Libya operasyonu nerelerde tıkanıyor?
Abone olLibya'daki uluslararası operasyon, komuta yapısı ve hedefleri ile ilgili anlaşmazlıklarla eş zamanlı olarak ilerliyor.
Libya'daki uluslararası operasyon devam ediyor, ancak müdahalenin kapsamı ve komuta yapısı konusunda bir fikir birliğine varılmış değil.
İlk ayrışma noktası, operasyonun komutası kimde olmalı üzerine ve NATO'da devam eden tartışmalar da büyük ölçüde bu ayrışmadan kaynaklanıyor.
Mevcut durumda, Birleşmiş Milletler müttefiklerinin operasyonunu
İngiltere ve Fransa ile işbirliği içerisinde Amerika Birleşik
Devletleri yürütüyor.
Ancak İngiliz ve Amerikan basınındaki genel kanı, Washington'ın kendisini istemediği bir savaşın içerisinde bulduğu yönünde.
O yüzden de ABD, operasyonun komutasının NATO'ya geçmesini istiyor.
İngiltere de artık aynı şeyi istediğini söylüyor.
İngiltere'nin bu isteği ülkedeki havanın değiştiğine işaret ediyor.
Uçuşa kapalı hava sahası önerisinin Birleşmiş Milletlere getirilmesinden uygulamasına kadar olan sürede öne çıkan ülkelerdendi İngiltere.
Fakat İngiliz basını uzun süredir Başbakan Cameron'u, Libya operasyonuna halk ve muhalefetin verdiği desteğin sınırları konusunda uyarıyor.
Operasyonun komutasının NATO'ya geçmesine itiraz eden ülkeler ise Türkiye, Fransa ve Almanya.
NATO komutasına getirilen somut itirazlar neler?
Uluslararası operasyon tartışmalarının başında başbakan Erdoğan Libya'ya müdahale edilmesine çok sert karşı çıkmıştı.
Ancak bu karşı çıkış, koşullu bir kabule dönüşmüşe benziyor.
Türkiye'nin itirazının nedenleriyle ilgili öne çıkan farklı yorumlar var.
Financial Times, Türkiye'nin NATO içerisindeki rolü ile bölgesel güç olma hevesi arasında denge kurmakta zorlandığını yazıyor.
Gazeteye göre, Türkiye kamuoyunun harekatı Batı'nın petrol için giriştiği bir adım olarak algılaması da etkili.
Bir diğer yorum ise, itirazların Fransa ile restleşme boyutuna odaklanıyor.
Guardian gazetesi iki ülke arasındaki gergin ilişkinin Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine Sarkozy tarafından yapılan itiraza dayandığına dikkat çekiyor.
Türkiye'nin gemi katkısı ne anlama geliyor?
Ancak Türkiye şimdi, operasyona beş gemi ve bir denizaltı ile katkı yapacağını açıkladı.
Bu gelişmenin anlamını BBC Türkçe için Kadir Has Üniversitesi'nden Uluslararası İlişkiler uzmanı Soli Özel değerlendirdi.
Özel, Türkiye'nin gönderdiği kuvvet için, "bir boy gösterme hamlesi olarak görülebilir" diyor.
"Sonuç olarak Türkiye, Libya'daki gelişmeler karşısında kendisini devre dışı bırakacak bir konumda kalmak istemediğini bu denli yüksek bir güç göndererek göstermekte" diye ekliyor Özel.
Özel, Türkiye'nin operasyonun NATO'ya devredilmesi konusuna da artık daha az karşı çıkacağını düşündüğünü söylüyor, ancak NATO tartışmaları henüz sonuçlanmış değil.
Independent gazetesine göre, Fransa'nın itirazının konuşulmayan nedeni Sarkozy'nin harekatın önderliğini yaparak iç politikadaki konumunu güçlendirmek istemesi.
Almanya'da dahil olmak üzere, üç ülkenin dile getirdiği ortak kaygı ise, NATO komutasında gerçekleştirilecek bir harekatın Arap ülkelerinin tepkisine yol açacağı.
