Lezbiyen güreşçi yorumu
Abone ol"Derler ya, 'Ateşle barut yan yana olmaz! Bunların hepsi barut.."Hamza Yerlikaya konuştu
"Derler ya, 'Ateşle barut yan yana olmaz!' Burada ateşle barut
da yan yana değil!.. Bunların hepsi barut!.. Ve birbirlerine
patlıyorlar arkadaş!"
'Kız sapıtmış! Bu güreşçiden ülkeye ne hayır beklersiniz?'
Sekizinci kez Avrupa Güreş Şampiyonu olan Hamza Yerlikaya ile spor
ve özel yaşamını konuştuk. Şampiyon güreşçi "minderdeki lezbiyen
ilişki" iddialarına hayli tepkili: 'Bunların hepsi barut ve
birbirlerine patlıyorlar arkadaş!'.
"Moskova'da final oynadığım Ukraynalı rakibimle aynı yerde maça
hazırlandık. Gözlerinde öyle bir bakış vardı ki!.. Heyecan,
korku!.." derken, iki olimpiyat, üç dünya ve sekiz Avrupa
şampiyonluğu kazanmış bir güreşçinin gururuyla konuşuyor... "10
Dünya Şampiyonluğu ile rekoru elinde tutan Rus Karalin'in rekorunu
ben kıracağım!" iddiasıyla dünyaya meydan okuyor... Mağrur bir
ifadeyle, Türk'ün gücünü tüm dünyaya kanıtlamaktan dem vuruyor. Gel
gelelim bu şampiyon güreşçi, söz konusu "ilişkiler" olunca,
"mahrem" konulara girmekten çekinen bir Anadolu delikanlısına
dönüşüveriyor. "Biz de insanız. Bazı duyguları yaşıyoruz... Ancak
bunlar gizli olmalı" diyen Türkiye'nin medar-ı iftiharı Hamza
Yerlikaya, bir şampiyonun dünden bugüne öyküsünü anlatıyor.
- Moskova'da sekizinci kez Avrupa şampiyonu olarak bizleri bir kez
daha gururlandırdın... Ne var ki kamuoyu, güreş camiasını
karıştıran 'minderdeki lezbiyen ilişki' skandalıyla da şaşırdı..
Haberlere göre, bayan güreş milli takımından Ç.B. isimli güreşçi,
beş ayrı bayan güreşçi ile lezbiyen ilişki kurduğunu itiraf
etmişti. Bunlar, camiada nasıl bir tepki doğurdu?
- Kız sapıtmış demek ki!.. Şimdi bunun, ülkeye bir fayda
getirebileceğini düşünebiliyor musunuz? Ülke, bu güreşçiden ne
hayır görür?.. Bakın hep şunu söylüyorum; sporcu kişilikli
olacak!.. Normal yaşantısında da, spor yaşantısında da ülkesini en
iyi şekilde temsil edecek!.. Şimdi bundan, 50 kez şampiyon olsa, bu
ülkeye ne fayda gelir?
- Bu skandaldan nasıl haberdar oldunuz?
- İnternet ortamında haberleri okuyordum, 'Lezbiyenlik mindere
sıçradı' gibi haberler gördüm. Hatta bunu, bizim hocalardan biriyle
de paylaştım. 'Yahu gördün mü? 'Lezbiyenlik mindere sıçradı' gibi
haberler var" dedim. Doğrusu o hoca da anlamadı ne olduğunu!.. 'Ne
lezbiyenliği?' diye sordu. 'Yahu erkekten de lezbiyen mi olurmuş!'
diye atıldı.
- Peki lezbiyen ilişki iddiaları, Türk güreşine zarar vermiş
midir?
- Tabii ki veriyor. İnsanlar, 'Yahu güreşte de böyle rezillikler mi
oluyor?' diyor. Biz de, bundan büyük üzüntü duyuyoruz. Bir cahilin
yapmış olduğu kendini bilmezlikten, bütün bir camianın zarar
görmesi hoş değil!..
- Bunun nedeni eğitimsizlik olabilir mi?
- Şimdi... Derler ya, 'Ateşle barut yan yana olmaz!' Burada ateşle
barut da yan yana değil!.. Bunların hepsi barut!.. Ve birbirlerine
patlıyorlar arkadaş!.. Bakın, buralara cehaletle dolu insanları
değil, akıllı, okumuş üniversitelileri koymak ve iyi de eğitmek
lazım.
'KİMSENİN ELİNDEN YİYİP İÇMEM'
- Daha önce, bir görüşmemizde, 'Kızım olsa, spora yollamam,'
demiştiniz... Olimpiyat şampiyonu bir güreşçinin bu sözleri
söylemesinin ardında, burada da örneğine rastladığımız ahlaki
kaygılar mı vardı?
- Gelin, Türkiye'deki sporcu-antrenör örneklerine şöyle bir
bakalım; halterde de, atletizmde de hoca-sporcu ilişkilerinin
yaşandığı gün yüzüne çıktı, öyle değil mi? Bayan sporculara tacize
ilişkin haberler günlerce gündemde kaldı, değil mi? Soruyorum,
bunları gören hangi aile, çocuğunu spora yollar? Siz yollar
mısınız?
