Lucescu'yu kızdıran Beşiktaş sorusu
Abone olMilli Takım'la yollarını ayıran Mircea Lucescu, ''Şenol Güneş çok iyi bir teknik adam. Başarılı ve çalışkan, bu görevi hak ettiğini düşünüyorum.'' derken Beşiktaş'ın başına geçeceği iddiası üzerine ''Bana Beşiktaş sorusu sormayın lütfen.'' ifadelerini kullandı.
Milli Takım'la yollarını ayıran Mircea Lucescu, gündeme ilişkin
konularda açıklamalarda bulundu. Şenol Güneş'in bu görevi hak
ettiğini ifade eden Lucescu, Beşiktaş sorularına açık kapı
bıraktı.
İşte Lucescu'nun Fanatik'e yaptığı açıklamalar...
Şenol Güneş çok iyi bir teknik adam. Başarılı ve çalışkan, bu görevi hak ettiğini düşünüyorum. Kendisine başarılar diliyorum. Uzun süreli sözleşmesi olması da çok iyi. Başarılı olacaktır. Bana Beşiktaş sorusu sormayın lütfen. Şu anda Bükreş’te dinleniyorum. Polemiğe girmek istemiyorum. Bu soruyu bir ay sonra cevaplarım. Türkiye’yi seviyorum, herkese selamlar.
'Yeni bir jenerasyon kurmak için geldim'
Ne demek, ‘Lucescu başarısız!’ Buna kesinlikle katılmıyorum. Ben
yeni bir takım, yeni bir jenerasyon kurmak için geldim. Bunun ilk
adımını da attığımı düşünüyorum. İyi bir ekip bıraktım ardımda. 7
farklı ülkeden gelen gençlerimizi kaynaştırdık. 4-5 idman, 4-5
takım toplantısı ile yaptık bunları. Üstelik çoğu kendi
takımlarında direkt oynamayan isimler, İsveç’in, Rusya’nın en
iyilerine kafa tuttu.
'Gençlerimiz ne yapacak bu durumda'
Avrupa’da Türkiye’yi temsil eden takımlarımız... Türk oyuncu var mı
kadrolarında; ‘Hayır’ Peki o yabancılar ülkelerinin en iyileri mi;
‘Hayır’. Gençlerimiz ne yapacak bu durumda! 2002’de ben
Galatasaray’ın başındayken 8 oyuncum milli takımın direkt
oyuncusuydu. Beşiktaş’ta çalıştığım dönemde de öyle. Grup halinde
gidip milli takımlarını mükemmel temsil ediyorlardı.
'Şikayet değil'
Lucescu sürekli şikayet ediyormuş. Anlayın lütfen... Bu şikayet
değil, söylenmek değil. Harekete geçirmek. Ocak ayında Antalya’da
tüm hocalara tek tek gittim ve ‘Ne olur gençlere forma verin’
dedim. Şimdi şimdi takımlarında oynamaya başladılar. Bu beni çok
mutlu ediyor. Milli takıma büyük pozitif etkisi olacaktır. Kaliteli
yerli oyuncular takımın kimyasını artırır, taraftarları başka
duygularla sevindirir. Tabi ki tecrübeli futbolculara da
ihtiyacımız vardı. Ancak sakatlanmaktan korkuyorlar. Çünkü
sakatlanınca pozisyonunu ve maaşını kaybetme riski var. Onları
anlıyorum ama böyle olmaz.”
'Hepsiyle aram iyi'
Arda, Emre, Burak... Hepsiyle iyi diyaloglarım var. Onlarla sürekli
konuştum, ‘İyi seviyeye gelin çocuklara ağabeylik yapın’ dedim. Şu
formdaki Burak’ı kim almaz. Arda da öyle, yavaş yavaş geliyor.
'Koşa Koşa geldiler'
Mayıs ayının sonunda İran, Tunus ve Rusya maçları için aday kadroya
birçok oyuncu davet ettim. Uluslar Ligi hazırlığı için önemliydi.
Tam 8 futbolcu gelmek istemedi! Gençlerimiz... İrfan Can, Çağlar,
Zeki Çelik, Hakan Çalhanoğlu, Cengiz, Yunus Mallı. Hepsi pırıl
pırıl. Bir kez para konusu, bonus konusu yapmadılar. Koşa koşa
geldiler. Milli takım ruhu bu işte. Ayrıldığımı duyunca beni
aradılar. Bana teşekkürlerini ve minnetlerini sundular. Onlardan
aldığım telefonlar ve mesajlar benim için çok değerli. Gelecekte
Türk Milli Takımı’na büyük hizmetleri olacak.
'Demirören'e üzüldüm'
Demirören’in görevini bırakmasına üzüldüm. Kendisiyle yıllar
öncesine dayanan çok özel bir ilişkimiz var. Her şeyden önce iyi
dost olduğumuzu düşünüyorum. Pozitif ve egolarından arınmış biri.
Hep çözüm odaklı. Benimle anlaşmak için Romanya’ya kadar geldi.
Bükreş’te oturup konuştuk. Futbolla ilgili fikirlerimiz genelde
uyuşuyordu. Yani ben Türk Milli Takımı’nın başına Yıldırım
Demirören için geldim. Tam 3-4 katı teklifler vardı. Başkan, ‘Gel
yeni bir takım kuralım’ dedi, tereddüt etmeden geldim.
'Sporun içinde kalmalı'
Yıldırım Demirören’in yaptıklarını kimse inkar edemez. Özellikle
kulüpler için çok emek verdi. Tesisleşme konusundaki çabaları da
takdir edilmeli. Milli takım için de çok çabaladı. Sporun, futbolun
içinde kalmalı. Benim kontratım yazın bitiyordu. Sayın Başkan’la
oturduk, kendisine, ‘Benim yerime bir hoca gelirse, Euro 2020
elemelerinin ortasında göreve başlayacak. Bu milli takım için
sağlıklı olmaz’ dedim, hak verdi. Elemelerin başında gelmesi
konusunda anlaştık ve dostça ayrıldık. Aramızda hiçbir kırgınlık
yok. Para konusunda da en ufak bir problem olmadı. Çalıştığım
kulüplerin hiçbirinde maddiyatla ön plana gelmedim zaten.