsüzlük söz konusu olması halinde o kayıtlar mevcut,
kayıtlardan kimin ne yaptığının çok rahat bir şekilde tespit
edilmesi mümkün. Bununla ilgili bu dört önlemi aldık. Bunun
dışında ortam dinlemeyi TİB’den engellemek mümkün değil. TİB’in
temel görevi, neticede bir mahkeme kararı varsa bu kararı
uygulamaya yönelik hizmet sunmak. Ama ortam dinlemeye yönelik
dışarıda herhangi bir girişim, gayri meşru dinleme yapılıyorsa
bunun takibini elbette MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü, emniyet
istihbarat yapacak olan kurumlarımız."
TİB’İN TAŞINMASI
TİB’in taşınması konusunda konuşan Elvan, "Biz o binayı
kullanmak istemiyoruz, o binadan mutlaka taşınmak istiyoruz. TİB’le
ilgili bir yasal düzenleme hazırlığı içerisindeydik, bir kanun
tasarısı hazırladık ancak Meclis gündemi de oldukça yoğun.
Bilemiyorum, seçime kadar imkanımız olabilir mi. Biz TİB’in
yapısını baştan aşağıya değiştirmek istiyoruz. Mevcutta yaşanan
aksaklıkları, sorunları bir daha yaşamamak kaydıyla bu sorunu
çözmek istiyoruz" dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Bakan Elvan, başkanlık sistemi tartışmalarına yönelik,
"Bizim muhalefet partilerinden farkımız şu, milletin talebi
neyse biz o talep doğrultusunda bir yaklaşıma sahibiz. Bizim
reformist anlayışımız da buradan geliyor. Son 13 yıllık dönemde
devletle milleti birleştiren bir parti olduk. Şu anda vatandaş ’ben
Anayasa’nın değiştirilmesini istiyorum’ diyor vatandaş, tüm
anketlerde de bu çıkıyor. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken şey,
Anayasa’yı değiştirecek bir çoğunlukla 7 Haziran seçimlerinde
Meclis’e girmek ve Anayasa değişikliğini yapmak. Başkanlık sistemi
de Anayasa değişikliği çerçevesinde ele alınması gereken bir konu.
Bu konuda bizim yaklaşımımız gayet açık ve net. Milletimizin
yaklaşımı neyse biz her zaman o yaklaşımın arkasında olduk. Bundan
sonraki süreçte de aynı şekilde davranmaya devam edeceğiz.
Milletimiz eğer ’başkanlık sistemini istiyorum’
dediği takdirde biz de elimizden gelen tüm gücü bu yönde
sarf edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"MUHALEFET PARTİSİ İŞİN KOLAYINA KAÇIYOR"
Muhalefet partilerinin başkanlık sistemi konusundaki eleştirini
değerlendiren Elvan, "Şahsımla ilgili bakanlığımla ilgili
bir bakıyorsunuz, ilgisiz bir haber, yalan, yanlış bir haberler.
Biz de tabii ki yargı sürecine başvuruyoruz. Bugüne kadar da hep
kazandık. O haberi alıyor muhalefet sanki gerçekmiş gibi kullanmaya
kalkıyor. Yani bir muhalefete partisinin böyle bir yaklaşım
içerisinde hiçbir zaman olmaması gerekir. Her şeyi derinlemesine
araştırıp, olayın aslı nedir, ne olmuştur... Bunları araştırıp buna
göre konuşması gerektiğini düşünüyorum. Ama maalesef muhalefet
belki işin kolayına kaçıyor. Biz kendimizle yarışıyoruz. Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak ister iktidar ister
muhalefet partilerinden her kim olursa olsun araya herkese
istinasız dönüyorum. Yani herhangi bir soruları olduğu zaman
elbette cevap veriyorum. Ama bu gibi hususlarda maalesef
aramıyorlar. Bu da bizi üzüyor" dedi.
