Loğoğlu kritik görüşmeyi anlattı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin görüşmesi hakkında açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun 4 günlük resmi ziyareti kapsamında gezi heyetinde yer alan Loğoğlu, görüşmelerin fevkalade olumlu bir ortamda devam ettiğini dile getirerek, “Irak tarafı Türkiye’yle dost olmak istiyor” dedi. Irak tarafının vurguladığı hususlardan da bahseden CHP Genel Başkan Yardımcısı Loğoğlu, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyareti şu ana kadar yapılan görüşmeler itibariyle fevkalade olumlu bir ortamda cereyan etmekte. Türkiye-Irak ilişkilerini rahatlatacak bu ilişkilerin önünü açacak bir içerikle cereyan etmektedir. Bu sabah iki önemli görüşme yapıldı. birincisi Başbakanlık Güvenlik Müsteşarı El Feyyaz, geniş heyetlerin de katıldığı Irak Başbakanı Maliki ile yapılan görüşme. Irak tarafının vurguladığı hususları şöyle özetleyebilirim. Irak tarafı Türkiye ile dost olmak istiyor, Türkiye ile yakın ilişkiler kurmak istiyor. sağlıklı ilişkiler kurmak istiyor. Mevcut sorunların çözümünü istiyorlar. Irak’ın kapılarının Türkiye’ye Türk halkına ve iş adamlarına ardına kadar açık olduğunu vurguluyor. Türk işadamlarının bugüne kadar yaptıkları hizmetleri takdirle karşılarken bundan sonra da işadamlarına ihtiyaçları olduğunu belirtiyorlar” dedi.
Irak kesiminin daha büyük projelere imza atılması için irtibat kanalı oluşturma önerisinde de bulunduğunu belirten Loğoğlu, “Bu çerçevede işadamları bakımından Irak’ta faaliyet gösteren ve daha büyük projelere metro havaalanı petrol sektöründe daha büyük projelere imza atacak imza atmaya talip olan iş çevrelerimizle sürekli bir irtibat kanalı oluşturma önerisinde bulundular. Biz bu öneriyi çok olumlu karşıladık. Genel Başkan Yardımcımız Erdoğan Toprak’ı temas noktası olarak belirledik. İş adamlarımızın hem sıkıntılarının giderilmesi hem yeni imkanlar açılması için bir ortam oluşturduğumuzu düşünüyoruz. İnşallah bu somut sonuçlar verecektir. Bize bir renk ve önemli olması bakımından Başbakan Maliki ile yapılan görüşmede bir kadın milletvekili gezi parkı olaylarını sordu. Oradaki insan hakları ihlallerinden rahatsız olduklarını söyledi. Genel Başkanımız da bu konudaki düşüncelerimizi kendileri ile paylaştılar. Sonuç olarak biz CHP olarak Türkiye’den Irak’a bakış açımızda Irak’ı önemli stratejik bir ülke olarak dost bir ülke olarak görüyoruz. Irak’ın tamamını bütün unsurlarıyla Kürt’üyle, Arap’ıyla, Türkmen’iyle, diğer bütün unsurlarıyla, kuzeyiyle, güneyiyle, doğusuyla, batısıyla bütününü kucakladığımızı söyledik. Irak’ın toprak bütünlüğüne bağımsızlık ve egemenliğine saygılı olduğumuzu vurguladık. Türkiye Irak ilişkilerinin içişlerine karışmama, karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar doğrultusunda gelişmesinden yana olduğumuzu bu görüşlerimizi sadece Irak’ta değil Türkiye’de de hatta başka yerlerde de aynen bu şekilde ifade etmek olduğumuzu söyledik” dedi.
