Lösemililere karne hediyesi
Abone olSelçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi İlköğretim Okulu'nda öğrenim gören lösemili çocuklara çeşitli hediyeler verildi.
Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Selçuk Üniversitesi Esentepe
İlköğretim Okulu'nun ortaklaşa düzenlediği programla hastane
ilköğretim okulunda okuyan toplam 75 öğrenciye hediyeler verildi.
Aldıkları hediyelerle sevince boğulan lösemili çocukların
hediyelerini İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin, Meram İlçe Milli
Eğitim Müdürü Ali Üstünel, S.Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Bölümü
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nilsen Okudan verdi. 45 öğrenciye
giysi, 30 öğrenciye de özel bir bankanın sponsorluğuyla kumbara
verilen programda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin, "Yüce
Atatürk'ün bizlere bıraktığı bu ülkede yine onun emanet ettiği siz
yavrularımızın arasında feda edilecek hiçbir ferdimiz yoktur.
Sosyal devlet olmanın gereği de bu diye düşünüyorum. Sadece okulda
eğitim veren bir devlet değil, hastanede hatta gerekirse evinde
dahi bu hizmeti getiren sosyal bir devlet olmalı" dedi. Geçtiğimiz
sene yılbaşı gecesi hastaneye kaldırılan 12 yaşındaki Mevlüt Kurum,
okuduğu duygu dolu yazısında, "Bazı şeyler yaşandıkça
anlaşılıyormuş. Bunları da yaşadıkça anladım. Gerçekten ilkler
unutulmuyormuş. Mesela ilk oyuncağım, gittiğim ilk tatil, okula
başladığım ilk gün, aldığım ilk hediye, ilk aferin, ilk hediye, ilk
karnem, bisiklete bindiğim ilk gün ve asla unutamayacağım bir ilk
daha. Hastaneye yattığım ilk gün. Daha dün gibi her şey. Geçen yıl
31 Aralık'ta yalnızca basit bacak ve karın ağrısı şikayetiyle
gelmiştim hastaneye. O gün ailemden ayrı geçirdiğim ilk özel gündü
ama son olmayacağını bilirdim. Evet son olmadı. Hastanede yatmak
zorunda olduğum için Kurban Bayramı'nı da hastanede geçirmek
zorundaydım. Babamla bayram namazına gidemeyeceğim, kurban kesimini
göremeyeceğim için üzülüyordum. Eğer elimde sihirli bir şey olsaydı
tek dileğim, herkesin sağlıklı ve sevdikleriyle mutlu günler
geçirmesi olurdu. Ama dilekleri gerçekleştirebilecek tek ve en
güzel varlıktan, Allah'tan dileğim herkesin dileğini gerçekleştirip
dualarını kabul etsin" dedi. 4 yaşında lösemi hastalığına yakalanan
ve şu an 17 yaşında olan Nurdan Türköz ise, hastalığına 'yengeç'
ismini verdiğini ifade ederek, "Bu benim hastalığım yani yengeç. Bu
hastalık gerçekten bu ismi hak ediyor. İnsana öyle zamanlarda
vuruyor ki, siz daha ne olduğunu anlamadan art arda indiriyor
kıskaçlarını. Eğer güçsüzseniz yenilirsiniz. Direnirseniz
kazanırsınız. Ben de bunun farkına çok sonraları vardım. Yengeçle
tanıştığımda 4 yaşındaydım. Uzun tedavilerin sonucunda tam beni
nakavt edecekken yendim. Tamamen kurtulduğumu sanıyordum. 16
yaşındayken kıskaçlarıyla aniden yere vurdu beni. Bu kez dersine
iyi çalışmış, yenmeye kararlıydı. Güçsüzdüm, umutsuzdum. Onun beni
yenmesine izin verdim. Başaramayacağımı düşündüm. Çünkü tedaviler
çok ağır geliyordu. Hastaneye ölüme gider gibi gidiyordum.
Kemoterapiyi alınca 15 gün yataktan kalkamıyordum. Hayattan iyice
bıkmıştım. Ailem buna çok üzülüyordu. Şimdi kurtulmak için
çabalıyorum. Yaşamak ve hayat sevilmeli. Bu hastalığı yenmeyi
düşünürseniz başarırsınız. Ben buna inandım ve şuan hayatımda
uyguluyorum. Kendimi seviyorum. 15 gün yatağa bağlayan tedavilerim
beni ancak 3 gün yatırabiliyor. 3 günün sonunda ayağa kalkıp
hayatıma ve neşe dolu yaşantıma devam ediyorum" diye konuştu.
Lösemi hastası Mevlüt ve Nurdan'ın duygu dolu konuşmalarının
ardından, lösemi hastası olan çocuklara hediyeleri verildi.
Programa katılanlara dans gösterisi de sunan minikler, son olarak
oynadıkları başlık parası konulu tiyatro oyunuyla izleyenleri
kahkahaya boğdu.