"BAŞKANLIK SİSTEMİ DİKTATÖRLÜK İÇİN İSTENİYOR"
İDDİALARI
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemi
diktatörlük için istiyor" yönündeki eleştirilere net cevap veren
Elvan, şöyle devam etti:
"50 yıllık sürece baktığımızda ne zaman güzel işler
yapılmaya başlanmış o zaman
o lider karalanmaya başlanmıştır. Rahmetli Adnan Menderes,
Türkiye’yi bir şantiyeye çevirmiştir. Kendisini diktatörlükle
suçlamışlardır. Bugün herkes şundan emin ki Adnan Menderes
gerçekten bu ülkeye çok önemli hizmetler yapmış bir kişidir. Daha
sonraki süreçlerde rahmetli Özal için benzer ifadeler
kullanılmıştır. Şimdi de Cumhurbaşkanımız için bu ülkeye inanılmaz
katkılar sağlanmış, bu ülkeyi vatandaşlarımızın hayal dahi
edemeyeceği noktalara getirmiş bir lider, güçlü Türkiye’nin mimarı
olan Cumhurbaşkanımıza yönelik Başbakanlığı döneminden itibaren bir
itibarsızlaştırma kampanyası başlatılmıştır. Dış basında Sayın
Cumhurbaşkanımız ve hükümetimize yönelik inanılmaz bir saldırgan
tutum görüyorsunuz. Vatandaşlarımızın bunu anlaması lazım. Bu
insanlar dışarıdaki yurt dışındaki, değişik kesimler, siyasiler,
ülkeler Türkiye’nin hayrına bir şey söyler mi? Niye
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a saldırıyorlar, niye üçüncü
havaalanımızla ilgili bir sürü olumsuz yazı yazıyorlar. Türkiye’nin
gelişmesinden rahatsızlar, bu kesin. Düşünün Alman gazetelerinde
manşetten Sayın Cumhurbaşkanımız aleyhine beyanatlar görüyorsunuz,
buna anlam verebiliyorsunuz. İngiliz, Amerika her tarafta
görüyorsunuz, paralel yapı Türkiye aleyhine makaleler yazdırıyor.
Bunların Türkiye sevgisine inanabiliyor musunuz. Böyle bir şey
olabilir mi. İçinde vatan sevgisi olan isteyen kesimler, Türkiye
aleyhine dışarıda propaganda yapabilir mi... Türkiye çok hızlı
gelişiyor, büyüyor ve güçlenmeye devam ediyor. Türkiye’nin
güçlenmesinden rahatsız olan kesimler, yerli işbirlikçilerle bu
ülkenin önünü kesmeye çalışıyorlar."
HAKAN FİDAN’IN İSTİFASI
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan’ın
istifasına yönelik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları konusunda düşüncelerini
aktaran Elvan, "Bu konuda herhangi bir sıkıntı söz konusu
değil. Aslında Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadelerinden bence şunu
anlamalıyız, MİT Müsteşarlığı çok önemli bir kurum. Bu ülkenin
istikrarlı bir şekilde devam edebilmesi için MİT Müsteşarlığı’nda
da mutlaka istikrarın mutlaka devam etmesi gerektiğine inanan bir
yaklaşım içerisinde olduğunu görüyoruz. Diğer taraftan Sayın
Cumhurbaşkanımızın açıklamasının bir anlamda, okumasını yapacak
olursak, yine Hakan Fidan’ın önemli bir bürokrat olduğunu
görüyoruz. Ben bu çerçevede değerlendiriyorum. Yani hem MİT
Müsteşarlığı’na hem de Hakan Fidan’a verilen önemin hem Sayın
Cumhurbaşkanımızı hem de Sayın Başbakanımı tarafından yüksek
düzeyde olduğunu söylemek isterim" şeklinde konuştu.
İÇ GÜVENLİK REFORM PAKETİ
Önümüzdeki hafta Meclis Genel Kurulu’na gelecek olan İç Güvenlik
Reform Paketi’ne yönelik de konuşan Bakan Elvan, "İç Güvenlik
Paketi’yle ilgili televizyon programlarını fırsat buldukça
izliyorum. Mesela sunucu ısrarla soruyor, muhalefet temsilcilerine
’peki kamu düzeni konusunda Avrupa’daki ve yurt dışında ne tür
uygulamalar var’ diye. Hiçbirine cevap vermediklerini görüyoruz.
Neden, özellikle bizim kamu düzenine yönelik yapmış olduğumuz
düzenlemelerin tamamı Avrupa Birliği’nden (AB) alınmış
düzenlemeler. Gözaltı süresi, diğer hususlar, molotof kokteyli...