Başbakan Maliki’nin herhangi bir isteği olup olmadığı sorusuna ise Loğoğlu, “Bu ilişkilerin aradaki sorunların giderilmesi için sayın Maliki CHP’nin yardımcı olmasını istedi, bu kelimeleri kullanarak istemedi ama, böyle bir beklenti olduğu muhakkak. Sorunların çözümünü isteyen bir Irak var. bu konuda da ana muhalefet partisine bazı görevler düşüyor. Biz de bu görevleri Türkiye’ye döndüğümüzde daha önce yaptığımız gibi ama bu ziyaretten aldığımız izlenim veriler görüşmeler ve değerlendirmeleri devreye sokarak yardımcı olmaya çalışacağız. Görüşmelerde aldığımız en önemli mesaj Irak’ın bugünkü hükümeti ile Türkiye ile dostluk ilişkileri, yakın ilişkiler, daha ileri götürülecek ilişkiler, daha kapsamlı ilişkiler, Türk işadamlarının daha fazla alan bulacağı, faaliyet alanı bulacağı bir Irak bulduk. Türkiye’ye önem veriyorlar. Türkiye güçlü bir ülke olarak görüyorlar. Türkiye’nin batıya açılan kapısı olarak Irak’ın görüyorlar. Bizim bu değerleri ve Irak’ın potansiyelini kullanabilmemiz lazım. Bunu yapabildiğimiz takdirde Türkiye çok büyük sıçramalar yapacaktır. Irak halkı da rahatlayacaktır, huzura istikrara kavuşacaktır. Bu potansiyelin kullanılmaması, değerlendirilmemsi çok yanlış sonuçlar vermekte. İnşallah bunları döndüğümüzde hükümetle de paylaşarak daha doğru bir çizgiye doğru döndürebiliriz umudunu taşıyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerin iyi olmasını istediklerini de dile getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, “Şimdi bütün yaptığımız görüşmelerde, Türkiye’nin bugünkü hükümetin, Irak’ın içişlerine müdahale ettiği şeklinde bir tema sürekli gündeme getiriliyor. Bunu gizlemenin bir anlamı yok. Zaten sıkıntının Türkiye Irak ilişkilerinde bugünkü sıkıntıların kaynağında da bu iddialar yatıyor. En azından Irak açısından. Biz dediğim gibi hiçbir noktada adalet ve kalkınma partisi ifadesini ağzıma almadık şu ana kadar. Yapılan görüşmelerde bu olmadı. Biz buraya hep hükümetin politikalarını eleştirmek için gelmedik. Türkiye Irak ilişkilerinin önünü açmak için geldik. Elbette muhataplarımız sıkıntılarını dile getirdiler. Biz onların üzerine gitmedik, dinlemekle iktifa ettik. Bizim amacımız Türkiye’deki mevcut hükümetin yaklaşımlarını gündeme getirmek değil. Biz Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerin iyi olmasını istiyoruz. Ama bize ifade edilen aktarılan sıkıntıları da dinledik” şeklinde konuştu.
Suriye’deki kimyasal silah kullanımı iddiaları hakkında da konuşan Loğoğlu, “Şimdi Suriye’de kimyasal silahlar kullanılması konusu veya iddiaları epeydir gündemde. Bu konuda Suriye kaynaklarından yapılan açıklamalar, rejim tarafından yapıldığında böyle bir şey olmadığını, eğer kullanıldıysa bunun muhalif güçler tarafından kullanıldığı, muhalifler tarafından yapılan açıklamada ise bunun rejim tarafından yapıldığı iddiaları var. Bu bağlamda Türkiye’ye yapılan atıflar da var. Şu anda biliyorsunuz BM tarafından kimyasal silahlar kullanımını araştırmak üzere bir BM heyeti Suriye’de. Onun sonuçlarını beklemek lazım. Bugüne kadar yapılan açıklamalarda BM kaynaklarınca da yapılan açıklamalarda tam bir netlik olmadı. Yani bir yapılıyor mu yapılıyorsa rejim mi yapıyor muhalefet mi yapıyor bu konuda bir netlik yok. Biz CHP olarak diyoruz ki eğer kullanılıyor ise bu bir insanlık suçudur, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Yapanlar bundan kesinlikle vazgeçmelidir. Uluslararası toplum da bu yönde bir gelişme var ise, yani kimyasal silahların kullanıldığına dair bir gidişat varsa bunu önlemek için uluslararası toplum ağırlığını koymalıdır” dedi.
(İHA)