- Halil Mutlu, dopingli çıkmasının ardından, 'Kampta yiyeceğime
kattılar,' demişti. Maç öncesi kampta ikram edilen gıdaları yerken
tereddüt ediyor musunuz?
- Tabii... Kimsenin ikram ettiği yiyeceği yemem, içeceği içmem!..
Yurtdışında maça gidiyorsun. Kimse durup dururken sana su vermez,
pasta getirmez!.. Eğer yapıyorsa, 'Arkadaş, niçin bana bunu ikram
ediyor?' diye düşünürüm. Bakın, benim minderde bir mücadelem var!..
Dikkat etmek ve profesyonel olmak zorundayız.
- Sıra geldi Hamza Yerlikaya'nın sırlarına... Bir şampiyon nasıl
beslenir? Örneğin bu gücün kaynağı, sihirli bir formülü var
mıdır?
- Yalan bunlar yahu!.. Hepsi yalan!.. Bir tek doğal gıdalarla
beslenmeye dikkat ediyoruz. Sabah kalktın diyelim... Bir, doğal bir
balla kahvaltı yapmak var, bir de katkı maddeli balla!.. Tabii biz
doğal olan özel balı yiyoruz.
- Bu özel balın kaynağı neresi?
-Kars'tan gelen de var ama genellikle Rize'den... Bir dostum var,
sağ olsun balımı ve polenimi Rize'den gönderir...
- Başka?
- Kahvaltıda bal ve kaymak yerim. Kaymak da Rize'den... Bazen de
Bolu'da özel yaptırırız. Bir de keçiboynuzu pekmezi var. O da
Tokat'tan temin edilir... Hepsi bu...
'Reklam aşkı teklif eden oldu'
- Hamza Yerlikaya deyince, akla güçlü kuvvetli, yakışıklı bir
delikanlı geliyor... Peşinizde çok kadın var mı?
- (Utangaç kahkahaların ardından) Güç simgedir; bayanlar da güçlüyü
sever. Ancak bu tip konuları belli bir yere kadar konuşabiliriz.
Belli bir noktadan sonrasını söylemek zarif olmaz.
- Samimi bir cevap istersem!..
- Güçlüsün, sporcusun, toplum içinde sivrilmişsin... Burada, ilgi
görmek kadar doğal bir şey yok!
- Yaşadığınız ilginç olaylar olmuştur!..
- (Kahkahalar) Anlatamam!.. Şimdi ne diyeyim bu soruya... Ama bazı
çevrelerden reklam ilişkisi yaşama teklifleri gelmiştir.
-'Reklam için,' dediler, öyle mi?
- Evet... Ama hangi çevrelerden olduğunu açıklamayayım.
- Örneğin futbolcu-manken aşklarına sık rastlanır. Hamza Yerlikaya,
bu renkli dünyanın kadınlarına ilgi duyar mı?
- 'Renkli' derken, onlara göre renkli, bana göre değil!.. Manken
kız diyoruz ama nereden geldiklerini araştırırsan, çoğu da
gecekondudan çıkmadır. Bana saraydan çıkma manken gösterebilir
misin?
- Oradan ya da buradan çıkma... Bu çevrenin kızlarıyla çıkar
mısınız?
- Yok, yok, yok canım!.. Yoook!.. Benim yaptığım iş kutsal!.. Benim
sorumluluğum sadece minderde başarılı olmak değildir! Minderde
kazandıklarımı, dışarıda temsil edebilmek de önemlidir!..
- Rakiplerini dize getiren bu şampiyon, sert bir erkek midir?
- Sert erkek değilim, ruhum yumuşaktır. Ne var ki, bazı duyguları
taşısam da, karşımdaki insana o duyguları söyleyemiyorum. Halbuki
konuşmak lazım! Bazen iç dünyamda volkanlar patlayabiliyor ama
yüzüm göstermiyor. Yüzümde o bildik, sert ifade olabiliyor!
Tek göz evde altı kardeş
- Bugünlere yoksulluktan geldiğiniz söylenir...
- Altı çocuklu bir ailenin evladıyım. Bir tas çorba ortaya konur,
altı çocuk, anne ve baba o bir tas çorbaya baş koyardık. Yer
sofrasında oturuyorduk o yıllarda... Ve çorbamızı aynı tastan
kaşıklıyorduk...
- Nasıl bir ev, nasıl bir yaşam?
- Evimiz bir odalıydı. Anne, baba ve çocuklar, hepimiz o odada
yatardık. Olmayınca yapacak bir şey yok!
- Peki dünyayı dize getiren Hamza Yerlikaya'da ukde kalan bir
çocukluk arzusu yok mudur?
- Geçim sıkıntısından bir şey isteyecek halim yoktu. Ancak dışarı
çıktığımız zaman, diğer çocuklar bisiklete binerdi... Tabii bizim
bisikletimiz yoktu. Ben, hep bir bisikletim olsun isterdim. Aslına
bakarsan, ayağında ayakkabın yok, bisikletin nasıl olsun!..
Kaynak:Sabah/Cumartesi