Libya'da Türk soylulara karşı katliam var!

Libya Kalkınma ve Kurumsal Gelişim İdaresi Başkanı Mustafa El Sagezli, Hafter'in ülkede Türk soylulara karşı etnik temizlik yaptığını söyledi. Hafter'in Mısır başta olmak üzere Türkiye karşıtı bazı ülkelerden destek aldığını belirten Sagezli, Akdeniz'de bir kez daha tarihin tekerrür ettiğini ifade etti.

Mustafa El Sagezli, İnternethaber'in sorularını cevapladı. Libya'da bağımsız ve hürriyet aşkıyla devrim yapıldığını, bağımsız ve adil seçimler sonucunda ülkenin yeniden inşa edilmeye başlandığını anlatan Sagezli, Sisi'nin desteğiyle yeni bir diktatörlük kurulmaya çalışıldığını ifade etti. 

İşte Sagezli'nin açıklamalarından bazı satır başları:

"2014’ten 2018’e kadar devam eden iç savaş, ülkeyi mahvetti. Bingazi ve Derne büyük yaralar aldı. Ulusal Libya Mutabakat Hükümeti, bu anlamda ülkedeki yaraları sarmak için büyük çaba sarf etti. Ülkedeki huzurun tetikçisi Hafter'in meşru hükümete karşı başlattığı bu darbe girişimini kabul etmek mümkün değil. Libya'da tüm uzlaşma arayışları da yine bizzat Hafter'in organizasyonuyla ne yazık ki heba edildi.

Hafter’den bu desteği nereden alıyor?

Hafter'in en büyük destekçisi Mısır, Arap Birleşik Emirleri ve Fransa. Libya'da bir anlamda vesayet savaşları yaşanıyor. Rusya'dan gelen paralı asker grubu Wagner'i bile sahada görebilirsiniz. Bu üç ülkenin, mevcut hükümetin meşruluğunu kabul etseler bile Hafter'e askeri destek verdiğini görüyoruz.

Hafter, meşru olmayan yollardan petrol satışı yapıyor. Kontrolündeki bölgelerden zorla vergi topluyor. Ne kadar acı ki meşru olmasa da Libya'ya ait dondurulmuş paralar, tüm uluslararası kararlara rağmen Hafter'e aktarılıyor.

Libya'da etnik temizlik yapılıyor

Biliyorsunuz Libya'da Türk asıllı bir nüfus var ve bu toplam nüfusun yüzde 15'ini temsil ediyor. Bu rakam yaklaşık 1 milyon! Bu nüfus Libya'nın bir parçası ve asli unsuru olduğu unutulmamalı.

Türk kamuoyunun dikkatinden kaçmış olabileceği için söylüyorum. Libya'da Türk asıllı nüfusa yönelik Birleşik Arap Emirlikleri'nin de desteğiyle büyük bir etnik temizlik başlatıldı. Hafter'in operasyonlarına bakarsanız bunu açıkça görebilirsiniz. Bu anlamda meşru hükümetin Türkiye'nin hem siyasi hem de askeri desteğine ihtiyacı var. 

Tarihi bağlar unutulmamalı

Türk ve Libya halkı arasında çok derin bağlar var. Bu tarihi bağlar 1551 Haçlı seferlerine kadar dayanır. Libya'yı işgalden Osmanlı kurtarmıştır. Yine 1911’de İtalya, Libya'yı işgal etmeye kalkınca Mustafa Kemal gibi Kurtuluş Savaşı'nın en önemli isimlerini bölgeye gönderdi. 1911-1912 serelerinde bu subaylar hem askeri eğitim verdi hem de silah yardımı yaptı. Onlarla birlikte savaştılar. Hatta biliyorsunuz Mustafa Kemal Atatürk Derne'de yaralandı.

En büyük katılım Libya'dan

Birinci Dünya Savaşı'nda Halife'nin ilan ettiği cihata en büyük katılım Libya’dan oldu. Osmanlı subaylarıyla birlikte Anadolu'nun düşman işgalinden kurtarılması için tekrar savaştılar. Trablusgarp ve Misrata Osmanlı'nın en son çekildiği şehirlerdir. 

"Tarih tekerrürden ibaret"

Şimdi gündemde Libya ve Türkiye arasında özellikle Akdeniz Bölgesi'nde ortak çıkarları var. Bu anlaşmanın Libya tarafı, Trablusgarp'taki resmi Ulusal Mutabakat Hükümeti'dir. Karşı blokta Hafter, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail var. Tarih tekerrürden ibaret. Libya üzerinden Türk'e ve Türk dostluğuna karşı yine kirli bir ittifak kuruldu. Meseleye bu açıdan bakıldığında kimin neden bu anlaşmaya karşı çıktığı da daha net anlaşılıyor."