Bunların tamamına baktığımızda Avrupa ülkelerinde uygulanan
yöntemlerin benzerlerinin bu taslakla Türkiye’ye getirildiğini
görüyoruz. Buna hiç girmiyorlar ama dolaylı yollardan eleştirmeye
çalışıyorlar... ’Efendim molotof kokteyli bulundurana neden bu
kadar ceza veriliyor.’ Bir insan molotof kokteyli niye bulundurur
elinde. Tabancadan daha tehlikelidir. Tabancayı gerektiğinde siz
savunma amaçlı kullanabilirsiniz ama molotof kokteyli tamamen
saldırı amaçlıdır. Bunu kendinizi savunmak için kullanamazsınız. Bu
konuda varsa somut önerileri biz her şeyiyle açığız" dedi.
İNTERNETİN KISITLANMASI KONUSUNDA ELEŞTİRİLER
"Şu anda yasaklı olan sitelerin yüzde 99.9’u çocuk pornografisi,
fuhuş ve kumarla ilgili" diyen Elvan, "Şu aşamada kimse
kalkıp bize şunu söyleyemez, ’siz iletişim özgürlüğünü
engelliyorsunuz, interneti yasaklıyorsunuz.’ Bu konunun içerisinde
temel hak ve hürriyetler yok. Kişilerin özel hayatlarının
gizliliğine yönelik engellemeler yok. Böyle bir yapı var.
Dolayısıyla bu içerisinde bizi karalamaya çalışıyorlar"
şeklinde konuştu.
İnternet karartmalarına yönelik dünyada en yaygın kullanılan
yöntemin "uyar-kaldır mekanizması" olduğunu belirten Elvan, bunun
Türkiye’ye de yaygınlaştırılmasını amaçladıklarını kaydetti.
HAKARET İÇERİKLİ TWEET’LERE İFADELERE "UYAR-KALDIR
MEKANİZMASI" ÇÖZÜMÜ
Bakan Elvan, "Mahkeme kararı olmadan herhangi bir şahsa
yönelik hakaret söz konusu olduğunda, şahsın kendisinin bir
uyarıyla Twitter’a bildirimde bulunması, Twitter’ın uygun bulması
halinde de o içeriği kaldırması yönetimi çok yaygın bir şekilde
kullanılıyor. Biz Türkiye’de bu yöntemin geliştirilmesini arzu
ediyoruz. Vatandaşlarımızın herhangi bir olayla karşı karşıya
kaldığında mahkemeye gidip karar alana kadar bir uyarı
mekanizmasıyla Twitter’ı uyarması ve Twitter’ın da bu konuda
hassasiyet göstermesini umuyoruz. Uyar-kaldır mekanizması,
Türkiye’de de uygulanabilecek olan bir sistem, dünyada çok yaygın
olarak kullanılan yöntem. Bireysel olarak başvurup, bir uyarı
gönderip, o uyarı neticesinde de Twitter’ın içeriği kaldırmasının
sağlanması lazım. Onu tanıtmak gerekiyor. Bunun için yeni kurulmuş
olan Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne, operatörlerden ve yer
sağlayıcılardan, içerik sağlayıcı ve erişim sağlayıcılardan oluşan
bir yapı var. Bu yapının özellikle uyar-kaldır mekanizmasını daha
da ön plana çıkarıcı bir kısım tedbirler almasını
düşünüyoruz" açıklamasında bulundu.
TWİTTER’IN TÜRKİYE’DE OFİS AÇMA TALEBİ
Sosyal paylaşım sitesi Twitter’ın Türkiye’de ofis açma talebine
yönelik açıklama yapan Elvan, "İlk günlerdeki, 1 yıl önceki durum
yok. Şu anda arkadaşlarımızın uyumlu bir çalışması söz konusu.
Giden mahkeme kararlarını uyguladıklarını görüyoruz. Twitter’ın bir
randevu talepleri oldu. Geçen hafta çok yoğun olmam nedeniyle
vermedim. Ama görüşmeyi ben de arzu ediyorum. Bize ulaşan herhangi
bir soruları yok. Bir araya geldiğimizde elbette ofis açma konusu
gündeme gelecektir. Twitter’ı kullanma konusunda Türkiye önde gelen
ülkelerden birisi. Bu konuda Twitter’ın açıkçası biz de adım
atmasını bekliyoruz" dedi.
