Libyalı isyancıların Kaddafi'ye karşı petrol silahı
Abone olMuammer Kaddafi yandaşlarına kaynak aktarabilmek için rezervlerini devreye alırken, isyancılar şimdiden geleceğin petrol ihalelerini şekillendirmeye çalışıyor.
Libya'da Şubat ayında Muammer Kaddafi yönetimine karşı ayaklanmanın başlamasından bu yana, ülkenin kuzeyi bir savaş alanına dönüştü ve Libya'nın en önemli gelir kaynağı olan petrolün üretimi büyük oranda yavaşladı.
Albay Muammer Kaddafi'nin halen elinde tuttuğu batıda iktidarını sürdürebilmek için destekçilerine kaynak sağlamak üzere nakit ve muhtemelen altın rezervlerine başvurduğu düşünülüyor.
Doğuda ise isyancılar nispeten daha zayıf görünüyor ve son
dönemdeki ilerlemelerini BM destekli uluslararası operasyonlara
borçlu.
Konumlarını ise petrol ihraç ederek güçlendirmek istiyorlar. Buradan sağlanabilecek milyarlarca dolar, gerekli malzeme ve silahın satın alınmasını sağlayıp, kendilerinin geleceğin hükümeti olma konumunu güçlendirebilir.
İsyancılar halihazırda günde 130 bin varil petrol üretebildiklerini; bunu önümüzdeki haftalarda 300 bin varile çıkarmak istediklerini belirtiyorlar. Söylediklerine göre, çatışmaların petrol tesislerine verdiği zarar da sınırlı düzeyde.
Ancak önlerinde hala büyük zorluklar var.
Uluslararası şirketler, petrol keşif ve sondaj haklarını ellerinde tutmakla beraber, çalışanlarını ülkeden çekti. Güvenli bir ortam sağlanmış değil ve Libya'nın petrol sektörü uluslararası yaptırımlara tabi.
İsyancılara destek
Albay Muammer Kaddafi, Batı'nın müdahalesini 'petrolü gasp etme çabası' olarak yorumluyor, Çin ve Hindistan'daki potansiyel alıcılar için nabız yokluyor.
Ayrıca, isyancılarla iş yapacak şirketleri dava etme tehdidinde bulunuyor.
İngiliz risk analiz şirketi Cross-Border Information'da risk analizinden sorumlu bir Libya uzmanı olan John Hamilton, isyancılar "altyapıları hazır; sahalarda, terminallerde adamları var; ne yaptıklarını bilen çok sayıda kişi var." diyor:
"Ancak onlar için mali yapının yerine oturmuş olması gerek. Bunu sağlamak için çalışıyorlar ama uluslararası işbirliğine ihtiyaç duyacaklar."
Bu işbirliğinin ilk işaretleri şimdiden ortaya çıktı.
ABD ve BM yetkilileri yaptırımların isyancıların yapacağı petrol satışlarını kapsamadığını söylüyor. Bununla birlikte, ABD isyancıların denetimindeki Arap - Körfez Petrol Şirketi'ni (Agoco) yaptırım listesine dahil etmiş durumda.
Katar da isyancılara petrol satışında yardımcı olmayı önerdi. Eurasia Group adlı danışmanlık şirketinden petrol analisti Greg Priddy'ye göre, ülke, mülkiyet hakları konusunda da sıkıntıların aşılmasında da katkıda bulunabilir.
Ancak Priddy, Libya'nın doğusunda sadece tüketim için günde 100 bin varil petrol gerektiğini; bu nedenle isyancıların ihracattan önemli tutarda gelir edinmeye başlamasının zaman alabileceğini söylüyor ve "Bu bir kaç ayda olacak bir şey değil" diyor.
Çatışmalar başlamadan önce, Libya günde 1,6 milyon varil petrol üretiyordu. Bu da dünya üretiminin yüzde 2'sine tekabül ediyordu. Bu petrolün yüzde 70'i doğudaki sahalardan geliyor.
Libya, Africa'nın en büyük ham petrol rezervlerine sahip. Avrupa'nın başlıca alıcısı olduğu Libya petrolü, hafif ve düşük sülfürlü içeriği dolayısıyla, özellikle tercih ediliyor.
Para ve altın
Ülkede yer yer akaryakıt sıkıntısı başgösterdi
Uluslararası Enerji Ajansı geçen ay ortalarında Libya petrol üretiminin akmayıp damlar hale geldiğini; piyasalara akışın aylarca bu düzeyde kalabileceğini kaydetti.
Petrole büyük oranda bel bağlayan bir ekonomi için satışlara yeniden başlanması, savaş uzayıp giderse, artan bir önem kazanacak.
