'Libor uyarısını her hafta yapıyorduk'
Abone olBarclays bankasının bankalararası faiz oranını manipüle etmesiyle ilgili BBC'ye konuşan bir kaynak, 2008 yılında yetkilileri hemen her hafta uyardıklarını söyledi.
Dünya genelinde bankalararası borçlanma işlemlerinde kullanılan Libor'un maniple edildiği şüpheleri konusunda İngiltere Bankacılar Birliği'nin 2008 yılında hemen her hafta uyarıldığı ortaya çıktı.
Thomson Reuters kuruluşunda Libor verilerini derlemekten sorumlu ekibin eski bir üyesi, Bankacılar Birliği'nin (BBA) üst düzey yöneticilerine sundukları raporlarda Libor belirleme sürecinin parçası olan bir dizi bankanın makul görünmeyen oranlar bildirdiğinin altını çizdiğini söyledi.
BBA bu raporların bir usulsüzlük yapıldığı konusunda uyarı olarak kabul edilemeyeceğini savundu.
İş dünyasına veri ve bilgi hizmeti sağlayan Thomson Reuters'ın altı kişilik bir ekibi her gün, BBA adına bir dizi bankanın mali piyasalarda ne kadar maliyetle borçlandığına dair tahminleri üzerinden farklı vadeler için çeşitli Libor oranlarını hesaplıyordu.
En yüksek ve en düşük oranlar çıkarıldıktan sonra, geri kalanların ortalaması yayınlanıyordu.
Londra bankalararası borçlanma oranı Libor, daha sonra konut kredilerinden kredi kartlarına çok geniş bir alanda banka ürünlerinin fiyatlandırılmasında ölçüt olarak kullanılıyor.
Hesaplar hakkında hazırlanan raporlarsa, o dönemde BBA'nın Libor sorumlusu olan John Ewan'a aktarılıyordu.
Adını açıklamak istemeyen eski ekip üyesi Ewan'a kaygılarını ilettiklerini, "tuhaflıkların" ayrıntılarını haftanın sonunda bildirdiklerini, bir kaç ayda bir de "bu bankaların bazılarında bir sorun var" dedikleri daha kapsamlı bir rapor gönderdiklerini belirtti.
Olağandışı beyanlarda bulunulduğuna ilişkin işaretlerin giderek daha sık hale geldiğini belirten bu kaynağa göre Ewan, Libor ekibine bu konuya eğileceğini söyledi.
Libor hesaplama sorumlusu kaynak "Hiç bir şey yapmadığını söylemiyorum. Durumu not etti, bazı şeyler yapıldı ama BBA o dönemde fazla etkin değildi" dedi.
2008 yılında mali krizin en kötü günlerinde hem İngiltere, hem ABD'deki yetkililer Libor belirleme sürecinin anlamsız hale gelmeye başladığından kaygılanıyordu.
Barclays ilk hedef oldu
Liborda manipülasyon yapıldığı bilgisi kamuoyunun gündemine geçen ay gelmiş, Barclays bankası Atlas Okyanusu'nun her iki yakasındaki denetleyiciler tarafından 290 milyon sterlin (452 milyon dolar) para cezasına çarptırılmıştı.
BBC'ye konuşan kaynak, özellikle 2008'de bankaların birbirinden farklı oranlar vermesi nedeniyle oranın planlandığı gibi 11.00'de yayınlanamaz hale geldiğini, bankalara telefon edip verilerin neden bu şekilde olduğunu, beyanlarını gözden geçirmek isteyip istemediklerini sordukları için yayın saatinin 12.00'ye doğru kaymaya başladığını anlattı.
Bu görevli o dönem veri aldıkları 16 bankada bu işlemlerle ilgilenen 150 -160 kişilik bir ekip olduğunu, bunların yarısının da günlük işlemlerden sorumlu olduğunu belirtti.
Kaynağa göre, bir şeylerin tuhaf gittiğini bankaların simsarları da farketmeye başlayınca, sık sık diğer simsarlardan kendilerine telefon açılıp başka bankaların Libor bildirimleri hakkında sorular yöneltilmeye başlandı.
Şimdiye dek skandalın Barclays üzerinde odaklanıyordu. Ancak çok sayıda başka banka hakkında da uluslararası soruşturmalar sürüyor.
Yetkilierin doğru yolda olduğunu belirten bu eski Libor hesap sorumlusu, kendisini şaşırtanın sorunların ancak dört yılda ortaya çıkmış olması olduğunu söylüyor.
"Niye bu kadar uzun sürdüğünü anlamıyorum" diyor.
Bu açıklama ardından BBA kendilerine bazı kaygıların iletildiğini doğruladı.
"Süreç dahilinde Thomson Reuters normal tolerans düzeyinin dışında kalan oranları sorgulamaktadır" dedi. BBA'nın o dönemde oranlarda maniplüasyon yapıldığını bilmediğini kaydeden sözcü ancak genel tablo karşısında 2008'de bir istişare süreci başlattıklarını belirtti.
Eski Libor hesap uzmanı ise BBA'nın etkisiz kaldığını düşünüyor. "Ne olduğunu anlayıp ortalığı ayağa kaldırıyor olmalıydılar. Ama kimse kalkıp 'bu yanlıştır' demedi." diyor.
Geithner'e tepki
Libor skandalı konusunda ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner de dün Temsilciler Meclisi'ne bilgi verdi.
Geithner Amerikalı denetleyicilere yönelen eleştirileri yanıtlarken, bu konudaki tepkilere Londra'daki denetleyicileri adres göstermeye çalıştı.
Geithner, 2008'de bir sorun olduğunu farkettiklerinde gerekli adımları attıklarını savundu; o dönemde Merkez Bankası'nın New York kolunun başkanı olarak, İngiltere Merkez Bankası Başkanı'na yapılması gerekenlerle ilgili bir tavsiyeler listesi sunduğunu kaydetti.
Geithner "Biz kaygılarımızı dikkatlerine sunduk ve bu noktada da işleri düzeltme sorumluluğunun onlara ait olacağını düşündük- ki hala da buna inanıyorum." diye konuştu.
Bazı Kongre üyeleri ise Geithner'e kendisinin dört yıldır hazine bakanı olduğunu hatırlatarak, neden bu süre içinde karşılarına çıkıp çözümleri ortaya sermediğini sorguladı.
Kayıtlar, Geithner başkanlığındaki New York Merkez Bankası'na bankaların Libor konusunda yanlış beyanda bulunduğunun açıkça bildirildiğini gösteriyor.
Geithner buna karşılık İngiltere Merkez Bankası'na Liboru belirleyen kurulu genişletme ve işlem sürecini şeffaflaştırma tavsiyesinde bulunmuş.
Halihazırda Libor oranları, üçü ABD'den, toplam 18 bankanın verileri ile oluşturuluyor.