Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Başlık edebi dille yapılmış bir benzetme değil.
Bir gerçeği anlatıyor.
Dün bir haftalığına New York”a geldim.
Daha havaalanına adımı attığım an beni şaşırtan bir atmosferle
karşılaştım.
Manzara değil, atmosfer diyorum çünkü karşılaştığım şey bir
atmosferdi.
Dün, Türkiye”deki gözaltılardan da bildiğiniz gibi bütün dünyada
“LGBT Pride Day”i idi..”
Gerçi artık LGBT kavramının yanına başka harfler de eklendi ama
eksik yazarım diye kısaltılmış halini kullanmıyorum.
Daha önce Londra”da Hyde Park”da bir yaz konserine gittiğimde
oradaki Gay Prix’de günün rastlamıştı. Büyük bir yürüyüş vardı.
Ama dün New York”da gördüğüm bunu aşan bir şeydi.
Gay Pride günü olmaktan çıkıp bayram haline
geldi
Gay Pride, bir gün olmaktan çıkmış, neredeyse ulusal bir bayrama
dönüşmüştü.
Ayrıca LGBT haftası haline getirilmişti.
Dikkatimi çeken bir başka şey de, “İyi bayramlar” ” der gibi her
yere “Happy Pride day” cümleleri yazılmış.
Tabii New York”un güçlü bir demokrat şehir olduğunu da
unutmamalı.
Beşinci Cadde”de bir otelde kalıyordum.
Akşam üzerin caddeye çıkıp yürümeye başlayınca kendimi bir
festivalde buldum.
Yol boyunca rastladığım insanların küçümsenmeyecek bir bölümünde
LGBT renklerinden yapılmış giysiler vardı.
Bazı kişiler LGBT toplumu üyeleri için “Üçüncü cinsiyet” kavramını
kullanıyordu ama benim gördüğüm şey, “Cinsiyetler üstü” bir
karnaval gibiydi.
Hiş kuşkusuz caddede yürüyenlerin çok büyük çoğunluğu LGBT
toplumundan insanlar değildi.
Ancak insanda, onların da bu bayramı kutladıkları hissi
alıyordunuz.
Bu akşamüstü yürüyüşünde beni şaşırtan epey manzara ile
karşılaştım.
Size bunları da anlatayım.
Pandemi sonrası sadece Covid maskeleri
atılmamış
Bu yılki LGBT günü, pandemiden sonraki ilk maskesiz,
kutlamaydı.
O nedenle bu özel gün maskesiz hayatın kutlamasına dönüşmüş.
Ve sadece yüzlerdeki maskeler değil, sanki bundan istifade bütün
maskeler atılmış.
O nedenle neredeyse bütün şehir toplumun bir kesimine ait bu özel
günü şehrin kollektif bir bayramına çevirmiş sanki.
Kamuya ait halk kütüphanesinin üzerindeki devasa LGBT
bayrağı
İlk şaşkınlığım caddenin üzerindeki dev tarihi binanın üzerindeki
dev LGBT Bayrağı oluyor.
Ayrıca binanın merdivenlerinin girişindeki büyük pano tamamen LGBT
renklerine boşanmış.
Burada kamuya ait halk kütüphanesi.
Yani kamusal bina.
Ama sonra aklıma geçmişte İstanbul”daki ABD Başkonsolosluğu
binasına asılan LGBT bayrakları geliyor.
Zara, Banana Republic H&M, Sax Fifth Avenue
vitrinleri
Beşinci Cadde dünyaca ünlü markaların
caddesi.
Bu cadde üzerinde Türkiye”de de şubesi olan bir çok markanın büyük
mağazaları var.
Görebildiğim bu mağazaların neredeyse tamamı vitrinlerini LGBT
renklerine boyamışlar ve o temalı ürünler yerleştirmişlerdi.
Sax Fifth Avenue beşinci caddeye bakan vitrinlerinin tamamını LGBT
renklerine boyamıştı.
H&M mağazası da böyleydi.
Pazar akşamı mağazalar kapandığında bile vitrinler ışıl ışıl
yanıyordu.