Hamilton, "Benim şahsi görüşümü sorarsanız, Agoco'nun bağımsız şekilde iş yapmasını sağlamak, sadece stratejik değil, insani açıdan da kesinlikle şart; Libya halkının yaşamını sürdürmesi ve gerekli malzemelerin sağlanması için, ciddi bir kaynak ihtiyacı içinde." diyor.
"Bir anlamda Kaddafi gittiğinde, doğu, batının yardımına koşabilmeye hazır olmalı" diye ekliyor.
Muammer Kaddafi, şimdiye dek iktidardan ayrılacağına ilişkin bir işaret vermedi. Ancak onu yıpratmaya yönelik uluslararası plan, yurtdışında bulunan mal varlıkları ve nakde ulaşmasıyla, petrol gelirlerindeki devamlılığın önünün kesilmesini de kapsıyor.
Bunlar zaman alabilir. Çünkü Libya liderinin şimdi sırtını yasladığı büyük bir mali fon bulunduğu belirtiliyor.
Uluslararası Para Fonu IMF, Libya'nın elindeki altın rezervlerinin değerini 6 milyar dolar olarak tahmin ediyor. İsyancıların saflarına katılan, Libya'nın eski BM daimi temsilci yardımcısı İbrahim Dabbaşi de, likidite açısından daha pratik olan eldeki nakit rezervlerin, 10 milyarlarla ifade edilebileceğini söylüyor.
Dabbaşi, üst düzey Libyalı yetkililerin, 1990'larda, gemi konteynerleri içinde, ülkenin güneyine para ve altın nakledildiğine inandığını aktarıyor.
Dabbaşi, "Şimdi bu paraların, paralı askerlere ödeme yapmak, silah almak, savaşı finanse etmek için kullanıldığını biliyoruz." diyor.
Kaddafi'nin 'cömertliği'
Albay Kaddafi'nin bu fonları ne kadar zamanda tüketeceği belirsiz; ancak son dönemde kesenin ağzını iyice açtığı, cömertleştiği söylenebilir.
İsyanın başlarında hükümet her aileye 500 dinar (400 dolar) ödüyordu; memur maaşlarına da yüzde 150'yi bulan oranlarda zam yapılacağı ilan edildi.
Trablus'ta bazı Kaddafi yandaşlarına 17 bin dinara kadar para, yeni otomobil ve silah verildiği bildiriliyor.
Sayıları binlerle ifade edilen yabancı paralı askerlerin ise, mücadeleye girmek için 10 bin dolar, savaştıkları her gün için de bin dolara dek varan paralar aldığından söz ediliyor.
Libya Merkez Bankası, baskı altında olduğunun bir işareti olarak, eski tip büyük banknotları yeniden tedavüle soktu.
Ülkede yer yer akaryakıt sıkıntısı başgösterdiği de haber veriliyor. Ancak petrol uzmanı Greg Priddy'e göre, Azaviye rafinerisinin denetimi Kaddafi'nin elinde oldukça, askeri operasyonlar için yeterli yakıtı bulunacak.
Priddy, doğuda ise, isyancılar Ras Lanuf'taki diğer büyük rafineriyi ellerinde tutabildikleri sürece, onlar için de yeterli akaryakıtın temin edilebileceğine inanıyor.
Doğudaki Tobruk'tan bir isyancı, ellerinde yeterli petrol olduğunu doğruluyor ama, nakit ihtiyaçları bulunduğunu söylüyor. Bu kaynak, İngiliz yetkililerle İngiltere'de basılmış milyonlarca Libya dinarının kendilerine aktarılması için görüşmelerin sürdüğünü belirtiyor.
Her ne kadar Kaddafi, konumunu uzun vadede koruyabilecek gibi görünse de, uluslararası destek ve petrol satışı yapabilme beklentisi içindeki isyancılar, rüzgarı arkalarına aldıklarına inanıyor.
Kısa vadede başlıca umutları, Kaddafi rejiminin içeriden çökmesi.
Almanya Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Enstitüsü'nden Libya uzmanı Wolfram Lacher, stratejinin, üç unsurun bileşimi olması gerektiğine inanıyor.
Bunlar, "Şu anda uygulanan askeri baskı, yaptırımların etki göstermesi ve Kaddafi'nin çevresindekileri, teşvik sağlayarak ya da baskı uygulayarak isyancıların saflarına geçme, Kaddafi'yi terketme ya da ülkeden ayrılma konusunda ikna etmek."
Lacher, "Kaddafi'nin kısa vadede sonunun gelmesi için öngörebildiğim tek gerçekçi senaryo bu" diyor.