Lice olayları merkeze bağlantılı bir katliam
Abone olCHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Lice’de yaşanan olaylara ilişkin, "Orada üç beş tane asker G-3 tüfeğiyle barışçıl gösteri yapan ins...
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Lice’de yaşanan olaylara
ilişkin, "Orada üç beş tane asker G-3 tüfeğiyle barışçıl gösteri
yapan insanlara ateş açamaz. Hiç kimse bu riske giremez. Bunun
merkezi idareyle bağlantılı bir katliam olduğunu düşünüyorum"
dedi.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, TBMM’de bir basın
toplantısı düzenleyerek, Tunceli Hozat’taki fişleme iddialarıyla
ilgili açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı Muammer Güler’in CHP
Milletvekili Oktay Ekşi’nin soru önergesine verdiği cevapta Hozat
Kaymakamı Murat Eren, İlçe Jandarma Komutanı Fatih Hati, eski İlçe
Emniyet Amiri Oktay Kaygısız, polis memurları Harun Orhan, Oğuzhan
Sönmez, İnan Soylu ve Fırat Purtaş işlem yapılmayacağı yönündeki
açıklamalarını hatırlatan Aygün, bu açıklamayla polislerin
aklanmaya çalışıldığına vurgu yaptı.
Bakan Muammer Güler’in bu açıklamasının olayı soruşturan savcıyı
etkilemeye yönelik bir açıklama olduğunu iddia eden Aygün, "Bu bir
talimattır. Bakan her zamanki gibi yargıya talimat vermiştir"
şeklinde konuştu. Gezi Parkı olaylarının hükümete bir ders
verdiğini iddia eden Hüseyin Aygün, "Muammer Güler değil, Tayyip
Erdoğan bile bu ülkede kalıcı değil. Onların sonu yakın"
ifadelerini kullandı.
Hükümet için, "Milyonların sokakta gösterdiği direniş onları
götürür" diyen Aygün, "Artık Türkiye’de oyunun kuralları
değişmiştir. Herkes milyonların sokaktaki eylemine dikkat etmek
zorundadır" dedi.
Aygün ayrıca Gezi Parkı eylemlerinde görev yapan polise ikramiye
verilecek olmasını ise "Polislerin yargılanması lazım onlara
ikramiye verilmesi doğru değil" sözleriyle değerlendirdi.
"LİCE’DEKİ OLAY BANA GÖRE PLANLI"
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, bir soru üzerine Lice’de
yaşanan gerginliği ve hükümetin bu gerginliği uyuşturucu konusuna
bağlamasını değerlendirdi. Aygün şunları söyledi:
"Ben prokotif yetkili açıklamaları Başbakanın açıklamalarıyla
bağlantılı buluyorum. Dikkat ederseniz, önce ’birbirini vurmuşlar’
dedi Lice Kaymakam’ı, daha sonra mızrak çuvala sığmayınca bu kez de
uyuşturucu çeteleri gibi kamuoyunu bir kez daha aldatan saçma sapan
bir açıklama yapıldı. Ama onları boşverin, valinin ve kaymakamın
Türkiye’de hiçbir önemi yok, çünkü bütün kurumları Tayyip Erdoğan
yönetiyor.
Daha bir kaç gün evvel, Celalettin Can’a ’koruculuk kaldırılsın,
yüzde 10 barajı düşsün, Kürt sorunuyla ilgili temel taleplere,
mesela bölgeye karakol yapılmasın, sınıra yapılıyor ama içeri niye
yapılıyor’ şeklindeki son derece kabul edilebilir taleplere,
Başbakan tümüne ret yanıtı verdi. ’Biz sınıra da, içlere de karakol
yaparız, devletiz’ dedi. Barajla ilgili de ’biz geldiğimizde vardı,
istikrar için gerekiyor’ dedi. Dolayısıyla valinin ve Lice
kaymakamının açıklamaları Başbakan’ın Akil İnsanlar Heyetiyle
toplantısındaki tutumuyla son derece uyumlu. Hatta onu çok ileriye
vardırmış, vazife çıkarmış halidir. Bütün bu açıklamalar
Başbakan’ın tavrından, Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayatan
tavrından bağımsız değil.
Eğer barajı indirmiyorsanız Kürt sorunun nasıl çözeceksiniz? Bizim
barajın yüzde 3’e indirilmesi yönünde önergemiz var, kaç defa
reddettiler. Kürt sorunun büyük taleplerini tartışmıyorum bile;
anadilde eğitim vesaire... Barajı bile indirmeyen bir başbakan Kürt
sorunun nasıl çözecek. Ayrıca Lice’deki olay bana göre münferit
değil. Planlıdır olay, hükümetin izlediği yeni dönem
politikalarından bağımsız değil. Orada üç beş tane asker G-3
tüfeğiyle barışçıl gösteri yapan insanlara ateş açamaz. Hiç kimse
bu riske giremez. Bunun merkezi idareyle bağlantılı bir katliam
olduğunu düşünüyorum."
Hüseyin Aygün açıklamasının ardından ise esprili bir şekilde
Diyarbakır halkına selam gönderdi. Aygün, "Diyarbakır halkını da
’memleketine hoş geldin TOMA’ diye selamladığı için ben de buradan
selamlıyorum" dedi.
(İHA)