Vitrinlerin üzerindeki yazılarda neler
okudum
Zara mağazasının vitrininde şu yazıyordu:
“Sınırları aşmak ve vizyonlar LGBTQ sanatını keşfetmek…”
Bir başka büyük mağazanın üzerinde şu yazıyı okudum:
“Hayatı kendi renklerinizle yaşayın…”
Ama beni asıl şaşırtan mağazayı sonradan gördüm…
LGBT renkleriyle boyanmış bir Lego oyuncakçısı size ne
der
Beni asıl şaşırtan caddenin üzerindeki dev Lego mağazasıydı.
Lego özellikle Pandemi sırasında iş hacmini çok büyüten bir
marka.
Artık dünyanın en ünlü eğlence şirketleri, mesela Disney ile
işbirliği yapıyor.
Ve artık bir çocuk zeka ve tasarım oyunu olmaktan çıkıp, büyüklerin
de boş zaman oyuncağı haline geldi.
Mağazanın vitrininde Lego parçacıklarında inşa edilmiş büyük bir
Empire State Building binası vardı.
Bina aşağıdan yukarı LGBT renkleri ile boyanmıştı.
Mağazanın içindeki ana salonun ortasında yine logolardan yapılmış
devasa bir ağaç da aynı renklerdeki Lego parçaları ile
yapılmıştı.
Yani insan o vitrine bakınca içinden şu cümle geçmiyor değil:
“Arkadaş Lego bile…”
LGBT renklerinden oluşan kırmızı halı üzerinde
yürümek
Şehrin herhalde en coşkulu yeri Beşinci Caddeye açılan ünlü
Promenade meydanı ve onun sonundaki paten sahasıydı.
Beşinci Cadde”en aşağıdaki paten sahasının bulunduğu alana kadar
uzanan 100 metreye yakın yolun iki tarafına baştan sona LGBT
renklerinden oluşan bir halı serilmişti.
Yani kırmızı halı üzerinde gibi yürüyüp paten sahan çocukların
bulunduğu alana geliyordunuz.
Paten alanının etrafı tamamen LGBT bayrakları ile donanmıştı.
Paten yapan çocuklar için yüksek çölümle harika ritmik müzikler
çalıyordu.
Bayraklar sanki şehire çok büyük bir devlet başkanı gelmiş gibi his
veriyordu.
Amerikan kartalı artık bir LGBT mensubu mu
Dikkatimi çeken şeylerden biri de Gay mensupları tarafından yapılan
bir Instagram paylaşımı oldu.
LGBT renkleri ile çizilmiş bir “Amerikan Kartalı”yatı” bu.
Amerikan Kartalı, devletin resmi sembolü.
Devlet mühürlerinin üzerinde de var.
Amerika ilginç bir toplum.
Hippilik 1970”li yıllarda Amerikan bayrağından külot
yapmışlardı.
LGBT mensupları da devletin sembolü kartalı kendi renklerine
boyuyorlar.
Bu iki Amerika nasıl bir arada
yaşayabiliyor
Promenade meydanında otururken aklıma 1970”de Paris”e gittiğimde
seyrettiğim ilk filmlerden biri olan Easy Rider geldi.
Filmin ikisi Hippi, üç kahramanı taşralı faşist redneckler
tarafından öldürülüyordu.
Bir yanda 1969 yılında Easy Rider filminde tanıdığımız, faşist,
uzun saçlı erkek, Gay düşmanı Redneck Amerika…
Bir yanda alabildiğine liberal, demokrat insanların ülkesi…
Bir yanda 21”inci Yüzyılda dini nedenlerle kürtajı yasaklayan
muhafazakar eyaletler, öte yanda LGBT gününü ulusal bayrama çeviren
eyaletler.
Dün burada Eyalet sistemi nedir, çok daha iyi anladım.
Dün, tekrar akademi yıllarıma döndüm.
Sosyolog tarafım, gazeteciliğimin üzerine çıktı.
O gözle görebildiğim şeyler bunlardı…
Sancılı ama ilginç bir 21”inci Yüzyıla hazır olalım.