Levantenler belgesel oldu
Abone olİzmir'de bir dönemin farklı rengi olan levantenler, 15 araştırmacının uzun uğraşlar sonunda hazırladığı 85 dakikalık belgeselle anlatıldı.
İzmir'de bir dönemin farklı rengi olan levantenler, 15
araştırmacının uzun uğraşlar sonunda hazırladığı 85 dakikalık
''Bazıları Onlara Levanten Diyor'' isimli belgeseliyle anlatıldı.
Belgesel, altyazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından,
yurtdışındaki festivallerde yarışmaya hazırlanıyor. AA muhabirine
açıklama yapan ''Bazıları Onlara Levanten Diyor'' belgeselinin
yönetmeni ve Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
(DEÜ-GSF) Sinema ve Televizyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Ragıp Taranç, Nisan ayında tamamlanan belgeselin, bir seminer
çalışması sonucu ortaya çıktığını anlattı. Taranç, İzmir Alman
Kültür ve İzmir Fransız Kültür merkezleri, DEÜ-GSF Sinema-TV Bölümü
ve Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin ortaklaşa düzenlediği
seminer çalışmasında ''İzmir'de yaşayan levantenler'' ve ''İzmir'e
Almanya'dan geri dönenler'' temalarının ele alındığını söyledi.
-''GAVUR İZMİR VE LEVANTEN''...- Belgeselde bugün İzmir'de sayıları
100-150 civarında olan levantenlerle yapılan röportajlara yer
verildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Taranç, şöyle konuştu: ''Lucien
Arkas, Giraud ailesi, Alex Baltazzi, Trauzs Şlozer, Pettuta,
Leonardo Baba, Maria Rita Epik'in aralarında bulunduğu
levantenlerle yaptığımız röportajlardan ortaya çıkan iki ilginç
sonuç var. Bunlardan biri, onlar bu levanten sözcüğünü kabul
etmiyorlar. 19.yüzyılda İzmir'e Avrupa'dan göç edenlerin torunları,
kendilerine aşağılayıcı bir ifade olarak gördükleri levanten
denmesini istemiyor. Bu yakıştırmanın onlara Avrupalılar tarafından
bir aşağılayıcı, küçük görücü yaklaşım olarak 19. yüzyılda
söylendiğini belirtiyorlar. Bugün kendilerini artık (Hıristiyan
Türk) olarak görüyorlar. Bu yüzden de filmin adını (Bazıları Onlara
Levanten Diyor) koyduk. İkinci sonuç ise İzmir'e (Gavur İzmir)
denilmesini şiddetle reddediyorlar. Gavur'un sözlük karşılığının
dinsiz, ateist olduğunu, kendilerinin ise Hıristiyanlık dinine
mensup olduklarını belirtiyorlar.'' Belgeselde levantenlerin
''İzmir'e olan sevgileri, Türkiye'ye olan bağları ve kendi kültürel
kimlikleriyle, bu şehre ait olma kimliklerini'' irdelediklerini
kaydeden Ragıp Taranç, tarih araştırmacıları Sabri Yetkin ve Bülent
Şenocak'ın da bilgileriyle çalışmaya katkıda bulunduğunu kaydetti.
Taranç, belgeselin sonunda sözlerini kendisinin yazdığı, soprano
Aytül Büyüksaraç'ın piyano ve flüt eşliğinde seslendirdiği bir
aryanın yer aldığını bildirdi. ''İzmir Doğu Akdeniz'in İncisi/
Avrupa'yı ışıltısıyla çağırdı/ Öyle bir kent ki/ Onları
sedefleriyle kapladı'' sözleriyle başlayan aryayı EÜ Devlet Türk
Müziği Konservatuarı öğretim üyesi Doç. Dr. Berrak Taranç
düzenledi. Ragıp Taranç, altyazı çalışmalarını hızla sürdürdükleri
belgeselin bu yaz yapılacak Londra Film Festivali ile Fransa'daki
Akdeniz Filmleri Festivali başta olmak çeşitli festivallerde
yarışacağını kaydetti. İzmir ve Türkiye'nin tanıtımı açısından da
olumlu katkılar yapacağına inandıkları belgeselde, Avrupa'dan
İzmir'e göç yolları haritasının da gösterildiğini belirten Taranç,
bunun da tanıtım için yararlı olduğunu düşündüklerini bildirdi.
-KİMLER LEVANTEN- Tarihi kaynaklara göre, Avrupa kökenli olup bir
Doğu limanında yaşayanlara Avrupalılara ''levanten'' adı verildi.
Levantenler, 18. yüzyılın başlarında Avrupa'nın İtalya, Fransa,
Belçika, Avusturya, Hollanda gibi ülkelerinden önce İzmir'e
geldiler. Daha sonra Milas, İstanbul gibi limanlara da gelmeye, ya
da İzmir'den gitmeye başladılar. Levantenler ticaretle özellikle
ihracatla uğraştı. Ege'nin ve Anadolu'nun verimli topraklarında
yetişen, üzüm, incir, zeytin ve zeytinyağı, pamuk yanında bal,
meyan kökü, defne, kekik gibi doğal ürünlerini de İzmir Limanı'ndan
gemilerle dünyaya ulaştırdılar. Levantenlerin gelişiyle ürünlerine
pazar ve iyi fiyat bulan yerli üretici de dili ve dini farklı bu
insanları kabullendi. Tarihi kayıtlarda levantenler ve Türkler
arasında yaşanmış toplumsal hiçbir olaya rastlanmıyor.