Levent Gültekin'den olay Köşk değerlendirmesi
Abone olLevent Gültekin, CNN Türk'te Şirin Payzın'ın sorularını cevapladı. İşte Gültekin'in CNN Türk'teki Köşk seçimleri için yaptığı değerlendirme;
İnternethaber yazarı Levent Gültekin, Başbakan
Erdoğan'ın bilerek ve isteyerek Türkiye'yi kutuplaştırdığını
söyledi. Bu kutuplaşma üzerinden Erdoğan'ın Köşk hesapları
yaptığını iddia eden Gültekin, medyada olağanüstü bir görünürlük
kazanan Başbakan'ın özellikle medya üzerinden oldukça baskın bir
algı oluşturduğunu söyledi.
Levent Gültekin, CNN Türk'te Şirin Payzın'ın konuğu oldu. Saadet
Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak'ın da katıldığı programda
Erdoğan'ın Türkiye'yi kutuplaştırdığını söyleyen Gültekin, dindar
ve laik çekişmesinin yerini varoş kültürü ile şehir kültürüne
bıraktığını anlattı. Gültekin şöyle konuştu:
"Tayyip Bey'in benimsemiş olduğu siyaset Türkiye'yi iki kutuplu
hale getirmiştir. Bu kutubun biri, tırnak içerisinde söylüyorum,
daha varoş kültürü diğeri de de şehir kültürüdür.
Türkiye bir dönem olduğu gibi dindar ve laikler diye
ayrılmıyor artık. Her iki tarafta da dinlarlar ve laikler
olabilir. Bu anlamda kutuplaşmanın içeriği de değişmiş oldu.
"BİLEREK YAPTI"
Tayyip Bey bunu bilerek ve isteyerek yaptı. O varoş
dediğimiz, gecekondu dediğimiz toplumun liderliğine oturdu ve
Cumhurbaşkanlığı'nı da buradan yürütecek. Karşı tarafta
ise bu Gezi Parkı ruhu dediğimiz taraf ve benzeri yapılar
bulunuyor.
ERDOĞAN'A SEDA SAYAN ÖRNEĞİ
Sayın Başbakan'ın seçimler öncesi istifa etmemesinden daha vahim
bir durum var ortada. Hatırlarsanız bir tarihte "en
güvendiğiniz sanatçı kimdir" diye bir soru sorulmuştu, bir
araştırmada. O araştırmada Seda Sayan ismi
çıkmıştı. Çünkü insanlar, televizyonu açıyor Seda Sayan'ı
görüyor. Gazetelerde Seda Sayan var. Akla sanatçı deyince ilk Seda
Sayan geliyor.
"BAŞLI BAŞINA BİR ADALETSİZLİK"
Tayyip Bey olağanüstü bir görünürlük sağlıyor. Televizyonlar,
gazeteler, köşeler. Yani biz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı
duyuyoruz güçlü bir sesle. Daha zayıf bir ses ise diğerleri
diyor. Biri oldukça yüksek diğeri ise oldukça düşük bir tonla
söyleniyor. Görünürlük ve o baskın ses başlı başına bir
adaletsizlik meydana getiriyor. Kimler yanında durabilir ki
(muhalefet adayının) bu kadar baskın bir ortamda."