Livaneli'ye göre CHP çağdışı kaldı
Abone olCHP Olağanüstü Kurultayı'nda Genel Başkanlığa aday olması beklenen Zülfü Livaneli'den partisine özeleştiri: Türkiye'nin ve dünyanın koşullarına teşhis koyamadı...
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Zülfü Livaneli,
delegelerin yeterli desteği vermesi durumunda görevden
kaçmayacağını belirterek, "Eğer delegelerden yeterli desteği
bulamazsak, bölünmenin parçası olmayacağım. Ben parti içinde olan
bölünmenin, parçalanmanın içinde bulunmak istemiyorum" dedi. CHP
İstanbul Milletvekili Zülfü Livaneli, 29 Ocakta yapılacak olan CHP
Kurultayı öncesinde, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Livaneli, CHP'nin üzücü bir kurultaya girdiğini belirterek,
"CHP'nin tarihinde böyle yapılmış bir kurultay yok. CHP'ye gönül
verenler, üzüntü içindeler. CHP, Türkiye'nin temel kurumlarından
biridir. Bu partinin içine düştüğü durum çok üzücüdür. Bu üzücü
kurultaya girerken, arkadaşlarımızdan teklif geldi. 'Burada görev
al, belki dostluk barış kurultayı yapabiliriz' dediler. Ben
milletvekiliyim. Doğru bildiğim şeyleri yapmak zorundayım. Partide
yepyeni bir ideolojik yapılanma olabilir. CHP yeniden halk
kitleleri ile buluşabilir. Atatürk'e layık bir parti haline
gelebilir. Bunu gördüğümüz için delegelere bir çağrıda bulunduk.
Eğer delegeler bize yeterli desteği verirse biz var oluruz,
görevden kaçmayız" dedi. Baykal-Sarıgül çekişmesinin, partide
bölünmelere neden olabileceğinden korktuğunu ifade eden Livaneli,
"Zaten moraller bozuk. Söz konusu iki taraf, eğer birbirini kırıcı
şekilde kurultaya girerse, kurultayda tatsızlık olabilir. Kurultay
sonucuna göre kim kazanırsa, kaybeden taraf ya tasfiye edilecek, ya
da ayrılacak. Burada CHP bir bölünme noktasına gelmiş görünüyor. Bu
böyle devam ederse, sonuç korkutucu olur. Ancak insanlar bu iki
bölünmeden birini tercih etmek mecburiyetinde değiller. Bambaşka
bir barış kurultayı olabilir. Yeniden yapılanmak için bir araya
gelinebilir. Dışarıda kalmış eski CHP'liler partiye davet
edilebilir. Bence bu aklın yolu. CHP büyümek istiyorsa, kitlelerle
buluşmak istiyorsa, kendi içinde demokratikleşmek istiyorsa, bizim
bu önerimizden daha büyük bir şans olamaz. Ben, parti içinde
bölünmenin parçalanmanın içinde bulunmak istemiyorum" diye konuştu.
Kurultaya girerken kimsenin tarafında yer almak istemediğini
kaydeden milletvekili Livaneli, "Kavga benim işim değil. Kimseye
saygısızlık etmiyorum. Kimseye kötü bir şey de söylemiyorum. Herkes
değerlidir, iyidir. Bizim projelerimiz vardır. Bu projelerimizi
anlatıyoruz. Eğer uzattığımız eli delege sıkarsa, 'buyurun' derse
elbette ki biz varız ve çok güzel şeyler yaparız. Ama yeterli
desteği bulamazsak, bölünmenin parçası olmayacağım" ifadelerini
kullandı. "PARTİMDEKİ SORUN SADECE BAYKAL DEĞİL" CHP'de bir çok
sorunun baş gösterdiğini aktaran Zülfü Livaneli, "Partimdeki sorun
sadece Baykal değil. Baykal, sadece bir isim. Parti çok iyi, eğer
sorun sadece Baykal olsa Baykal değiştirilir, sorun ortadan kalkar.
Ama bu gerçekçi değil. Partinin tüzüğünden, kendi içindeki
demokratikleşmeden Türkiye'ye bakışına kadar birçok yanlış var.