"PARALEL YAPIYLA MÜCADELEDE KAZIDIKÇA YENİ ŞEYLER
ÇIKABİLİR"
"Paralel yapıyla mücadelede kazıdıkça yeni şeyler çıkabilir" diyen
Elvan, "Çünkü Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda inanılmaz
bir altyapı var. Yüzlerce insanın yıllarca dinlendiğini görüyoruz.
Bunları dikkate aldığınızda aşağı yukarı 1 yıldan beri
konuşuluyordu, geçen hafta yeni dinlemeler ortaya çıktı. Yani daha
önce yapılan yasa dışı dinlemeler silinmiş, bir kısmı kurtarıldı.
Belki şu ana kadar yapılan dinlemelerin bir o kadar daha dinleme
mevcudu olabilir. Bunları nereye götürdüklerini, kimlere servis
ettiklerini de bilmiyoruz" şeklinde konuştu.
Bakan Elvan, şöyle devam etti:
"Düşünün siz Başbakanın, Genelkurmay Başkanının telefonunun IMEI
numarasını bileceksiniz, o numara üzerinden dinleme yapacaksınız.
Bunu herkesin bilmesi mümkün değil yani bu işle uğraşan,
profesyonel kişilerin bileceği şeyler. Bu tür durumları gördükçe
biz de özellikle operatör servislerine yönelik 3-5 ay önce
Almanya’nın değişik şekillerde dinlediği ortaya çıktığı anda bir
denetim yapıldı. Gerektiğinde bu tür denetimleri yapmaya devam
edeceğiz. Özellikle bu birimlerde mutlaka MİT ve ilgili güvenlik
birimlerimizin onayından geçmiş olan kişilerin çalışması
gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda biz tabii ki hassasiyet
gösteriyoruz, kurumlar özellike operatörler uyarılıyor, Bilgi,
Teknolojileri İletişim Kurumu tarafından gereken hassasiyetin
gösterilmesi noktasında. Ama görünen tablo, 17-25 Aralık öncesi
vahim bir tabloyla karşı karşıyayız.
Turkcell, Avea, Vodafone ve Türk Telekom’a yönelik bazı önlem alma
düşüncemiz var. O konu üzerinde çalışıyoruz. Neticede bu tür
uygulamaların özellikle yasadışı yol ve yöntemlerin önünün mutlak
suretle kesilmesi gerektiğini düşünüyorum."
İSTANBUL’UN TRAFİĞİNİ ÇÖZECEK MEGA PROJELER
İstanbul’un trafiğini çözecek yeni projelere ilişkin açıklama yapan
Bakan Elvan, "Hem Anadolu hem de Avrupa yakasının trafiğini
rahatlatacak, vatandaşlarımızın seyahatlerini kolaylaştıracak, daha
konforlu, daha hızlı ve daha kısa sürede istedikleri noktaya
ulaşmasını sağlayacak bir projemiz hazır. Bunu muhtemelen bu ay
sonunda Sayın Başbakanımız açıklayacak. Bunlar büyük, mega
projeler, öyle hemen bitecek projeler değil çünkü biz 7-8 aydan
beri bu proje üzerinde çalışıyoruz" dedi.
"2015 SONUNDA 4G’YE GEÇECEĞİZ"
"4G’ye teknolojide ileri düzeye geldiği bir ortamda geçiş
sağlayacağız" diyen Elvan, "Bununla ilgili temel altyapı
çalışmalarımızı tamamladık. Bilgi ve İletişim Teknolojileri
Kurumumuz (BTK) ilk bununla ilgili kararını aldı ve Bakanlığımıza
kendi görüşlerini aktardılar. Biz de Bakanlık olarak BTK’ya
aktaracağız. Süreci başlattık yani 4G süreci başladı. Hedefimiz
2015 yılı sonunda 4G’ye geçmiş olacağız" şeklinde konuştu.
"ÜÇÜNCÜ HAVALİMANIMIZLA İLGİLİ HERHANGİ BİR SORUN
YOK"
Bakan Elvan, Üçüncü Havalimanı’nda bataklık zeminin kurutmasına
yönelik bilgi vererek, "Üçüncü havalimanımızla ilgili herhangi bir
sorun söz konusu değil. Hiçbir şekilde bu haberlere itibar
etmeyiniz. Ben bunları duydukça gülüyorum, ciddiye bile almıyorum.
