Liderlerin mizah karnesi
Abone olDSP'li psikiyatri profesörü ile ünlü felsefeci Ahmet İnam, siyasi liderlerin mizah anlayışına not verdi. Değerlendirme sonuçları bir başka mizahi tabloyu ortaya koydu.
DSP eski Sivas Milletvekili psikiyatri profesörü Cengiz Güleç,
eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, eski Başbakanlar Bülent Ecevit
ve Mesut Yılmaz, eski SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’a mizah yetenekleri ve duyguları açısından
notlar verdi. Cengiz Güleç’le ODTÜ öğretim üyesi felsefeci Profesör
Ahmet İnam’ın, "Şen Profesörler" başlığıyla Hayvan dergisinde
yaptığı söyleşilerin bu ayki konusunu mizah oluşturdu. Güleç,
Freud’un ruhsal açıdan sağlıklı olmanın "çalışabilmek, sevebilmek
ve gülebilmek" şeklinde üç ölçütü olduğuna yönelik sözlerini
hatırlatarak, "Mizah duygusunun kaybolmasının bir patoloji
(hastalık) olduğunu" belirtti. Güleç, mizahtan rahatsızlık
duyanların "nörotik ve narsist insanlar" olduğunu ifade ederken,
"Mizah genelde zekayla ilintili gözükür ama bu aslında duygusal
dünyamızın mizaha açık oluşuyla ilgilidir. Olsa iyi ama yüksek zeka
işi değil, duygusal olgunlukla alakalı. Sadece kendi varlığından
haberdar insan mizah üretemediği gibi, yapılandan da anlamaz" dedi.
ECEVİT VE YILMAZ’A SIFIR Güleç, Ahmet İnam’ın eski bir milletvekili
ve psikiyatri profesörü olarak politikacıların mizah yeteneklerini
nasıl bulduğunu sorması üzerine liderleri şöyle tanımladı:
"Milletvekilliğim boyunca Ecevit’in mizah yeteneğine hiç şahit
olmadım. Oysa Erdal İnönü’de müthiş bir mizah duygusu vardı. Hem
kendine yapılan takılmalara açıktı, hem de kendisi sürekli mizah
üretirdi. Beğenmediğimiz Demirel’in bile mizaha karşı duygusal
motivasyonu Ecevit’ten iyidir. Demirel üzerine yapılanlar ciltler
doldurur, ciddi bir rahatsızlık duyduğunu görmedim. Beğenmediğimiz
Erbakan’ın bile belli bir mizah duygusu vardı." ERDOĞAN’IN MİZAHA
TAHAMMÜLÜ YOK Ahmet İnam’ın, "Benim 20 kedimin hiçbiri bu olaya
karışmadı. Ancak ’Tayyipler Alemi’ kapağını çok sevdim, ufak bir
Penguen logosu var ya, oradan bile bakıyordu Tayyip. Erdoğan’da ne
mizah duygusu var, ne de içgörü" sözleri üzerine Güleç, Erdoğan
için şunları söyledi: "Bir misyona gark olduğunda, o, zamanla bütün
varlığını sarmaya başlıyorsa, psikolojik açıdan benim ilgi alanıma
girmeye başlıyorsun demektir. En çok mizaha konu olabilecek
insanlar bunların arasından çıkar. Bütün dünyaya, ancak davasına
hizmet ölçüsünde değer veren bir adam, mizah üretemez. Hatta bir
aşamadan sonra yaptığı işin sorgulanamaz olduğunu da düşünmeye
başlar. Bu, despotluk geleneğine bağlanabilecek bir yaklaşım.
Benlik ihtiyacı, takdir edilme ihtiyacı çok yüksek bir insanın,
mizaha tahammülü olabilir mi? Erdoğan, ’Siz susun, ben bilirim bu
işleri’ diyor."