Liderlerin zoraki Konya randevusu
Abone olBaşbakan Erdoğan, Konya'da Şeb-i Arus törenlerine katıldı. Erdoğan, dünyaya Mevlana ile seslendi.
Demokratik açılım konusu çerçevesinde son günlerde birbirlerine
sert eleştirilerde bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP
Genel Başkanı Deniz Baykal, Mevlana'nın 736. Vuslat Yıl Dönümü
Uluslararası Etkinlikleri çerçevesinde Mevlana Kültür Merkezi'nde
gerçekleştirilen Şeb-i Arus (Düğün Gecesi) törenlerinde bir araya
geldi. Başbakan Erdoğan'dan yaklaşık 20 dakika sonra Kültür Bakanı
Ertuğrul Günay konuştuğu sırada salona giren Deniz Baykal, önce
Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Haris Sladziç ardından da Başbakan
Erdoğan ile tokalaştı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Burada (Konya) Mevlana'nın
hakikate, hakkaniyete, adalete çağıran, bunun için bir ney gibi
inleyen merhametli sesi duyulur. Biz, bizi ebediyete çağıran o sese
kulak vererek millet olduk, o sese gönül vererek çokluk içinde,
farklılık içinde birliğin ruhuna erdik'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Mevlana'nın 736. Vuslat Yıl
Dönümü Uluslararası Etkinlikleri çerçevesinde Mevlana
Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Şeb-i Arus törenine
katıldı.
Burada yaptığı konuşmaya, ''Mevlana Hazretlerinin aziz
gönüldaşları, sevgili kardeşlerim'' sözleriyle başlayan Erdoğan, bu
gecenin, Şeb-i Arus, yani vuslat gecesi olduğunu söyledi.
Bu gecenin, ''Hazreti Mevlana'nın Hakka yürüdüğü, ebedi
sevgiliye kavuştuğu gece olduğunu'' kaydeden Erdoğan,
şöyle konuştu:
''736 yıl sonra böyle manidar bir gecede, aşk diyarı Konya'da,
Hazreti Mevlana'nın manevi huzurunda olmanın heyecanını yaşıyoruz.
Sekiz asırdan beri görkemli nazarı bu topraklar üzerinde olan,
ışığı bu kubbeyi, Anadolu'yu ve Rumeli'yi aydınlatan Mevlana'yı ve
büyük mirasını hürmetle yad ediyoruz.
Bu müstesna gecede, gönlüyle burada olan bütün milletimizi, bütün
misafirlerimizi aşkla, sevgiyle selamlıyorum.
Bugün güzel bir tevafuku da yaşıyor, 736. Vuslat Yıl Dönümü'nü,
hicri yılbaşında, hicri 1431 yılının, Muharrem ayının ilk gününde
idrak ediyoruz. Yeni hicri yılı da kutluyor, tüm insanlığa barış ve
huzur getirmesini temenni ediyorum''
''O AYDINLIK İSTİKAMET BİZİM DE
İSTİKAMETİMİZDİR''
Alimlerin, ariflerin ve bilginlerin izini sürmenin, ebedi hakikatin
peşinden gitmek ve ebedi hakikatin izini sürmek olduğunu vurgulayan
Erdoğan, alimlerin, ezeli ve ebedi hakikatlerin ve hakikat
önderlerinin varisleri olduğunu dile getirdi ve onların,
kendilerine tabi olanları doğru menzile götüren, doğru yolun
kılavuzları olduklarını ifade etti.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Ne mutlu bize ki alimin mürekkebini şehidin kanı kadar aziz bilen
bir medeniyetin mensuplarıyız. Ne mutlu bize ki Mevlana'nın aşk
dolu, sevgi dolu gönlüyle aydınlattığı o yol bugün bizim de
yolumuzdur ve o aydınlık istikamet bizim de istikametimizdir.
O Mevlana ki yolunu ve kılavuzunu 'ben Hazreti Muhammedi
muhtarın ayağının tozuyum' diyerek belirlemiş, son
nefesine kadar bu istikamette yürümüş, muazzam eserleriyle bize de
o istikameti göstermiştir. Onun sevgiyle yoğrulmuş diline ve
anlayışına en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde olduğumuza dikkat
çekerek diyorum ki; her sene aralık ayında Şeb-i Arus
vesilesiyle Konya'ya geldiğimizde Hazreti Mevlana'nın manevi
ikliminde yüreğimiz aydınlanır, gönlümüz ferahlar. Çünkü
burada Mevlana'nın hakikate, hakkaniyete, adalete çağıran, bunun
için bir ney gibi inleyen merhametli sesi duyulur.
Biz, bizi ebediyete çağıran o sese kulak vererek millet olduk, o
sese gönül vererek çokluk içinde, farklılık içinde birliğin ruhuna
erdik. Kesrette vahdet buradan geçecektir. Biliyoruz ki Mevlana'nın
aşk mektebine tabi olanlar burada, yerlerin ve göklerin deveranına
katılır.
Burada, ruhlar bedenlerden yükselir, kanatlanır ve bütün kainatla,
bütün alemlerle birlikte sema eder. Burada en katı yürekler erir,
burada söz yerini manaya, ebedi ahenge, musikiye bırakır.
Ölümü, Şeb-i Arus, yani düğün gecesi olarak selamlayan Hazreti
Mevlana'nın manevi makamı önünde dünyanın geçici bir konak
olduğunu, bir gölgelik olduğunu yüreğimizde hissederiz ve
ruhlarımızın ötelere, sonsuzluğa iştiyakı artar.
Bu iklimi bugün de yaşadığımız için bir kez daha Allah'a
şükrediyoruz.''