Libya'dan sonra sırada Suriye mi var?

Suriye’nin İsrail sınırına yakın Dera kentinde beş gündür süren 7 kişinin ölümüne yol açan protestoların faturası bölge valisine kesildi. Bölge valisi görevden alınırken Batı basınında Tunus, Mısır ve Libya’dan sonra “Sırada Suriye mi var” şeklinde yazılar çıkıyor.

Dera kentinde duvarlara özgürlükçü sloganlar yazan 15 gencin tutuklanmasını protesto amacıyla başlayan beş gündür süren protestolarda çıkan çatışmalarda 7 kişinin ölmesiyle ilgili olarak vali görevden alındı.

Başkent Şam’ın 100 km güneyindeki Dera’dan aktivistler, “Yaklaşık bin kadar kişi Ömer Camisi’nin etrafında toplanarak rejim karşıtı slogan attı. İnsanlar, canlı bir kalkan oluşturarak polisin ilerlemesine izin vermedi” dedi. Fransız haber ajansı AFP için çalışan bir fotoğrafçıyla kameramanın Dera’da sorgulanıp, polisten kötü muamele gördüğü belirtildi.

Kuraklık yüzünden göç alan, işsiz sayısının yüksek olduğu Dera’daki gerginlik dünyadan da merakla izleniyor. Buradaki kıvılcımın 48 yıldır Suriye’yi olağanüstü halle yöneten Esad rejiminin sonunu getirip getirmeyeceği tartışılıyor. İngiliz The Guardian Gazetesi’nde David Hirst imzasıyla çıkan bir yazıda Batı karşıtı Esad rejiminin de devrimlerden muaf olamayacağı fikri ele alındı. Makalede, “Esad’ın oynadığı vatanseverlik Suriye halkının çok azını ilgilendiriyor. Esad kişi olarak daha popüler olabilir. Ancak aile üyelerinin başında bulunduğu baskı aygıtı, Mısır’da Mübarek’in ya da Tunus’ta Bin Ali’nin elindekinden de acımasız. Ayrıca Esad ailesi en az Mübrekler kadar yolsuzluğa bulaşmış durumda. Nitekim Dera’da hedef alınan yerlerden biri Esad’ın kuzenlerinden olan Rami Makluf’un sahibi olduğu telekom şirketinin şubesiydi.

AB'DEN ŞAM'A KINAMA

Avrupa Birliği, Suriye’nin güneyinde “barışçıl gösterilerin sert bir şekilde bastırılmasının kabul edilemeyeceği”ni belirterek Şam’ı kınadı. Suriye İnsan Hakları Gözlemcisi isimli grup ise ülkenin özgürlük ve yolsuzluğa karşı yürütülen gösterilere liderlik ettiği gerekçesiyle Loay Hüseyin’in tutuklandığını açıkladı.