Listede Türk şirketi var
Abone olDeloitte’un “Tüketici Ürünleri Sektörünün Küresel Güçleri” Raporu açıklandı. Listede iki Türk şirketi var.
Deloitte tüketici ürünleri sektöründeki küresel eğilim ve
gelişmeleri değerlendirerek, sektörün en büyük 250 şirketini
sıraladı. 2006 yılında toplam ciroları 2,65 trilyon dolara ulaşan
tüketici ürünleri sektörünün devleri arasına Arçelik 127’nci,
Vestel ise 162’nci sıradan girdiler. Listede ilk üç sırayı gıda,
içecek ve tütün grubu Altria ile elektronik devleri Hewlett –
Packard ve Samsung paylaştılar.
19 Şubat 2008, İstanbul. Deloitte, “Tüketici Ürünleri Sektörünün
Küresel Güçleri” başlıklı raporunda bu sektördeki gelişmeleri
değerlendirdi. 2006 yılına ait verilere dayanarak hazırlanan
raporda sektörün en büyük 250 şirketinin bir önceki yıla göre %8.4
büyüme sağladıkları ve toplam satışlarda 2,65 trilyon doları
geçtikleri vurgulandı. Sektörün en büyük 250 şirketi listesinde
Türkiye’den Arçelik ve Vestel de yer aldılar. Rapora göre sektörde
en büyük satış rakamlarını elde edenler gıda, içecek ve tütün
şirketleri ile elektronik şirketleri oldu.
Sektörün en büyük 250 şirketi listesinde ilk sırayı 101 milyar 407
milyon dolarlık net satışla Altria Grubu, ikinci sırayı 91 milyar
658 milyon dolarlık net satış rakamıyla Hewlett – Packard, üçüncü
sırayı ise 90 milyar 551 milyon dolarlık net satışı ile Samsung
Electronics aldı. Bu üç şirketi 78 milyar 625 milyon dolarla
Nestle, 77 milyar 966 milyon dolar ile Matsushita ve 76 milyar 476
milyon dolar ile Procter & Gamble izledi. Listede birinci sırada
yer alan Altria Grubu geçen yıl Kraft Foods şirketini satmıştı ve
bu yıl da Philip Morris şirketini satarak tütün işinden çıkmayı
planlıyor. Bu nedenle, Grubun önümüzdeki yıllarda birinciliğini
koruması beklenmiyor.
Listede Türkiye’den Arçelik 4 milyar 885 milyon dolar ile 127’nci
olurken, Vestel de 3 milyar 672 milyon dolar ile 162’nci sırada yer
aldı. 250 firmalık genel sıralamanın yanı sıra rapor içerisinde
yapılan farklı sıralamalarda da Arçelik ve Vestel önemli başarılar
gösterdi;
- Afrika/Orta Doğu bölgesinde tüketim ürünleri firmaları arasında
Arçelik en büyük 2., Vestel ise en büyük 3. firma olarak yer
aldı.
- Arçelik, dünyanın en büyük 10 beyaz eşya ve elektrikli küçük ev
aletleri firması arasında 6. sırada yer aldı. Bu listede 1. sırada
Sanyo yer alırken, Sanyo’yu Whirlpool, Electrolux, BSH ve Steinhoff
International takip ediyor.
- Vestel ise en hızlı büyüyen 50 tüketim ürümleri firması arasında
32. sırada yer aldı.
Sektörde en fazla ağırlığın gıda, içecek ve tütün alanında çalışan
şirketlerde olduğunu, bunları elektronik üreticilerinin izlediğini
vurgulayan Deloitte raporunda, sektördeki yeni trendlerin birçok
şirketi zorladığı vurgulandı. Zorlaşan koşullar bazı dev grupların
bile cirolarında gerilemeye yol açıyor.
Raporu değerlendiren Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri
Sorumlu Ortağı ve Tüketim Endüstri Lideri Uğur Süel şunları
söyledi:
“Tüketici ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmaların
yaşadıkları en büyük zorluklar arasında; market markaları (private
label) ile yaşanan rekabet, hammadde fiyatlarındaki artış, yeni
ürün geliştirmeden elde edilen geri dönüşün düşük olması,
geleneksel pazarlama programlarının verimliliğinin düşüşü olarak
gösterilebilir. Rapora göre her ne kadar satışlar toplamda %8.4
büyümüş olsa da firmaların %16’sının satışları düşüş göstermiştir.
Bu durum söz konusu zorluklara ve rekabete karşı önlem alan
firmaların hem büyüyen pastadan daha fazla pay aldıklarını hem de
rakiplerinin pazar paylarını kaptıklarını göstermektedir. Gerekli
hazırlıkları yapmayan ve rekabette geri kalan firmaların ise hızlı
tüketim sektöründe yaşanan konsolidasyona (satın alımlar ve
birleşmeler) en yakın adaylar olduklarını göstermektedir. Son
yıllarda perakende sektöründe yaşanan konsolidasyon, az sayıda çok
büyük perakende firmasının sektörde yer almasıyla sonuçlanmıştır.