Biz artık deniz üzerine havaalanı yapıyoruz, Ordu ve Giresun’a.
Şimdi Artvin ve Rize’ye yönelik ikinci bir deniz üzerine havaalanı
planlıyoruz. Deniz üzerine havaalanı yapan teknolojiye, mühendise,
teknikere sahip bir ülke çok rahat bir şekilde üçüncü havalimanını
da yapar. Herhangi bir gecikme söz konusu değil. 2017 yılı
itibarıyla ilk etabı açmayı planlıyoruz. İlgili firmalar yoğun bir
şekilde çalışmalarını sürdürüyor" ifadelerini kullandı.
KEÇİÖREN METROSU
Keçiören Metrosu’na yönelik çalışmaların hangi aşamada olduğuna
ilişkin açıklama yapan Elvan, "Keçiören Metrosu’yla ilgili
çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Haziran ayı
itibarıyla tüm çalışmaları tamamlayıp test sürüşlerine başlamayı
planlıyoruz. Yani gelişmeler gayet iyi, geçmişte bazı eksiklikler
söz konusu olmuş, onları arkadaşlarımız tamamlıyor" dedi.
ESENBOĞA METROSU
Bakan Elvan, Esenboğa Havalimanı’na yapılacak olan metro konusunda,
"Bir güzergahımız var, iki farklı alternatifimiz söz
konusu. Bunlardan birini tercih edeceğiz. Bununla ilgili projemiz
var. Alternatiflerden hangisine karar verirsek o konuda daha detay
çalışmalara başlayacağız. Bunlardan bir tanesi Esenboğa’nın
doğrudan Keçiören’e bağlanması, diğer alternatifimiz ise Ulus’tan
Kızılay’a bağlantı sağlanması. Bu iki alternatiften birine karar
vereceğiz" açıklamasında bulundu.
ANKARA-SİVAS YHT HATTI
Ankara-Sivas Yüksek Hızlı Tren (YHT) Hattı üzerinde yapım
çalışmalarının sürdüğünü bildiren Elvan, Ankara-İzmir hattında ise
Polatlı’dan Afyonkarahisar’a kadar olan kesimde şu anda kış olması
nedeniyle tünel çalışmalarını devam ettiğini açıkladı.
Elvan, şunları kaydetti:
"2015 yılında Salihli’ye kadar olan kesimin ihalesine
çıkacağız. Afyonkarahisar’dan Uşak-Banaz’a kadar bir ihalemiz var.
Daha sonra Banaz’dan itibaren bir dilimimiz daha var, bir de
Salihli’ye kadar olan bölümümüz var. Bunların yapım ihalelerine
2015 yılında çıkacağız. Herhangi bir sorunumuz söz konusu değil.
Ankara-İstanbul direk hızlı tren hattına yönelik olarak ilgi duyan
firmalara kendi verilerimiz paylaştık, fizibilite çalışmalarımızı
paylaştık. Değişik yerli firmalarımız var. İlgilenen 5-6 yerli
firmamız var. Sincan’dan Köseköye’e kadar 280 kilometrelik kesime
yönelik bir fizibilite çalışmamız var. Kabaca bakıldığında Ankara
ile İstanbul arasında günde yaklaşık 100 bin vatandaşımızın seyahat
ettiğini görüyoruz. Ciddi bir ihtiyaç. Bunun bir kısmı 10-12 bin
civarındaki kısmı uçakla seyahat ediyor, 3-4 bin kişi yüksek hızlı
trenimizle Eskişehir üzerinden seyahat ediyor, otobüsle, özel
araçlarıyla seyahat edenler var. Köseköy’de itibaren ise yine
Kocaeli oradan Yavuz Sultan Selim Köprüsü oradan Edirne-Kınalı’ya
kadar olan kesimin yüksek hızlı tren hattını Bakanlık olarak
kendimiz inşa edeceğiz. Yani Köseköy’den itibaren Üçüncü Köprü’nün
üzerindeki demiryolu hattını, oradan Kınalı’ya kadar olan kısmı
kendimiz inşa edeceğiz. Üçüncü Köprü üzerinden çift hattımız
olacak. Sincan’dan Köseköy’e kadar olan kısmı Yap-İşlet-Devret
modeliyle ihaleye çıkmak istiyoruz."
