Livaneli Tanpınar'a çok ayıp etti!
Abone olZülfü Livaneli'nin köşesinde kavramsallaştırdığını düşündüğü 'zevk bozulması' yeni bir söz değil...
İNTERNETHABER.COM - Vatan Gazetesi yazarı Zülfü
Livaneli'nin toplumdaki yozlaşmayla ilgili olarak kullandığı 'zevk
bozulması' tespitini yıllar önce Ahmet Hamdi Tanpınar 'zevk
hezimeti' olarak dile getirmişti...
Zülfü Livaneli, 2 Aralık tarihli yazısında şu ifadelere yer
verdi:
Türkiye’deki zevk bozulmasına birçok örnek verebilirim ama yazının
sınırları içinde sadece müziğe değinebileceğim. Dünyada müzik o
Afrika kabileleri dâhil- bir uyumu; okşayıcı, huzur verici sesleri
arar.
Eskiden Türkiye’nin kentlerinde ve köylerinde de durum buydu.
Ama ne köylü, ne kentli, her türlü değer ölçüsünden kopuk 40 milyon
kişinin bugün dinlediği müzik tek kelimeyle KORKUNÇ.
Her türlü etnik müziği seven bazı Avrupalıların Türk bakkalların
önünden geçerken kulaklarını kapattıklarına ve ‘bu nedir böyle?’
diye sorduklarına tanık oldum.
Çünkü müzik adı altında kulaklarına tornavida sokuluyor.
Cav cıv yapan bir elektro saz, THY uçaklarında insanı utandıracak
kadar vıcık vıcık ağlayan klarnetler ve etinden et koparılıyor gibi
bağıran, nara atan şarkıcılar, türkücüler.
İddia ediyorum: Bu ülkede iyi ses kavramı kayboldu. Kim tiz
notalardan bağırırsa ona iyi şarkıcı-iyi türkücü deniliyor.
Mesela Frank Sinatra, Charles Aznavour, Jacques Brel Türk zevkine
göre çok kötü seslerdir. (Leonard Cohen ve Bob Dylan’ı saymıyorum
bile.)
Çünkü makul bir tınıyla derin, lirik bir sesle söylüyorlar
şarkılarını. Bıçaklanmış gibi haykırmıyorlar.
Livaneli dünkü yazısında ifadesini kullandı.
TANPINAR YILLAR ÖNCE SÖYLEMİŞTİ
Türk Edebiyatı'nın önemli ismi Ahmet Hamdi Tanpınar, Livaneli'nin
çok beğendiğini belli etitiği 'Zevk bozulması' kavramını
yıllar önce 'zevk hezimeti' olarak
nitelemişti...
Tanpınar 1950'lerde kaleme aldığı ünlü makalesinde Türk toplumunun
sanat, musiki ve kültüründe yaşadığı yozlaşmayı zevk hezimeti
olarak özetlemiş, Tanpınar'ı takip edenler sık sık bu makaleye
atıfta bulunmuşlardı.
Livaneli'nin bu makaleyi bilmemesi veya bilip de atıfta bulunmaması
biraz garip kaçtı...