Leyla Zana başarılı olur mu?
Abone olBDP ve PKK'ya rağmen Leyla Zana başarılı olur mu? Herkesin merak ettiği soruya köşe yazarları cevap aradı.
"Bu işi Erdoğan çözer" diyerek BDP ve terör
örgütü PKK'nın şimşeklerini üzerine çeken Leyla Zana'nın "barış"
adına yaptıkları sonuç verir mi? Kimlerince "Bölücülerin
taleplerini dile getiriyor" diye hedef tahtasına oturtulan
Zana, öbür yandan da PKK ve BDP'nin eleştiri oklarına uğruyor
Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi basın toplantısıyla açıkayan Zana,
nasıl bir izlenim bıraktı? Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a göre Leyla
Zana bu işi başaramaz. Nedenlerin sıralayıp Kemal Burkay örneğini
veren yazar, umutsuz bir tablo çiziyor.
- PKK, Zana’ya “Bırak yalvarmayı” diyor.
- BDP, Zana’ya “Bırak dilenmeyi” diyor.
- BDP ve PKK’nın etkisindeki “kitle”
homurdanıyor.
Kısacası...
Leyla Zana Başbakan’la yaptığı görüşmeden önce, kendisini
“efsane” olarak gören tabanı arkasına alabilmiş
değildi.
* * *
Hatırlayalım: Bir Kemal Burkay vardı, ne oldu ona?
Gerry adam iddiası |
Vatan yazarı Ruşen Çakır, Zana'nın çabaları karşısında heyecanlandı. Dünkü yazısında ilginç bir iddiada bulunmuştu "Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin de, iç içe geçmiş olan PKK ve Kürt sorunlarını çözmek için kendi Adams’ını yaratması gerektiğini düşünüyorum. Kastım bir tür “siyasi sözcü”. Öyle bir sözcü ki Kürt hareketiyle ilişki kurmak isteyenler ona kolayca ulaşabilsin ve kendisine güvenebilsin. Herhangi bir gelişme durumunda yorum yaptığında daha üst bir otorite (İmralı, Kandil) tarafından tekzip yemek, ayar almak durumunda olmasın" |
- Hani bin yıllık sürgünden dönmüştü.
- Hani Kürt sorununda bir “alternatif”
olacaktı.
- Hani Kürt siyasetinde tekeli kıracaktı.
Şimdi adını işiten var mı? Neden böyle oldu?
Lafı uzatmaya gerek yok:
Çünkü Kemal Burkay, bizimle kurmayı başarabildiği diyalogu Kürt
halkıyla kuramadı
* * *
Gelelim Leyla Zana’ya...
O Kürtler arasında bir efsane...
Bu nedenle onun, kitle desteğini arkasına alarak Başbakan’la
görüşmeye gitmesi fazlasıyla mümkündü.
Ancak bunun için bir “incelik”, küçük bir
“incelik” yapması gerekiyordu.
Mesela Başbakan’la yapacağı görüşmeden önce çıkıp...
“75 yaşında Türkçe bilmeyen teyzeyi KCK yöneticiliğinden
tutukladılar. Başbakan’dan ilk talebim onun serbest bırakılması
olacak” deseydi...
- PKK’ya rağmen...
- BDP’ye rağmen...
“Kitle”yi arkasına alabilirdi.
Özgüveni o kadar mübalağalı ki Zana’nın, bunu yapmaya bile tenezzül
etmedi.
* * *
Hepsini geçtim.
Leyla Zana, Başbakan’la görüşmesinden sonra yaptığı açıklamanın
onda birini bile görüşmeden önce yapsaydı yine durumu
kurtarabilirdi.
Aşırı özgüven, sanırım onu da esir almış durumda...
HANGİ LEYLA ZANA? TAHA AKYOL CEVAP
VERİYOR.. SONRAKİ SAYFADA
[PAGE]
Leyla Zana'nın açıklamaları Hürriyet yazarı Taha Akyol'u hayal kırıklığına uğratmış. Akyol'a göre Zana, "Çözüm arayan insan" izleniminden "vitrinlere oynayan politikacı"ya dönüştü.
MAHALLEYE MESAJ
Akyol, Hürriyet gazetesine BDP’liler hakkında “Kürtlerin duygusuna uzak olduğu için çok mekanik kaldığı”nı, hatta “içeride başka dışarıda başka” diyen Zana'nın tersi bir tablo çizdiğini savundu.
Zana'nın kendi görüşlerini basına açıklamasını, Erdoğan'ın cevaplarını aktarmamasını "mahalleye mesaj" olarak gören Akyol, iki konuya değindi.
(...)Zana’nın dünkü açıklamasında iki konu önemlidir:
Biri, “idam gibi bir tabuyu yıkan ülkenin Öcalan’ı da ev hapsine alabileceğini” söylüyor. Doğru fakat, idam cezası kalkarken Öcalan, PKK’nın sınır dışına çekilmesini ve ateş kesmesini sağlamıştı. Öcalan paralel devlet örgütlenmesinden değil, üniter bir “demokratik cumhuriyet”ten bahsediyordu.
Bugün öyle mi?!.
. Terör devam ederken hiçbir demokratik hükümet Öcalan’ı ev hapsine taşıyamaz. Terör güven verici şekilde gündemden çıkmadıkça bu mümkün olmaz. Bunu teşvik etmek gerekirken Leyla Zana, dünkü açıklamasında, “silahları bırakın, operasyonlar durur söyleminin gerçekçi olmadığını” bile söylüyordu, bu mümkünmüş gibi!
Ankara’da birçok kimse Zana’nın “Silah Kürtlerin sigortasıdır” sözünü hatırladı.
Eski Leyla Zana, Hürriyet’teki açıklamalarında görülen yeni Leyla Zana’yı pek çabuk soldurdu maalesef."