Onun için sorun bu kadar büyük bir hale geldi. Atatürk'ün bu
partiyi kurduğunu düşündüğünüzde, insan 'niye bu hale geldi' diye
üzüntü duyuyor. CHP, Türkiye'nin ve dünyanın değişen koşullarına
iyi teşhis koyamadı. Türkiye, nasıl bir öncülük, önderlik yapması
gerekir? Türkiye'de sosyal ve hukuk devleti ilkeleri ezilenleri,
yoksulları nasıl temsil edebilir? Yeni dünya şartlarını nasıl
yukarıya götürebilir. Bu teşhisler hep yanlış yapıldı. En önemli
sorun, budur. Takım takım bölünmeler oldu. Bunların hepsi yanlı. AK
Parti Türkiye'ye gündem tayin ederken, sadece Ak Parti'nin
getirdiği yasalara mecliste itiraz etmek muhalefet anlamına
gelmiyor. Toplum ile bütünleşerek AK Parti'den daha iyi projeler
üretebileceğinizi ispatlamalısınız. CHP, AB meselesinde, 'dondurun
ilişkileri' demez, yanlışları gösterir ve halka 'ben bu müzakereyi
daha iyi götürüm' der. Görevi bana verin der. CHP bugün AK
Parti'nin gündeminin peşine düşmüş görünüyor. Partideki sorun
ideolojisinde kadro yanlışlığı var" açıklamalarında bulundu. CHP'de
kadrolaşma yanlışlığı olduğunu dile getiren Livaneli, halkın bu
şekilde CHP'den uzaklaştığını savundu. Livaneli, sözlerine şöyle
devam etti: "Gençler, CHP'yi tanımıyor, Yaşlılar, Atatürk'ün
partisi diye biliyor. Gençlerle konuşursanız ne ala, konuşmazsanız
zaten kaybetmişsiniz demektir. Sayın Baykal'a çağrıda bulunuyorum.
Siz bizim büyüğümüzsünüz. Sizin Başkanlığınızda çalıştık.
Türkiye'yi beraber gezdik, milletvekili olduk. Tarihi bir rol
oynayarak CHP'nin önünün açın, yeni kadrolar oluşturun. Bu, en çok
Sayın Baykal'a yakışır. Ancak Baykal, büyük bir mücadele verirse ve
'gitmiyorum' derse, o zaman karşısına tek aday ile çıkmak daha
yararlı olur. Yoksa diğer türlüsü bölünme anlamına geliyor. O da
istediğimiz bir şey değil. Zaten parti bundan çekiyor" Kemal
Derviş'in Türkiye'ye önemli kazanımları olduğunu da sözlerine
ekleyen Livaneli, "Onun getirdiği ekonomik program sayesinde ülke
düzene girdi. Hükümet de onun programını bozmadı, halen uyguluyor.
Ancak kendisi günlük politikaların içinde yer almak istemiyor.
Bunun için Derviş hiçbir zaman CHP'de öne çıkmadı ve böyle de bir
niyeti olmadı. Onun istediği partide doğru dürüst bir yapılanma
olsun, Türk halkının mutluluğunu sağlayan bir parti olsun
istiyoruz" şeklinde konuştu. "TÜRKİYE, AVRUPA'DAKİ SOL PARTİLERLE
İŞBİRLİĞİ İÇİNDE ÜLKEYİ AB'YE TAŞIYABİLİR" Avrupalı'nın CHP'ye ve
sosyal demokrat yapıya bakış açısını değerlendiren Livaneli, "AB
için müzakere sürecinde bulunuyoruz. Ancak Avrupa'da muhafazakarlar
Türkiye'yi istemiyor. Türkiye'yi isteyenler sosyalist partiler.
Türkiye için çalışıyor ve Türkiye'nin adaylığına 'evet' diyorlar.
'CHP neden bize uzak duruyorlar?' diye soruyorlar. CHP'nin bambaşka
görüşmeleri var, büyük bir yanlışlık. 'CHP niçin böyle yapıyor, bu
süreçten ayrılıyor?' diye de soruyorlar. Sosyal demokrat partili
bir Türkiye, Avrupa'daki sol partiler ile işbirliği içinde ülkeyi
AB'ye taşıyabilir. Müzakereleri daha iyi yürütebilir" açıklamasında
bulundu. Son olarak, çok yönlü bir sanatçı olduğu ve aktif
siyasette rol oynarsa bütün bunları özleyeceğini açıklayan Zülfü
Livaneli, şöyle konuştu: "Ben aslında başka bir arkadaşımıza görev
verilmesini çok istedim. Ancak benim ismim üzerinde duruyorlar.
Bana görev verdiler. Ben hayatımdan çok memnundum. Kitaplarımı
yazmak, bestelerimi yapmak isterim. Ancak amacımız, Türkiye'ye
hizmet etmek, daha iyi bir Türkiye oluşturmaksa, verilen görevden
kaçamayız"