Bu eğilimin hızlı tüketim ürünleri sunan şirketlerin konsolide
olmasıyla sonuçlanması muhtemel görünmektedir.
Öte yandan, Amerika ve Avrupa kökenli firmalar gelirlerde artış
sağlamak için Türkiye’nin de içinde bulunduğu perakende sektörünün
ivme kazandığı gelişmekte olan pazarlara yönelmektedirler. Bu durum
tüketici ürünlerinde yer alan Türk firmalarının hem Türkiye
pazarında hem de birçoğunun hedeflediği uluslararası pazarlarda
yoğun rekabetle karşı karşıya kalacağının işaretidir.
Dikkat çeken bir diğer önemli konu ise, hızlı tüketim sektörü
içindeki alt sektörlerin gösterdiği özelliklere bakıldığında ilginç
sonuçlarla karşılaşılmaktadır. İlk 250 firma arasında en büyük
grubu oluşturan Yiyecek, İçecek ve Tütün Ürünleri sektörü %5.6 ile
en düşük büyüme sergileyen sektör olmuştur; tüketiciler ya sadece
ihtiyaçları olan ürünleri satın almakta ya da kendileri için fark
yaratan ürünlere yönelmektedir. Geçtiğimiz yıl hazır giyim / moda,
tüketici elektroniği ve eğlence ürünleri sektöründe yüksek oranda
büyüme görülmüştür. Sadece lastik ürünleri sektöründe ortalama net
karlılık negatif değer alırken en yüksek kar oranları ev bakım
ürünleri ve ev dekorasyon ürünlerinde görülmüştür.”
Deloitte’un hazırladığı “Tüketici Ürünleri Sektörünün Küresel
Güçleri” raporunun, bu yönde stratejilerin oluşturulmasına katkıda
bulunacağını umuyoruz. Bu alandaki küresel bilgi birikimimizi ve
uzmanlığımızı Türkiye’de de şirketlerimizin hizmetine sunmaya
hazırız.”
Güç perakendecilerde
“Tüketici Ürünleri Sektörünün Küresel Güçleri” raporunda perakende
sektörünün son yıllarda artan gücüne de dikkat çekiliyor.
Perakendede son yıllarda yaşanan birleşme ve satın almalar, bu
sektördeki kuruluşları güçlendirdi. Tüketici ürünleri sektöründe
de, perakendeye paralel bir konsolidasyon süreci yaşanıyor, ancak
aynı düzeyde değil. Wal – Mart gibi çok güçlü perakende zincirleri
fiyatları belirlemek ve hangi ürünlerin satılacağına karar vermek
gibi konularda çok etkinler. Birçok büyük üretici firma
satışlarının %14 – 18’ini Wal – Mart mağazalarından
gerçekleştiriyor.
İndirimli satış sektöründeki bazı zincirlerin uzmanlaşmaya
yönelmeleri ve daha az ürün çeşidine odaklanmaları da tüketici
ürünü sektöründeki bir çok firmayı pazar bulmakta sıkıntıya
sokuyor.
Fiyatları düşük tutma baskısı sektörü zorluyor
Son yıllarda enflasyon oranlarının düşük olması, bir yandan
tüketicilerde ucuz fiyat beklentisini artırırken, bir yandan da
perakende gruplarını değerli ürünleri daha düşük fiyatlarla sağlama
çabasına sokuyor. Perakende mağazaları için üretilen özel markalı
ürünler ve yüksek indirimli satış mağazaları gibi gelişmeler
piyasadaki markaları zorlamaya başladı. Ayrıca yükselmekte olan
ekonomilerin üretimi artırmaları tüm dünyada girdi fiyatlarını
yükseltiyor. Tüketici ürünleri üreten firmalar, girdilerin
pahalılaştığı, ancak ürün fiyatlarının aynı oranda artırılamadığı
bir ortamda rekabet etmeye çalışıyorlar.
Hedef, yükselen ekonomilerin yoksul kesimlerine ulaşmak
Deloitte’un raporuna göre, son yıllarda tüketim harcamalarının
giderek artan bir bölümü Çin ve Hindistan gibi yükselmekte olan
ekonomilerde yapılıyor. Bu ülkelerde toplumun yoksul kesimlerinin
bile harcama gücü artıyor. Bu nedenle, tüketici ürünleri üretenler
gelecekle ilgili büyüme planlarında mutlaka bu kesimlere ulaşmanın
hesabını yapıyorlar. Hindistan’da fiyatı 2000 doların altında
otomobil üretme çalışmaları veya bilgisayar üreticilerinin piyasaya
200 dolarlık PC’ler sürme hazırlıkları, düşük fiyat baskısının yanı
sıra, bu ülkelerin yoksullarına ulaşma hedefinden de
kaynaklanıyor.