Soli Özel, operasyonun sonucunda ülkeye gönderilecek bir barış gücünün büyük ölçüde Arap ülkelerinden oluşacağını, ABD ve Batı ittifakının Libya'ya gönderilecek kara kuvvetleriyle akıllara Irak'ta yaşananları getirmeyi istemeyeceğini söylüyor.
O halde Arap ülkelerinin dahil edileceği bir model düşünülemez mi?
Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe, ülkesinin meclisinde yaptığı konuşmada böyle bir modelden bahsetti.
Bu modele göre, operasyonun gün be gün gerçekleştirilmesi NATO'nun komutasına veriliyor.
Fakat operasyonun geleceği, yani alacağı yön, müttefik ülkeler ve Arap Birliği'nden üyelerin bir araya geldiği bir komite tarafından belirleniyor.
Bu komuta modeline henüz Arap ülkelerinden bir yanıt gelmiş değil.
Komutanın kime verileceğine karar verilirse, operasyonla ilgili sıkışma çözülecek mi?
Operasyonla ilgili diğer sıkışma noktası, müdahalenin içeriği.
Birleşmiş Milletler'in 1973 sayılı kararının kullandığı dilin belirsizliği başından beri çeşitli grupları kaygılandırıyor.
Kararda sivilleri korumak için gerekli tüm adımların atılması onaylanıyor, müdahaleye işgalci güçlerin dahil olması ise yasaklanıyor.
Ancak bu yasağın kara kuvvetleri seçeneğini tamamen devre dışı bırakıp bırakmadığı hala tartışılıyor.
İngiltere'de muhalefetin iktidardan başından beri beklediği güvencelerden biri ülkenin kara kuvvetlerinin Libya operasyonunda kullanılmayacağı sözü.
Ancak Independent gazetesinin de 23 Mart'ta yazdığı gibi, Savunma Bakanı Liam Fox henüz bu olasılığı açıkça reddetmedi.
Uçuşa kapalı hava sahasına önce destek veren Arap Birliği de operasyonların ikinci günü müdahalenin sınırları aştığını söylemişti.
BBC'ye konuşan emekli Amerikan Hava Kuvvetleri Komutanı Sam Gardiner da operasyonların içeriğiyle ilgili fikir ayrılıklarına dikkat çekiyor.
Gardiner, "Londra'daki bakanlarla konuştuğumda, Birleşmiş Milletler kararının sınırlarının işgalci kuvvetler için geçerli olduğunu, kara kuvvetleriyle ilgili olmadığını söyleyenler bile oluyor" diyor.
Birleşmiş Milletler kararının belirlediği hedef sivilleri korumak.
Ancak karara destek veren çoğu ülke Kaddafi'nin gitmesini istediklerini açıkladı.
Uluslararası operasyonun içeriği ve komutasıyla ilgili eşzamanlı ilerleyen tartışma ve belirsizliklerin doğurduğu bir soru da komutanın kime geçeceğinin operasyonun kapsamı konusunda bir fark yaratıp yaratmayacağı.
Operasyonun geleceği ne olabilir?
NATO'daki tartışmaların bir süre daha devam edeceği anlaşılıyor.
NATO sözcüsü Oana Lungesco yaptığı açıklamada, NATO üyesi ülkelerin Libya'daki silah ambargosunun uygulanması için bir operasyon başlatılmasında mutabık kaldığını söylüyor.
Operasyonun komutasının devri ise tartışılmaya devam ediyor.
BBC'nin sahadaki muhabiri Nick Childs Libya'da değişen duruma dikkat çekiyor:
Childs, "Libya'nın üçüncü büyük şehri olan ve isyancıların kontrolündeki Misrata'da artan şiddete de gittikçe daha fazla odaklanılıyor" diyor.
Childs, "Amerikan ordusunun bir komutanı, müttefik güçlerin Misrata için seçenekleri değerlendirdiğini kabul etti. Şehrin etrafındaki hükümet binalarına yapılan saldırılar da operasyonlarda yeni bir döneme girildiğine işaret edebilir" diye de ekliyor.