'Lezbiyenler, biseksüeller ve translar Demirtaş'a oy verdi'!
Abone olBülent Arınç, HDP'nin yüzde 10 barajına gösterdiği tepkiyi eleştirirken Selahattin Demirtaş'ın gay ve lezbiyenlerden oy aldığını iddia etti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Farklı temsil gruplarının oyunu almıştır HDP. Yani lezbiyenler, biseksüeller, translar da dahil olmak üzere, Türkiye’de ben herhangi bir partide temsil imkanı bulamıyorum diyen farklı seçmen gruplarının oylarını da almıştır." diye konuştu.
AKP Bursa il binasında basın toplantısı düzenleyen Arınç, 10 Ocak Cumartesi günü yapılacak Bursa il kongresi için il başkanı Cemalettin Torun’un adaylığını açıkladı. Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Arınç, HDP’nin bağımsız adaylarla seçime girmeyeceği, barajın altında kalmaları durumunda ortalığın karışacağı yönünde açıklamalarda bulunmaları konusundaki soruyu cevapladı. Arınç, "Demirtaş ve HDP konusu şudur; bu parti bugüne kadar yüzde 10 barajını kendileri için tehlike olarak görmüş ve bağımsız adaylarla seçime girmişlerdir. Bağımsız adaylar bazen sayısı 7-8 olmuş, bazen 28 olmuş, bazen 30 olmuş. Sonra bir araya gelip partilerini temsil edebiliyorlar. Bu da bir yöntemdir. Şimdi görüyoruz ki yüzde 9 cumhurbaşkanlığı adaylığında oy alan sayın Demirtaş, yüzde 10’luk barajını aşabileceğini düşünerek ‘biz bu seçimlere parti olarak gireceğiz’ diyorlar. Aslında bunu alkışlamamak mümkün değil. Bunu taktir etmek lazım, bu bir cesaret işi, bu bir iddia işidir, bunu eleştirmek mümkün değil. Ancak o akşam televizyonda gazeteci Nazlı hanımın bana sorduğu soru, işin kötü tarafıyla ilgili o da nedir. Demirtaş veya HDP’liler bir yerde demişler ki, ‘biz parti olarak seçime girer yüzde 10 barajını aşamazsak bizim milletvekili çıkaramamamız halinde Türkiye karışır, çözüm süreci tehlikeye girer, bu PKK’nın işine yarar’ demiş." ifadelerini kullandı.
"DİYELİM Kİ KAZANAMADINIZ, NİYE BİZİ DAĞA ÇIKMAKLA TEHDİT EDİYORSUNUZ?"
"Beyefendi bizi tehdit ediyor" diyen Arınç, şöyle devam etti: "Diyor ki, ben parti olarak gireceğim, ama yüzde 10’u alamazsam gerisini siz düşünün diyor. Ortalığı yakar yıkarız diyor. Bunu kabul etmeniz mümkün mü, kabul edemeyiz. Bir parti iddiası varsa seçimlere girer ve sonucuna katlanır. Yüzde 10’u aşarsanız size selam duyarız, belki çıkardığınız milletvekili sayısı 40-50’yi bulabilir. Ama aşamazsanız o bizim sorunumuz değil. Siz baskı ile tehditle, şantajla o bölgeden oy alıyor, bağımsız adayları adrese teslim çıkartıyorsunuz. Parti olarak da bunu yapabileceğinizi düşündüğümüze göre, seçime girer sonucuna razı olursunuz. Diyelim ki kazanamadınız, e niye bizi dağa çıkmakla tehdit ediyorsunuz?"
'LEZBİYENLER, BİSEKSÜELLER VE TRANSLAR OY VERDİ'
2002 yılında DYP’nin Mehmet Ağar liderliğinde seçime gittiğini ve barajın altında kaldığını hatırlatan Arınç, "Mehmet Ağar dağa mı çıktı. Ben sokakları ateşe veririm, 7-8 Ekim’de olduğu gibi herkesi yakarım mı dedi, demedi. 1999’da biz parlamentodaydık, CHP barajı aşamadı. Baykal sadece istifa etti, dağa çıkmadı, tehdit etmedi. 95’de yarım puanla barajı geçti. Buna ne üzülmek ne aşırı sevinmek lazım. Benim HDP’ye söylediğim budur, barajı aşamazsan kendinde ara, bize kabahat bulma, ortalık şöyle olur böyle olur diye tehditte bulunma. Siz yüzde 9 aldınız buna güvenerek seçimlere girmek istiyorsunuz ama unutmayın, sizin aldığınız oyun içinde en az üç puan CHP’den gelen oyu var. CHP’nin klasik tabanı, ‘Ekmek İçin Ekmeleddin’i tutmadı, bize de gelmedi. Size oy verdi. Yüzde 3 buradandır. CHP’den ekmeği beğenmeyenler değil Ekmeleddin’i beğenmeyenlerin oyları vardır. Bir de farklı temsil gruplarının oyunu almıştır HDP. Yani lezbiyenler, biseksüeller, translar da dahil olmak üzere, Türkiye’de ben herhangi bir partide temsil imkanı bulamıyorum diyen farklı seçmen gruplarının oylarını da almıştır." diye konuştu.