MİLLİ YÜKSEK HIZLI TREN ÜRETİMİ
Ulaşımda yerli üretimin payı konusunda rakamları paylaşan Elvan,
"Türkiye’de özellikle demiryolu sektöründe binin üzerinde firmamız
var ve her geçen gün büyüyen, gelişen firmalarımız var. Bunu
gururla söyleyebilirim" dedi.
"Milli hızlı tren üretmeye yönelik bir çalışma başlattık,
tasarım aşaması bitti" diyen Elvan, "Bununla ilgili arkadaşlarımız,
mühendislik ve elektromekanik kısımlarının tasarımının ihalesine
çıktı. 300-350 kilometre hıza kadar ulaşabilecek. Hedefimiz 2019
yılına kadar bunu yapmak; tamamıyla yerli ekipmanların
kullanıldığı, tamamıyla kendi tasarımımız olan yüksek hızlı tren
setini yapmak. Bu aşamaya gelinceye kadar bizim elbette yüksek
hızlı tren setlerine ihtiyacımız var. İlk etapta biz 80 yüksek
hızlı tren seti alacağız. Bununla ilgili önümüzdeki günlerde
ihaleye çıkıyoruz. İhtiyaç var, yetişmiyor, çok yoğun talepler var.
’Konya ve Eskişehir sefer sayımızı artır’ diyor, keza İstanbul
öyle. Şu anda elimizde yeterli miktarda set yok. 10 tren setinin
ihalesine çıktık, bu da yeterli değil. Minimum yüzde 53’ü yerli
üretim olacak yani Türkiye’de üretilen ürünler olmuş olacak. İhale
şartnamesine bunu koyuyoruz. Bu yüksek hızlı tren setlerinin
Türkiye’de üretilme şartını da koşuyoruz. Onunla da yetinmiyoruz,
üçüncü bir şartımız daha var. Minimum 20 yerli ortak koyacaksınız,
mutlaka bir yerli ortak bulacaksınız. Talep çok."
DEMİRYOLLARININ SERBESTLEŞTİRİLMESİ
"Demiryollarının serbestleşmesiyle ilgili her türlü süreçlerden
geçtik" diyen Elvan, "Aşağı yukarı 4-5 aydan beri internet
sitemizde ilgili yönetmelikleri koyduk. Her türlü sivil toplum
kuruluşlarının demiryoluna yönelik üretim yapan firmaların
görüşlerini aldık. Önümüzdeki günlerde yönetmeliğimizi çıkarıyoruz.
Bu yılın ilk yarısında serbestleşmeye geçmiş olacağız. 1 ayımız
var. Serbestleşmeye geçişle birlikte aynen havacılık sektöründe
olduğu gibi Türkiye’de inanılmaz bir talep olacağına inanıyorum. Bu
hem yük taşımacılığı hem de yolcu taşımacılığı için olacak"
ifadelerini kullandı.
4B UYDUSU BİTTİ
4B uydusunun yapım çalışmalarının Japonya’da bittiğini bildiren
Elvan, "Fırlatma anından Rusya’nın Baykonur Uzay Üssü’nde bir kaza
yaşanmıştı. O kazadan dolayı fırlatmalar ciddi aksamalar ve
gecikmeler oldu. Ondan sonra sıralama geriye doğru gitti.
Muhtemelen 2015 Haziran ayında uzaya fırlatacağız" açıklamasında
bulundu.
DENİZCİLİKLE İLGİLİ İKİ YENİ MÜJDE
Bakan Elvan, denizcilikle ilgili olarak, "Dünya yat ihracatında
Türkiye 3. sırada. Özellikle gerçekten tasarım ve özellikle büyük
yatların inşası itibarıyla Türkiye oldukça deneyime sahip bir ülke.
Denizcilerimize yönelik iki önemli düzenleme yapıyoruz. Bunlardan
bir tanesi oldukça yaşlanmış olan koster filomuzu baştan aşağıya
yenileceğiz, 25-30 yaşın üstünde olan gemileri hurda olarak
alacağız ve firmalarımız yeni gemi inşa ettirecekler. Onlara da
finansal açıdan destek sağlamış olacağız. İkincisi ise yurt dışında
gemi siparişi alan tersanelerimize teminat problemini kredi garanti
fonuyla çözüyoruz, bununla ilgili çalışmalar tamamlandı"
ifadelerini kullandı.