"SEN KİMSİN, SEN DE BİR PARTİSİN"
"CHP’nin oyları CHP’ye dönecek olursa, farklı temsil gruplarının da farklı tercihleri olursa, senin kendi tabanın 6-7 arasındadır, bununla seçime girmeye karar vermişsen seni alkışlarım" diyen Arınç, şöyle devam etti: "Ama ne olur milleti tehdit etme. Ak Parti’yi hele hele hiç tehdit etme. Çözüm süreci zarar görürmüş, PKK’nı işen yararmış, bilmem ne olurmuş. Kaç tane parti seçime giriyor, barajı geçemiyor ama senin gibi konuşmuyor. Senin bir ayrıcalığın mı var kardeşin, sen kimsin, sen de bir partisin. Güveniyorsan çık yola, güvenmiyorsan kendi usullerinle gene bağımsız adaylarını koy. Ama dün diyormuş ki, ‘hevesi kursağında kalacak biz yüzde 6 değil, yüzde 15 alacağız. Yolun açık olsun. Yürü görelim bakalım, yüzde 15’mi, yüzde 12'mi, bir mi, 5'mi, 6'mı? Hodri meydan, ne zaman 5 ay sonra. Meydan okuyoruz, biz meydan okuyan bir partiyiz. Yoksa seçime girip de on binde sekiz oy alan partilerden değiliz. Kıskanmayın, çalışırsanız sizin de olur. Taksilerin arkasında böyle yazıyor. Biz yüzde 50’leri hedefliyoruz, siz de yüzde 15’leri hedefleyin, yürüyün seçimlere girelim. Tehditlerden, şantajlardan bir şey bulamazsanız, gerçek oy oranınızı görelim."
"RECEP TAYYİP ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI OLDU, BİZ KALDIK"
Arınç, 3 dönem kuralıyla aday olmamasına ilişkin dağarlendirmesinde de "Benimle ilgili konu, 3.dönemi dolan 73 milletvekili varken, bana soruyorlar bu soruyu. Halbuki Faruk Çelik arkadaşımızda aynı konumdadır, Ali Babacan da vardır, Beşir beyler de vardır, ta başta Recep Tayyip Erdoğan da vardı, bir kişi cumhurbaşkanı oluyor, o cumhurbaşkanı oldu, biz kaldık. Biz kalınca şimdi Allahın izni ile Haziran ayında artık Bursa’ya misafir olarak gelip gideceğiz. Dışarıda kalacağız. Ne kadar güzel bir şey, 40 sene sonra insan biraz dinlense kötü mü olur. Ağabeylerime de tavsiye ediyorum. Milletvekilleri içinde yaşı 80’e yaklaşan var. Ne olur biraz kendinize vakit ayırın, biraz dinlenin. Yeni güzler gelsin. Bu yeni yüzlerle Türkiye’nin siyaseti daha da güçlensin. Bunları söyleyeceğiz. Ama siyasetten kopmayacağız. Türkiye daha iyi nasıl yönetilir bu bir siyasettir. Türkiye’nin komşuları ile politikası nasıl olmalıdır, bu bir siyasettir. Bunları düşünmeden yaşayabilir misiniz?” ifadelerini kullandı.
SORULARINI BEĞENMEDİĞİ GAZETECİLERLE DALGA GEÇTİ
Bir gazetecinin, ‘genel seçimlerde hangi milletvekillerinin gidip, hangilerinin kalacağı yönündeki sorusu üzerine, Arınç, soruyu soran gazeteci ile dalga geçti. Arınç, şunları söyledi: "Erdalcığım bazı insanların susması daha hayırlı demek ki. Milletvekillerin kaçı gidecek, kaçı kalacak gibi bir soruyu, sorsa sorsa Erdal sorardı. Böyle bir soru olmaz güzel kardeşim. Milletvekillerimizin hepsinden memnunuz. Hepsi çok başarılı, performanslarını sen ölçeceksin. Maşallah performans ölçer bir gazete de yayınlanmaya başladı." ifadelerini kullandı. Bir başka gazetecinin de sorusunu beğenmeyen Arınç, "Allah’ım sen bana sabır ver, tut beni başkan" dedi. Gazetecinin soru sormaya devam etmesi üzerine Arınç, "Necmicim, şu Bursa’da iki gazeteci kalsa, biri Erdal, biri de sen olsan, herhalde Erdal’ı tercih edeceğim. Sevdiğimden yapıyorum. O benim nazımı çeker. Neydi sorun?” demesi gülüşmelere neden oldu.